Çocuğunuzun öğrenme stilini biliyor musunuz?

Eğitimci Can Uysal, çocukların öğrenme stilleri hakkında merak edilenleri tüm detaylarıyla sizler için anlattı.

Ülkemizdeki COVID-19 vakalarının azalmasının ardından bir süredir kapalı olan okulların açılması tüm öğrencilerde heyecana sebep oldu. Okula yeni başlayanların heyecanı ayrı, okulunu özleyenlerin heyecanı ise ayrı. Okulların açılma kararı öğrencileri olduğu kadar ebeveynleri de heyecanlandırdı.
Okul süreci ilerledikçe çocuktan öğrenme gücünün artması dolayısıyla başarı oranının yükselmesi beklenir. Peki, her çocuk aynı yöntemle mi öğrenir tüm bilgileri? Hepimiz çocuklarımızın neyi nasıl öğrendiğini biliyor muyuz? Bu sorulara cevap verebilmemiz için öğrenme stillerini bilmemiz ve çocuklarımızı tanımamız gerekir.

Öğrenme stilleri nedir?
Her öğrencinin yeni bir bilgiyi öğrenirken tamamen kendine özgü, bireysel olarak oluşturduğu yöntemlerin tümü öğrenme stilleri olarak tanımlanır. Her çocuğun öğrenme yöntemi farklıdır. Öğrenme stilleri kişisel özelliklere göre belirlenir, bireyin kişiliğinin bir boyutudur. Öğrenme stillerinin zeka ile arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Stillerden birinin diğerine göre üstünlüğü yoktur. Bireyin öğrenme stilleri ile cinsiyet, zeka düzeyi, kişilik özellikleri arasında anlamlı bir bağ yoktur. Bir kişide birden fazla öğrenme stili olabilir ancak baskın olan bir tanesi doğuştan gelir.
Stiller birçok farklı durumdan olumlu ya da olumsuz olarak etkilenebilir
Çevresel Faktörler: Ortamdaki ses, ısı, ışık, oturma biçimi ve düzeni.
Duygusal Faktörler: Görev ve sorumluluk bilinci, kararlılık, istikrar, motivasyon, devamlılık
Toplumsal ve sosyolojik faktörler: Takım çalışması, yalnız çalışma, öğretmen ya da anne baba rehberliğinde çalışma, kalabalık ya da sakin ortamlarda çalışma.

Biyolojik ve fizyolojik faktörler: Duyusal, Görsel, İşitsel, Dokunsal gibi Algısal Davranışları kapsayan, yeme içme ihtiyacı, zamana göre değişen davranış ve hareketlilik.
Psikolojik faktörler: Bilgiyi işleme (analitik ya da global düşünme biçimi), seçici bellek, algı, hafıza.
Birçok anne babanın da bildiği gibi her çocuk farklıdır, farklı şekilde öğrenir. Aynı ailede yetişen kardeşler bile birbirinden farklı kişilik özellikleri geliştirirler. Çocukların derse ve öğrenmeye karşı tutumları da böyledir. Kimi çocuk sessiz bir ortamı tercih ederken kimi çocuk müzik dinleyerek ders çalışır ve daha iyi öğrenir. Bazı çocuklar masa başında çalışmak isterken, bir başkası yerde oturarak çalışmayı tercih edebilir. Bazı öğrenciler motivasyona ihtiyaç duyarlar, bazıları dış uyaranlar olmaksızın derse başlayamazlar. Bazı öğrenciler, bir şeyler içme ya da yeme ihtiyacı duyarlar. Kimi öğrenciler ders sırasında kısa aralıklarla mola verirken, bir bölüm öğrenci tek bir oturuşta derslerini tamamlar ve kalkar.
Bütün bu yöntemler daha önce de belirtildiği gibi tamamen kişisel özelliklerle, zaman içinde çocuğun geliştirdiği öğrenme biçiminin harmanlanmasından oluşan tutumlardır. Birçok farklı öğrenme stili olsa da hepsini üç ana başlıkta toplayabiliriz;

1. Görsel öğrenme stili
Bu gruptaki çocuklar özellikle resim yapmaya meraklıdırlar. Resimli kitaplara ilgi gösterirler. En büyük özellikleri tertipli ve düzenli olmalarıdır. Ders sırasında mutlaka not alırlar. Genellikle sessiz çocuklardır. Yaşadıkları olaylardaki görsel detayları unutmazlar. Bu gruptaki çocuklar öğretmenleriyle ilgili her detayı incelerler. Öğretmenin kıyafeti, saçları, hareketleri bu gruptaki çocuklar için çok dikkat çekicidir. Duyarak değil, görerek öğrendikleri için genelde bu gruptaki çocuklar öğretmenleri tarafından ‘dersi çok iyi dinliyor’ şeklinde yorumlanır. Okuyarak çalışılması gereken konularda zayıftırlar. Ders çalışırken okumak yerine dersin anlatılmasını tercih ederler. Bu nedenle bireysel olarak ders çalışmakta zorluk çekebilirler.
2. İşitsel öğrenme stili
Bu gruptaki çocukları diğerlerinden ayıran en önemli özellik konuşkan olmalarıdır. İşitsel öğrenme stiline sahip çocuklar küçük yaşlardan itibaren sanki yanlarında biri varmış gibi kendi kendilerine konuşurlar. Yaşlarına göre kelime dağarcıkları, dil hakimiyetleri yüksektir. Şarkıları kolayca öğrenebilirler, şiirleri ezberlerler. Bu gruptaki çocukların okulda yaşadıkları en yaygın sorun sınıfta kendi kendilerine konuşmaya devam etmeleridir. Yeni bir bilgiyi ancak sesli olarak duyduklarında öğrenebilen bu çocuklar, sınıf ortamında sessiz kalmakta zorlanırlar. Kitapları yüksek sesle okumak isterler. Eğitimciler ve aileler bu gruptaki çocukları sessiz okumaya zorlamamalıdır. Yabancı dil ve müzik eğitimine çok yatkındırlar.

3. Dokunsal / kinestetik öğrenme stili
Bu gruptaki çocuklar için dokunmak öğrenmenin olmazsa olmaz koşuludur. Çok hareketli bir yapıya sahip olan bu çocukların en belirgin özelliği sınıf ortamında sabit duramamalarıdır. Bu çocuklar etraflarındaki her şeye dokunmak isterler. Düzenli yaşama adapte olmakta zorluk çekerler. Otoriteye karşı sürekli karşı çıkan özellikler gösterebilirler. Bu gruptaki çocukların öğrenmesi sürecinde hareket etmeleri kesinlikle engellenmemelidir. Çalışırken yerinde sallanma, yürüyerek kitap okuma, yüksek sesle tekrar yapma öğrenmelerini etkin kılan özellikleridir. Akademik başarılarının yükselmesi için bu gruptaki çocuklar için deney, aktivite panoları gibi özel eğitim araçları kullanılmalıdır. En belirgin özellikleri taklit ederek ve deneyerek öğrenmeleridir.

Çocukların öğrenme stilini bilmesindeki amaç sadece akademik başarılarını artırmak olmamalı, yaşam boyu öğrenme becerilerine sahip olmaları ve bunun avantajı ile kendilerini daha iyi tanımalarını, bu sayede okul ve meslek seçimlerinde sağlıklı kararlar verebilmelerini ve sosyal yaşamlarında daha mutlu bireyler olabilmelerini sağlamaktır.