Deprem korkusu görülme sıklığını artırdı! Hastaların %50'si psikiyatrik tanı alıyor

Son yıllarda art arda yaşanan depremler, toplumun ruh sağlığı üzerinde derin etkiler bırakmaya devam ediyor. Deprem anında yaşanan panik ve korku, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik travmalara da yol açıyor. Afet sonrasında bireylerde anksiyete bozuklukları, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikiyatrik hastalıkların görülme sıklığı artarken, uzmanlar başvuran hastaların yaklaşık %50’sinin psikiyatrik tanı aldığını belirtiyor.

Deprem korkusu özellikle gece saatlerinde yoğunlaşabiliyor; bu da bireylerin uykuya dalmasını veya gece boyunca sağlıklı bir uyku sürdürebilmesini zorlaştırıyor. Uyku düzenindeki bozulmalar, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı tehdit eden ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Peki, Insomnia neden olur?

GECELERİ HUZURSUZLUĞA NEDEN OLUYOR
Deprem sonrası yaşanan psikolojik travmanın en yaygın belirtilerinden biri uykusuzluk (insomnia) olarak karşımıza çıkıyor. Kişiler, özellikle gece meydana gelen depremlerden sonra yatarken huzursuzluk, tedirginlik ve ani irkilmeler yaşayabiliyor.

Bu durum, beynin "tehdit var" sinyalini sürekli aktif tutmasına ve vücudun dinlenme evresine geçememesine neden oluyor. Sonuç olarak, bireyler gece boyunca sık sık uyanma, kabus görme ya da hiç uyuyamama gibi ciddi uyku problemleriyle baş başa kalıyor.

KRONİK HALE GELİRSE CİDDİ SONUÇLARA YOL AÇIYOR
İnsomnia, sadece kısa süreli bir sorun olmaktan çıkıp, kronik hale geldiğinde ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Uyku eksikliği, konsantrasyon bozukluklarına, hafıza zayıflamasına ve duygu durum dengesizliklerine neden olarak bireyin hem özel hem de profesyonel yaşamını olumsuz etkileyebiliyor.

Özellikle deprem gibi travmatik bir deneyimin ardından gelişen uykusuzluk, diğer ruhsal bozukluklarla birlikte seyredebilir ve kişinin toparlanma sürecini zorlaştırabilir.

PSİKOLOJİK DESTEK ÇOK ÖNEMLİ
Uykusuzlukla başa çıkmak isteyen bireyler için psikolojik destek büyük önem taşıyor. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), insomnia tedavisinde oldukça etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Ayrıca gevşeme teknikleri, nefes egzersizleri ve uyku hijyenine yönelik yaşam tarzı değişiklikleri de kişinin uyku düzenini yeniden kazanmasına yardımcı olabiliyor.

Bu tür yaklaşımlar, bireyin hem deprem korkusunu kontrol altına almasını hem de daha sağlıklı bir uyku düzenine kavuşmasını sağlayabiliyor.
Toplumsal düzeyde ise farkındalık artırıcı çalışmaların yapılması, psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve özellikle deprem sonrası dönemlerde ruh sağlığı hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor.