Avrupa Yakası'nın yıldızı Vural Çelik son yolculuğuna uğurlanıyor! Kardeşinin sözleri kahretti
17 Ekim'de evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Avrupa Yakası'nın Kubilay'ı Vural Çelik bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Çelik'in cenaze töreninde ayakta durmakta güçlük çeken aile üyelerinde kardeşi "Ne olur kalk abim" diyerek tabuta sarıldı.

Avrupa Yakası dizisinin sevilen oyuncularından Vural Çelik, 2 gün önce evinde hayatını kaybetti. Oyuncu Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi’nde öğle namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından Kilyos Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Vural Çelik'in Ordu'da yaşayan annesi ve kız kardeşi cenaze töreninde güçlükle ayakta durabildi. Acılı aile bir an olsun tabutun başından ayrılmadılar.

"NE OLUR KALK ABİM"
Abisinin acısıyla yıkılan kız kardeşi "Ne olur kalk abim. Uyanmak istiyorum. Kabus bu" diyerek tabuta sarıldı.

"SON ŞAKASINI DA YAPTI GİTTİ"
Cenazede annesi Cemile Çelik ile taziyeleri kabul ederek ağabeyinin tabutuna sarılarak gözyaşı döken kız kardeşi Kadriye Çelik, “Son şakasını da yaptın gittin. Bana hep ‘Baco’ derdi. Kim bana sürpriz yapacak? O benim her şeyimdi. Babamdı, atamdı. Çocuk gibiydi hemen küserdi, bir şey desen alınırdı, çocuk ruhluydu. Abim yalnız yaşardı, yalnız yaşamayı o istedi, temizlik takıntısı vardı biraz ama her gün görüntülü görüşürdük” diye konuştu.

Törene, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, ünlü oyuncunun annesi Cemile Güzelordu, kız kardeşi Kadriye Çelik, Seksenler dizisi oyuncularından Şoray Uzun, Begüm Öner, Ceyhun Ersoy, Sarp Apak ve birçok seveni katıldı.

Cenaze törenine katılan Sarp Apak yaptığı açıklamada, "Çok üzücü bir kayıp. Sevenlerine, ailesine sabırlar diliyorum." açıklamasında bulundu.

"HİÇ KÖTÜ BİR HATIRAM YOK"
Törene katılan ve ‘Seksenler' dizisinden rol arkadaşı olan Begüm Öner, “Çok fazla söylenecek bir şey yok, çok erken bir ölüm. Çocuk ruhunu kaybetmeyen çok ender insanlardandı bence Vural ağabey. Uzun yıllar birlikte çalıştık. Onunla ilgili hatırladığım kötü bir anım, kötü bir hatıram yok, o yüzden teşekkür ediyorum bize yaşattığı her gülümseme için. İnşallah huzur içinde yatsın. Başka diyecek bir şey yok. Hep bizi güldüren, esprili, çocuk ruhlu, bazen onun küskünlükleri de vardı. Küskünlükleri bile o kadar tatlıydı ki, ona hiçbir zaman kızmak gelmiyordu insanın içinden. Çok güzel bir ruhu vardı” dedi.

Cenaze namazı kılındığı sırada oyuncu Şoray Uzun da rol arkadaşının cenaze töreninde duygusal anlar yaşadı.

Vural Çelik, cenaze törenin ardından Kilyos Mezarlığı'nda toprağa verildi.

SON VİDEOSU YÜREK BURKMUŞTU
Vural Çelik’in ölmeden önceki son görüntüleri de ortayı çıktı. Bir marketten alışveriş yapan Çelik’in elindeki ilaç poşeti ve bitkin hali dikkatlerden kaçmadı. Oyuncu çektiği son videosunda ise şunları söyledi:
“Hayatta ister zengin olun ister fakir ama sadece karşı koltuğunuz boş kalmasın, yalnızlık kötü şey.”

Ünlü oyuncular Ceyhun Fersoy, Birol Güven, Sarp Apak ve Yavuz Seçkin cenaze törenine katıldı.
"YALNIZLIĞI KENDİ SEÇTİ"
Ceyhun Fersoy, "Evinde bir video paylaşmıştı. 'Zengin olabilirsiniz, fakir olabilirsiniz ama yalnız olmayın' diye bir video paylaşmıştı. Yalnızlığı kendi seçti ama... Biz sürekli onunla konuşuyorduk. 'Hadi abi hiç değilse hayatında bir nefes birisi olsun. Elini tutacak, birlikte zaman geçirebileceğin birisi olsun diye ama... Mekanı cennet olsun" dedi.

"SEKTÖRE KALABALIK GÖRÜNÜRSÜNÜZ AMA YALNIZSINIZDIR"
Yavuz Seçkin, "Güzel kalbi olan fakat yalnız bir arkadaşımızdı... İçine kapanık, ufak tefek yalnızlıkları olan güzel bir arkadaşımdı, kardeşimdi... Arada mesajlaşır, şakalaşırdık telefonda... Yalnızdı ama...Biliyorsunuz bizim bulunduğumuz sektörde etrafınız çok kalabalık gibi görünür, etrafınızda çok dostunuz arkadaşınız varmış gibi görünür. Hissedersiniz ama aslında yalnızsınızdır. Vural bu yalnızlığı yaşıyordu." diye konuştu.

EVİNDE HAYATINI KAYBETT
Aralarında Bir Demet Tiyatro, Avrupa Yakası, Yahşi Cazibe, Seksenler ve Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım'ın da bulunduğu birçok yapımda rol alan oyuncu Vural Çelik hayatını kaybetti.

"TELEFONDAN ULAŞAMAYINCA EVDE ÖLÜ BULUNDU"
Vural Çelik’in menajeri ve çocukluk arkadaşı Rasim Özcan Çelik'in ölümüyle ilgili konuştu. Çelik'in çeşitli rahatsızlıkları olduğunu aktaran Özcan, "Şeker vardı tansiyon vardı kalp vardı. Olaydan 2 gün önce de rahatsızlandı hastaneye gitti ve serum fotoğrafını zaten paylaşmıştı. Eve geldikten sonra Adli Tıp kesin sonucu söyleyecek ama kalp krizi gibi gözüküyor. Olay böyle. Bir gün cevap vermeyince telefonlara adli mercilere başvurduk; polis kapıyı açtı. Ölmüş olarak bulduk. Ulaşamayınca gerekli işlemi yaptım. Polis girdikten sonra kendisine baktım. Kesin ölüm nedenini Adli Tıp söyleyecek. Zaten kalp hastalığı vardı. Halkın içinden bir insandı, sevilen bir insandı. Sokağa çıktığı zaman yakın zamanda bir rol almamasına rağmen insanların ona gösterdiği sevgi onu tek mutlu eden şeydi zaten son zamanlarda. Kalp krizi gibi gözüküyor ama o neticede bir tahmin." dedi.

"BABAM BİZİ GÖZLERİ GÖRMEYEN BİR KADINA BIRAKIP GİTTİ"
2013 yılında Ömür Gedik'e röportaj veren Vural Çelik, hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yapmıştı. Zorlu bir hayat geçiren oyuncu, babası tarafından da terk edilmiş. 11 yaşında babasını kendilerini başka bir kadın için terk ettiğini söyleyen Çelik, şunları söylemişti: "Ben 11 yaşında, kardeşim 9 yaşındaydı; babam bizi gözleri görmeyen bir kadına bırakıp gitti. Hiç aramadı. Bazen camiada bizim dünyadan insanlar haber olur, babasını görmüyor ve bakmıyor diye."

"HER ZAMAN ÇOK ÖFKELİYİM"
"Onlara hayırsız derler ama çoğu hayırsız değil. Baban sen çocukken anneni terk etsin, başka kadınlara gitsin, sonra sen büyü, toplum içinde yer ve unvan kazan, o zaman ortaya çıksın! Her zaman öfkeliyim, 2005’te öldü zaten."

"BABA OLMAKTAN KORKUYORUM"
Baba olmaktan çok korktuğunu söyleyen ünlü oyuncu sözlerine şöyle devam etmişti: "Baba olmayı istemekle beraber bundan korkuyorum. Belleğime o kadar işlemiş bir acı ve kader var ki... Yanlış bir seçim yapıp, çocuğumun ayrı anne baba ile büyümesinden korkuyorum."

"GÖZLERİ GÖRMEYEN KADIN HAYATINI BİZE ADADI"
"Gözleri görmeyen bir kadın büyüttü bizi. O kadın ne başkasıyla evlendi, ne başka erkek girdi hayatına, hayatını bize adadı. Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. Ayakkabısı delik diye içine poşet giydiğini bilirim fabrikaya giderken. Nasıl tapmazsın bu kadına? Gençliğinde, fabrikada çalıştığı dönemde gözleri rahatsızlanmış."

"MÜTEVAZİ BİR HAYAT YAŞIYORUM, ÖNEMLİ OLAN ANNEM"
"Benim için dünyanın hiçbir unvanı ya da varlığı önemli değil. Mütevazı, küçük bir hayat yaşıyorum zaten. Önemli olan annemin mutluluğu. O her zaman 'Oğlum ben senden razı oldum, Allah da senden razı olsun2 der. Dünyanın en büyük mutluluğu bu işte... Bunun dışında hiçbir dünya nimeti umurumda değil. Hayatıma girecek kadının anneme karşı ufacık bir tavrı, yaptığı küçücük bir mimik beni yıkar. Hatta aşkımı bitirir. Belki psikolojide de bu bir rahatsızlıktır, bilmiyorum."

"LİSE 2 TERKİM, BİLGİSAYAR OKUMAK İSTERDİM"
Oyunculuk olmak gibi bir hayalinin olmadığından ve eğitimini erkenden bitirmek zorunda kaldığından bahseden oyuncu şu ifadeleri kullandı: "Lise 2’den terkim. Üniversite okumadım, Levent Kırca’da alaylı oldum ama üniversitede astronomi ya da bilgisayar okumak isterdim. Oyuncu konservatuvarlı olmak zorundadır diye de düşünmüyorum. Tarihe bak, büyük başarılar göstermiş alaylı insanlar vardır. Çünkü bu, tanrısal bir yetenektir."

"NECATİ AKPINAR VE YILMAZ ERDOĞAN BENİM ELİMDEN TUTTU"
"Çocukken oyuncu olmayı düşünmedim ama hep taklitler yapardım. Hatta komşularımız 'Vural sen çok komiksin, tiyatrocu olsana' derlerdi. Sonra Levent Kırca’ya gittim, 'Yanınızda yetişmek istiyorum' dedim ve başladık. 1 yıl sonra Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar ile tanıştık. Benim taytay dönemimde elimden tutan insanlardır onlar. Yılmaz abiye özel bir gönül bağım vardır. “Sen hiç Ateş Böceği Gördün mü?” oyununda benim için bir sahne yazdı. O eserin sahnesinde bana yer verdi, büyük gururdu."

"FATMA GİRİK'LE YAŞADIĞIM AN DÜNYANIN EN BÜYÜK MUTLULUĞUDUR"
“'Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım' filmi ile Bursa film Festivalinde’yiz. Fatma Girik girdi salona, ilk kez görüyorum kendisini. O dönemde Avrupa Yakası'nda da oynuyorum. 'Seni öpmeden geçemem' dedi. Dünyanın en büyük mutluluğu budur. Yasemin Yalçın, Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan, Levent Kırca, Nejat Uygur gibi en büyük sanatçıların ya yanındaydım, ya perdenin arkasındaydım, ya afişlerini astım ya da aynı sahnedeydim!

"ŞÖHRET BENİ HİÇ ETKİLEMEDİ"
Şöhretin kendisini hiç değiştirmediğin bahseden Yılmaz Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Şöhret beni hiç etkilemedi. Ukalalık olarak algılanmasın ama gittiğim her yerde insanlar 'Ağabey sen ne kadar mütevazısın' diyor. Bodrum’da bir otelin garsonu kızdı bana, 'Sen ne biçim bir adamsın, insan biraz sanatçı gibi davranır, bu ağır başlılık, mütevazılık nedir' dedi. Ama şöhret öyle çok güzel bir şey değil. İnsanların gözünde güvensiz oluyorsun. Geçmişte oyuncuların şahitliği bile kabul edilmezmiş mahkemelerde. Şimdi birisinden hoşlanıyorsun, ama inanmıyor sana."