Ders zili çaldı, ebeveynlerin sorumluluğu arttı! Beslenme çantasına ne koyduğunuza dikkat edin: Çocuklarda zeka geriliğine yol açabilir

Ders zilinin çalmasıyla beraber öğrencileri büyük bir okul heyecanı kaplıyor. Teneffüslerde arkadaşlarıyla oynamak, derslerde birbirinden yeni bilgiler öğrenmek için yepyeni bir süreç onları bekliyor. Ebeveynlerin ise onları bu konularda desteklerken özellikle bir konuya dikkat etmesi gerekiyor. Bunların en başında çocukların beslenme düzeni yer alıyor. Diyetisyen Gülçin Işık, çocukların beslenme çantasına neler konması gerektiğinden evde yemeleri gerekenlere kadar tüm detayları açıklıyor.

Hilal Gülden Boğazkesen – Posta.com.tr / Gelişim çağında olan çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için anne ve babalara büyük bir görev düşüyor. Okula giderken beslenme çantasına konan her bir gıdayı bilinçli olarak seçmek, buradaki en önemli detay. Peki, beslenme çantasına neler konmalı? Bazı gıdaları sevmeyen çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

GÜNÜN EN ÖNEMLİ ÖĞÜNÜ: KAHVALTI
Kahvaltı, hem yetişkinlerin hem de çocukların atlamaması gereken öğünler arasında yer alıyor. Okul döneminin başlamasıyla beraber bu kavram, daha fazla dikkat edilmesi gereken durum haline geliyor. Okula gidecek olan öğrencilerin evde ve sınıfta hangi gıdaları tüketmesi gerektiği ise tam da bu noktada önem kazanıyor.

Diyetisyen Gülçin Işık, “Günün en önemli öğünün kahvaltı olduğunu biliyoruz. Burada her çocuğun kendine uygun program hazırlaması gerekiyor. Kimisi okulda yemekhanede kahvaltı yaparken kimisi evde yiyip çıkıyor. Kimisi ise evden hazırlayıp okulda tüketiyor. Hangisi olursa olsun; mutlaka yumurta, süt, peynir gibi protein kaynağı olması gerekiyor. Eğer çocuğunuz evde kahvaltı yapıyorsa ona omlet, menemen gibi besinlerle yumurta yemesini sağlayabilirsiniz. Yumurta yemeği sevmiyorsa bunu krep ya da pancakelerle destekleyebilir hem de okula götürmelerini sağlayabilirsiniz. Peynir sevmiyorsa yine peyniri de krep içine katarak tüketmesini sağlayabilirsiniz. Kahvaltısını okulda yapacak çocuklar için sandviç iyi bir örnek olabilir. İçerisine domates, salatalık, marul gibi sevdiği sebzeler ve peynir ile hazırlanmış bir sandviç yanına 1 bardak süt ile kahvaltı öğününü tamamlayabilir.” sözlerine yer verdi.

ÖĞLE YEMEĞİNDE ÇEŞİTLİLİĞE DİKKAT EDİLMELİ
Uzman ismin dikkat çektiği bir diğer konu ise öğle yemeği oluyor. En az kahvaltı kadar önem taşıyan bu öğünde dikkat edilmesi gereken bazı detaylar var. Bunların en başında ise çeşitlilik geliyor.
Diyetisyen Işık, bu konuyla ilgili “Öğle yemeklerinde de öğrenciler farlı kategorilere ayrılıyor. Eğer okulun yemekhanesinde yiyorsa; burada dikkat edeceğiniz şey; öğün dengelemesidir. Yani öğle yemeğinde yediği şeyi bilirseniz akşam da siz ona göre planlama yapabilir, çeşitlilik sağlayabilirsiniz. Bunun için de okulun yeme menüsünü almanız gerekir. Eğer öğlen domates çorbası, tavuk, pilav varsa siz de akşam için farklı bir çorba pişirip, yanına sebze yapabilirsiniz. Pilav yerine de makarna pişirerek çocuğunuzun daha çeşitli beslenmesini sağlayabilirsiniz.” açıklamasında bulundu.

ÖĞRETMENİN PLANINA BAĞLI HAREKET EDİN
Diyetisyen Gülçin Işık, “Çocuğunuz, yemeğini evden götürüyorsa da yaşına uygun bir beslenme çantası hazırlamanız gerekir. Küçük çocuklarda genelde öğretmenin belli bir planı olabilir. Sizin de programa uygun beslenme çantası hazırlamanızı bekler. Eğer böyle bir durum yoksa sandviç + süt, etli ya da tavuklu bir salata + komposto, ev yapımı sebzeli börek + ayran şeklinde beslenme çantası hazırlayabilirsiniz.” dedi.

BESLENME ÇANTASINDA MUTLAKA BULUNMALI
Çocukların günlük olarak alması gereken besin grupları, mutlaka doğal gıdalarla almalı. Kantindeki sağlıksız atıştırmalıklardan ve abur cuburlardan uzak durması gerekiyor. Diyetisyen Gülçin Işık, beslenme çantasında mutlaka olması gereken besin gruplarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Uzman isim, “Çocukların beslenme çantasında bulunması gereken besin grupları; protein, yağ ve karbonhidratlardır. Bunlar yukarıda anlattığım şekilde dengelenebilir. Protein olarak; yumurta, süt, yoğurt, et, tavuk, balık tercih edilmelidir. Karbonhidratı; ekmek, pilav, makarna ya da patatesten alır. Ara öğünde vereceğiniz meyve de karbonhidrat içerir. Aynı zamanda pek çok vitamin ve mineral de içerdiğinden sağlıklı alternatiflerdendir. Abur cubur yemesinden ya da kantindeki sağlıksız atıştırmalıklardan çok daha iyidir. Yağ olarak zaten yiyeceklerin içerisindeki doymamış yağlar beslenmesini tamamlayacaktır.” dedi.

LİF VE PROTEİN AÇISINDAN DÜŞÜK BESİNLER TERCİH EDİLMEMELİ
Diyetisyen Gülçin Işık, “Burada eğer ki çocuğunuz kantinden sürekli alışveriş yaparsa yüksek ihtimalle protein ve lif açısından oldukça düşük beslenecektir. Bu durum da hem sağlık açısından sorun yaratabilir hem kilo almasına neden olur hem de okul başarısını olumsuz etkiler. Bu nedenle mutlaka gün içindeki ihtiyaçlarını belirleyecek şekilde planlama yapmanız gerekir. Sabah ve öğlen okulda yüksek karbonhidrat alıyorsa akşam karbonhidratı düşürebilirsiniz. Sebze tüketimini daha çok akşama saklayabilirsiniz. Çocuklar, hem okula sebze götürmekte zorlanabilir hem de bunu tercih etmeyebilirler. Bu nedenle sebze ve baklagilleri akşam pişirebilirsiniz.” açıklamasında bulundu.

ARA ÖĞÜNLER ATLANMAMALI
Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeğinin önemi üzerinde duran Diyetisyen Gülçin Işık, ara öğünün de altını şu sözlerle çiziyor;
“Ara öğünlerde kuru yemişler ve meyve harika bir tercih olacaktır. Meyve olarak mutlaka mevsimi olan gıdaları tercih etmeye çalışın. Şu anda üzüm, elma, erik, muz hem taşıması kolaydır hem de lezzetlidir. Çocuğunuz hangi meyveyi seviyorsa onu vermeye çalışın. Bunlar yerine kuru meyveler de iyi birer tercihlerdir.”
Uzman isme göre örnek bir beslenme programı şu şekilde olabilir;
- Peynirli ve sebzeli kepekli sandviç + taze sıkılmış meyve suyu ya da komposto,
- Ev yapımı kek ya da börek (sağlıklı un ile hazırlanacak) + süt,
- Salata içerisine tavuk + makarna (kepekli) + ayran
- Ton balıklı sandviç + meyve suyu,
- Krep ya da pancake + meyve

İŞLENMİŞ GIDALAR BEKLENMEDİK HASTALIKLARA YOL AÇIYOR
Diyetisyen Gülçin Işık’ın dikkat çektiği konulardan biri de işlenmiş gıdalar oluyor. Bu gıdaların uzun vadede tüketimi, beklenmedik hastalıklara yol açıyor.
Uzman isim, “Çocuklarınızın beslenme çantasına şekerli ya da işlenmiş gıdaları koymayın. Özellikle çalışan anneler, bazen bu durumlarda kolaya kaçmak isteyebiliyor. Aynı zamanda yemek seçen çocuklar da bu durumu zorlaştırabiliyor. Ancak öncesinde anlaşıp kurallar koyarak bu konuyu aşmaya çalışın. Bugün hayır diyemediğiniz hatalar yarın daha büyük sorunlar olarak karşınıza çıkacaktır. Yoğun çalışan bir anne akit bulamadığı için hazır ürünlerle geçiştirdiğinde ileri dönemlerde çocukta şeker, organ büyümeleri, zeka geriliği gibi hastalıklarla karşılaşıyorlar. Vitamin mineral eksikliklerine bağlı büyüme geriliği, boyun uzamaması, saç dökülmesi, zayıf bağışıklık, çabuk hasta olma gibi durumlarla da karşılaşma ihtimali artıyor. Bu nedenle çocuklarda beslenme çantasına lütfen özen gösterin. İhmal etmeyin.” sözleriyle konuyu detaylandırıyor.

GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK EKMEKLER TERCİH EDİLMELİ
Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi beyaz ekmekten uzak durup kepekli, çavdarlı, tam buğday gibi glisemik indeksi düşük ekmekler tercih edilmelidir. Kepekli makarnalar, bulgur pilavı, karabuğday veya kinoa da pirince kıyasla daha iyi tahıl grubudur. Ancak çocuklarda yasaklamaya gerek yoktur. Siz eğer diğer besin gruplarından dengeli besliyorsanız pilav yemesinde sakınca yoktur. Ancak besin alerjisi varsa buna uygun hareket etmek gerekir.
Uzman isim, “Ebeveynlerde yine sıkça karşılaştığım bir problemden daha bahsetmek istiyorum. Örneğin çocuğunuzun glüten alerjisi varsa mutlaka glütensiz beslemelisiniz. O besine alerjisi varsa içerisindeki madde ona zarar veriyordur. Çocuğum bulgur yemiyor, onun vitaminini alamıyor diye geliyor bana veliler. Ancak bu çok yanlış bir bakış açısıdır. Çünkü diğer besinlerden alması gerekeni zaten alıyor, siz alerjisi olan besini verdiğinizde vücuda ekstra bir yük veriyorsunuz. Bunun da ilerde alerjinin ilerlemesi, alerjinin yarattığı tahribatlar gibi çok daha farklı sonuçları olabilir.

LAKTOZ İNTOLERANSINA DİKKAT!
Süt ve süt ürünleri alerjisinde de dikkat edilmesi gerekiyor. İnek sütüne alerjisi varsa keçi sütü, laktoz alerjisi varsa laktozsuz süt, tüm hayvan ürünlerine varsa bitkisel süt ve süt ürünleri tercih edilmelidir. Çocuğunuz eğer yemekhaneden besleniyorsa bu durumu mutlaka bildirmelisiniz. Yemekhanede çocuğunuza uygun olmayan sütlü bir yiyecek varsa bunu yapıp evden götürmesini sağlayabilirsiniz. Gün içerinde 3-4 porsiyon süt ve süt ürünleri olmalıdır. Kahvaltıda peynir olarak, ara öğünde ayran ya da yoğurt olarak ana yemeklerde yine çorbada ya da yemeklerin yanında kullanarak bu eksiği tamamlayabilirsiniz.

KABIZLIK SORUNU İÇİN BOL SIVI TÜKETİLMELİ
Okul başladıktan sonra karşılaştığımız diğer bir problem de kabızlık sorunu oluyor. Bu durum, genellikle çocukların yeteri kadar su tüketmemelerinden kaynaklanır. Bunun için mutlaka su şişe ile takip yapmalınız. Yiyeceklerde de taze sıkılmış meyve suları, komposto veya hoşaflar, ayran, cacık, limonata gibi içecekler sıvı ihtiyacını karşılamak için idealdir.

Diyetisyen Gülçin Işık, “Çocuklarınızda vegan veya vejetaryen bir beslenme söz konusu ise bunu değiştirmelisiniz. Büyüme çağında olan bir çocuğun hayvansal kaynaklı besinlerden mutlaka tüketmesi gerekir. Bunu eğer siz öneriyorsanız bir uzman tarafından işin doğruluğu hakkında bilgilendirme almanızı öneririm. Çünkü zaten besinlerin içerisindeki vitamin ve mineraller azalmışken bir de kısıtlayıcı davranırsanız çocuklarınızda kalıcı hasara yol açabilirsiniz. Eğer çocuğunuz hayvansal besinleri yemiyorsa yemeklerde çeşitliliğe özen gösterin. Yeni tatlar denemesini sağlayın. Çorbalarınızı et suyu ile pişirin. Onun önerilerini dikkate alın. Birlikte balık tutun. Böylece o balığı yedirmek daha kolay olabilir. Et pişirirken çocuğunuzun evde olmadığından emin olun. Bazen pişerken oluşan koku çocuğu tiksindirebiliyor. Buna özen gösterin. Bir de bazen babası ile daha oyun arkadaşı olan çocuklar anneye naz yapabiliyorken babayı daha çok dinleyebiliyorlar. Et yemeklerini yedirirken babadan destek alın.” dedi.