Bulgur yerken 2 kez düşünün! Sofraların vazgeçilmezi şifa değil zehirmiş

Bulgur, Türk mutfağının geleneksel ve en çok tüketilen tahıllarından biri olarak yaz sofralarının da baş tacı olmuştur. Salatalardan ana yemeklere kadar birçok tarifte yer verilen bulgur, lifli yapısı ve tok tutucu özelliğiyle sağlıklı bir karbonhidrat alternatifi olarak bilinir. Ancak her sağlıklı görünen gıda gibi, bulgurun da bazı durumlarda dikkatli tüketilmesi gerekir.

Özellikle yaz aylarında artan karbonhidrat tüketimi, sıcak hava ve azalan fiziksel aktiviteyle birleştiğinde bazı sağlık risklerini de beraberinde getirebilir. Uzmanlar, yanlış miktarda ve yanlış kombinasyonlarla tüketilen bulgurun, özellikle insülin direnci, kan şekeri dalgalanmaları ve bağırsak problemleri gibi sağlık sorunlarını tetikleyebileceğini söylüyor. Peki, yazın severek tükettiğimiz bulgur gerçekten o kadar masum mu?

GLİSEMİK İNDEKS TEHLİKESİNE DİKKAT
Her ne kadar bulgur, beyaz pirinç ve işlenmiş karbonhidratlara göre daha düşük glisemik indekse sahip olsa da özellikle ince bulgur çeşitleri yüksek glisemik yük oluşturarak kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açabilir.

Bu da yazın serinlemek için tercih edilen tatlı, meyve ve içeceklerle birleştiğinde metabolik dengeyi bozabilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda, yüksek glisemik indeksli gıdaların yaz aylarında daha fazla insülin tepkisi oluşturduğu ve bu durumun halsizlik, baş ağrısı ve açlık krizlerine yol açtığı belirtilmiştir.

YAZ AYLARINDA HAZIMSIZLIĞI TETİKLEYEBİLİR
Yazın artan sıcaklık, sindirim sisteminin yavaşlamasına neden olur. Bu da lif açısından zengin olsa da bulgur gibi tahılların sindirilmesini zorlaştırabilir.

Fazla tüketildiğinde bulgur, özellikle hassas bağırsaklara sahip kişilerde şişkinlik, gaz ve kabızlık gibi sorunlara yol açabilir. Soğuk olarak tüketilen kısır gibi yemeklerde limon, salça ve baharatla birleşen bulgur, mideyi tahriş edebilir ve reflü semptomlarını artırabilir.

GLUTEN HASSASİYETİ OLANLAR DİKKATLİ OLMALI
Bulgur, buğdaydan elde edildiği için gluten içerir. Gluten intoleransı (non-celiac gluten sensitivity) ya da çölyak hastalığı olan bireyler için bulgur kesinlikle önerilmez. Ancak pek çok kişi gluten hassasiyetine sahip olduğunu fark etmeden yazın bol miktarda bulgur tüketebilir.

Bağırsak geçirgenliğini artırabilir, vücutta kronik iltihaplara ve bağışıklık sorunlarına neden olabilir. Uzmanlar, yaz aylarında bu tür bireylerin özellikle gluten içeren tahıllardan uzak durmasını önermektedir.

The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan bir çalışmada, yüksek glisemik indeksli gıdaların (özellikle ince taneli tahılların) insülin cevabını artırarak metabolik sendrom riskini yükselttiği belirtilmiştir. Araştırmacılar, özellikle sıcak hava koşullarında metabolizmanın yavaşladığını ve yüksek karbonhidrat alımının bu dönemde daha fazla olumsuz etki yaratabileceğini vurgulamaktadır. Bu da yaz aylarında sıkça tüketilen bulgur gibi karbonhidratların dikkatli tüketilmesi gerektiğini göstermektedir.

YANLIŞ KOMBINASYONLAR METABOLİZMAYI ZORLAYABİLİR
Bulgur genellikle salata, domates salçası, yağ ve nar ekşisi gibi malzemelerle karıştırılarak tüketilir. Ancak bu kombinasyonlar, özellikle yüksek miktarda yağ ve tuz içerdiğinde karaciğer ve böbrekler üzerinde yük oluşturabilir.
Sıcak havada vücudun susuz kalmasıyla birlikte bu tarz ağır yemekler sindirimi zorlaştırır, ödemi artırır ve tansiyon dengesizliklerine yol açabilir. Dolayısıyla bulguru tükettikten sonra oluşan şişkinlik ya da halsizlik aslında vücudun alarm vermesidir.
