90'lı yıllarda podyumun tozunu attırıyordu! İşte eski manken Merve İldeniz'in son hali...

90'lı yıllara damga vuran isimlerden biri olan Merve İldeniz, yıllar sonra gündem oldu. Metin Arolat'ın seslendirdiği 'Dert Değil' şarkısının klibiyle hafızalara kazınan ünlü manken Merve İldeniz, şimdi Bodrum'da köy hayatı yaşıyor. İldeniz'in son hali ise sosyal medyada gündem oldu.

52 yaşında aramızdan ayrılan sanatçı Metin Arolat'ın seslendirdiği 'Dert Değil' şarkısının klibiyle yıldızı parlayan eski manken Merve İldeniz yıllar sonra ortaya çıktı.
Merve İldeniz, 90'lı yılların en iyi mankenlerinden biriydi. Mesleği 20 yıl önce bırakan İldeniz, Bodrum'da sakin bir hayat sürüyor.

80'lerden 90'lara geçişte podyumlar hiç olmadığı kadar güçlüydü. Dönemin en güzel mankenlerinden biri de hiç şüphesiz Merve İldeniz'di. Önemli defilelerde hep onun adı ön plandaydı.
Merve İldeniz, yıllardır eski ışıltılı dünyasından çok uzakta Bodrum'da köy hayatı yaşıyor.

Eski manken şu sıralar ise sık sık Hollanda'ya kızının yanına gidiyor. İşte merak edenler için Merve İldeniz'in son hali...

Eğitim için yurt dışında olan kızı Leyla Önal'ı ziyaret eden ve yılın belli dönemleri Amsterdam'da kalan İldeniz, ünlü müzisyen Recep Işık ile buluştu. İkili, Amsterdam sokaklarını gezip eski günleri yad etti.

KIZI DA MANKEN
Merve İldeniz'in kızı Leyla, yurt dışında mankenlik yapıyor. Aynı zamanda Amsterdam Üniversitesi'nde de psikoloji okuyor.

'HARÇLIK İÇİN BAŞLADIM'
İldeniz, daha önce verdiği bir röportajda kendisi ve kariyeri ile ilgili samimi açıklamalarda bulunmuştu.
"Sokakta çevirip 'reklam filmi çeker misin' diye de sorarlardı. Marmara Üniversitesi'nde İngilizce İşletme Bölümü'nde okuyordum ve tam o sırada bunlar hayatıma girdi. Fakat babam da bu durumdan rahatsızdı."

"Onu da kendimi de okul bitene kadar, bu işlerin harçlık için olduğunu söyleyerek kandırdım. Okul, 1987 yılında bittiğinde artık bir karar vermem lazımdı ve işler çok iyiydi. Hayatımı kazanmam için para kazanmam gerekiyorsa bu iş çok zevkliydi. O dönem yükselen bir değerdi de mankenlik. Biz her gün defileden defileye koşmaya başlamıştık."

'PASTADAN ÇIKMAMI İSTEDİLER'
İldeniz, o dönemde etik olarak kabul edemeyeceği enteresan tekliflerle karşılaştığını dile getirmişti:
"Ajans görevlimiz beni aradı ve 'Çok zengin, 80 küsur yaşındaki bir adamın doğum günü. Çocukları çok sevdiği mankeni pastasından çıkmasını istiyor. Ne kadar para istersen verecekler' dedi. Bu manken tanımına giren bir şey değil. Ben podyumda transparan giydim ama özel hayatımda mini etekle bile beni kimse görmedi. O çizgiyi saygınlıktan kaçırmamak lazım. Böyle bir işi kaç para verseler de yapmamam lazım. Kabul etmedim. Bildiğim yoldan dönmeden kendimce doğru zamanda bıraktım."

'NEDEN BIRAKTIM?'
Merve İldeniz, modelliği bırakma nedenini şöyle açıklamıştı:
"10 yıl boyunca Başak Gürsoy'da en çok kazanan mankendim. Ve bir süre sonra artık bu işi yapmak istemedim. Bana her şey fazla gelmeye başlamıştı. İş hayatının tüm zorlukları beni kirlenmiş hissettirdi. Hayatım tatilsiz, çalışarak geçmişti.
Dalmayı istedim. İkinci eşime 'Ben İstanbul'da artık yaşayamayacağım' dedim. Güney'de bir yerde, sakin bir hayat istedim. 20 yıl geçti, bir gün bile pişman olmadım. Bu meslek benim dünyaya bakmama engel oldu. Çünkü herkes sana bakarken sen, dünyaya bakamazsın."

İldeniz, bir defilenin mesleğe bakışını nasıl değiştirdiğini de şöyle anlatmıştı:
"Mesleğin en büyük zorluğunu iki yıl süren ilk evliliğimde yaşadım. Transparan giyecek olan kız defileye son anda çıkmaktan vazgeçti. Bana 'bu elbiseyi giyer misin' diye sordular. 'Giyemem çünkü evliyim ve hoş karşılanmaz, evde sorun yaşarım' dedim. O zaman sadece Canan Mutluer bu tarz kıyafetler giyiyordu. 'Elini 5 santim havadan önüne koyarsın, yürürsün' dediler.
Ve ben de kabul ettim. Aylık kadın dergilerden biri, hakkımda çok ağır bir yazı yazdı. O dönem oturup gerçekten 'profesyonellik ne' diye düşündüm. Eğer profesyonelsen her şeyi giymek durumundasın. Podyuma çıktığın zaman bedenin sana ait değil. 'Evet, mankenim bundan sonra her şeyi giyerim' dedim."

"O dönüm noktası oldu. İç çamaşırı ve transparan kıyafetlerin olduğu defilelere çıkmaya başladım. O zaman ilk silikon yaptırdığını söyleyen de bendim. O dönem 'Silikonlu manken' dediler. İş odaklı yaşayan bir insana dönmüştüm. İş benim için birinci şeydi. Baba ve koca parası gibi birilerine boyun eğmekten beni kurtaran ve kendi kararlarımı kendimin almasını sağlayan şeydi.
Benden manken kolay olmadı. Yapı olarak çocuksu, erkeksi ve dişiliği olmayan biriydim. Beni manken yapabilmek için ben ve bir dolu insan çok uğraştık. Aptal değildim, öğrendim. Ama o ruh bende eksikti. Yıldırım Mayruk, bir kere bile defilesine beni almadı. İşi bıraktıktan yıllar sonra çağırdı. Koşa koşa gittim.
Mayruk defilesine çıkıyordum. "Neden şimdi" dedim. "Çünkü şimdi anne oldun, kadın oldun" dedi. Leyla öyle değil."