Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu 'ufak' belirtiye dikkat! Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7091d50217b5bcd4b3a.jpg)
Kış aylarının gelişi ile birlikte çok daha sık karşı karşıya kaldığımız virüsler, birey ve toplum sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor. Hastalıkların hızla yayılmalarının yanı sıra kuluçka dönemlerinin uzun olması, hastalık dönemi boyunca balgam, hırıltı ve öksürük gibi belirtilerin çok daha sık görülmesi büyük endişe kaynakları olarak öne çıkıyor. Peki, neden hastalanırız, kuluçkadaki hastalığı nasıl anlarız? Kışın hastalıklardan korunma yolları nelerdir? Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, konuya ilişkin tüm merak edilenleri Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte detaylar…
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b45.jpg)
![SIK İDRARA ÇIKMAK FAYDALI OLABİLİR](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b41.jpg)
SIK İDRARA ÇIKMAK FAYDALI OLABİLİR!
Hastalandığımızda çok daha sık idrara çıkma gereksinimi duyabiliriz. Bunun sebebinin enfeksiyona mı yoksa psikolojik veya fizyolojik farklı gerekçelere mi bağlı olduğunu sorduğumuzda Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, “Hastalık durumlarında idrara çıkma sıklığı genellikle artmaz. Ancak idrar yolu enfeksiyonlarında, tahriş ve iltihaplanma nedeniyle sık idrara çıkma isteği oluşabilir.” dedi. Enfeksiyon durumlarında bol sıvı alımının da daha sık idrara çıkılmasına neden olduğunu vurgulayan Dr. Kılıç, bunun vücudun temizlenmesi açısından faydalı olduğunu belirtti.
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7091d50217b5bcd4b38.jpg)
Dr. Kılıç, “İdrar yollarında yanma veya kasık ağrısı gibi belirtiler görülmesi durumunda ise mutlaka bir doktora başvurulmalıdır, ayrıca idrar tahlilinde doğru sonuç alınabilmesi için sabah ilk idrarın su içmeden verilmesi önemlidir, bu şekilde enfeksiyon ve bakterilerin tespiti daha kolay sağlanabilir.” dedi. Bu kurala uyulmadığında ise sonuçların yanıltıcı olabileceğine dikkat çeken Dr. Kılıç, idrar tahlilinde dikkatli olunmasını önerdi.
![BOĞAZ KURULUĞU VE ÜŞÜME İLK BELİRTİLER ARASINDA](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b47.jpg)
BOĞAZ KURULUĞU VE ÜŞÜME İLK BELİRTİLER ARASINDA
Dr. Gülay Kılıç, “Enfeksiyonlar, doğada bulunan bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaların vücuda girip yerleşerek çoğalmaları sonucu ortaya çıkar. Bu süreçte ortaya çıkan belirtiler, enfeksiyonun girdiği yerin yanı sıra yerleştiği organa göre de değişir. Vücuda giriş noktaları genellikle burun, boğaz, idrar yolları, kulak, anal bölge ve cinsel organlar gibi dışarıya açık alanlardır. Semptomlar da bu alanlara göre farklılık gösterebilir.” dedi.
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7091d50217b5bcd4b3c.jpg)
Dr. Gülay Kılıç, enfeksiyonun şiddetinin, vücuda giren mikroorganizmanın "patojenitesi" yani hastalık yapıcı özellikleri ile miktarına ve konağın (insanın) genel durumuna bağlı olduğunu da belirtti. “Genç bireyler ve altta yatan kronik hastalığı bulunmayan kişilerde enfeksiyonlar genellikle daha hafif seyrederken, özellikle 50 yaş üzeri, kronik hastalıkları olan (şeker hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, akciğer hastalıkları, kanser gibi) bireylerde, az miktarda mikropla bile enfeksiyon daha ağır geçebiliyor ve uzun süreli seyredebiliyor. Belirti vermeyen enfeksiyonların anlaşılması oldukça zordur.” diyen, Dr. Kılıç, “enfeksiyon” denebilmesi için bakteri, virüs veya mantarın vücuda yerleşmesi, dokuda çoğalması ve yayılması gerektiğine dikkat çekti. Uzman isim belirti vermeden ilerleyen hastalıkları;
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b43.jpg)
“Bazı durumlarda, bakteriler veya mantarlar vücutta belirti vermeden ‘kolonizasyon’ yapabiliyor. Bu, enfeksiyon değil, normal vücut florasının bir parçası olabiliyor. Ancak, tüberküloz veya brucella gibi sinsi enfeksiyonlar geç belirti verebiliyor ve tanı koymak zor olabiliyor.
Enfeksiyon hastalığı denildiğinde, kulak, burun, boğazda, ciltte, genital ve üriner sistemde oluşan enfeksiyonlar akla geliyor. Ancak mevsim itibariyle şu anda gündemde en çok üst solunum yolu enfeksiyonları görülüyor. Bu enfeksiyonların yüzde 90'ından fazlası virüsler tarafından kaynaklanıyor. Bakteriler daha az görülüyor, ancak ileri yaşlardaki bireylerde ciddi enfeksiyonlara yol açabiliyor.
Pnömokok veya beta hemolitik streptokok gibi bakterilerin neden olduğu akut tonsillit (bademcik iltihabı) gibi enfeksiyonlar, basit gibi görünse de ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Ancak, üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 90'ı virüsler nedeniyle meydana geliyor. Bu virüsler arasında nezle virüsü, rinovirüs, adenovirüs, COVID-19, influenza ve küçük çocuklarda görülen respiratuar sinsityal virüs (RSV) gibi pek çok virüs bulunuyor.” şeklinde açıkladı.
![Hasta olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz: Bu ufak belirtiye dikkat Uzmanı zencefil ve yeşil çaya işaret etti](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b4b.jpg)
Dr. Kılıç, bu virüslerin maalesef çok azının antivirallerle tedavisi mümkün olabildiğini ve kesinlikle antibiyotiğin herhangi bir faydası olmadığını söyledi. Antibiyotikler bakteriler için, antiviraller ise virüsler için kullanılmaktadır. Kılıç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Doğada bol miktarda bulunan streptokoklar ve gram negatif bakteriler, ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Özellikle streptokoklar, zatürreye ve ‘strep’ denilen bademcik iltihaplarına (tonsillit) yol açabiliyor. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonlarına neden olan başka bakteriler de biliniyor. Virüslere kıyasla bu bakteriler konusunda bir avantajımız bulunuyor; erken dönemde tespit edildiklerinde antibiyotiklerle tedavi edilebilmeleri. Ancak, yine de bakterilerin kana karışması (sepsis) gibi ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğinden, erken dönemde tanı konulup antibiyotikle tedavi edilmeleri son derece önem taşıyor.”
Dr. Kılıç, özellikle mevsimsel üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları için korunmanın en önemli faktör olduğunu, bu tür enfeksiyonlardan kaçınmanın hastalandıktan sonra tedavi olmaktan çok daha kolay ve maliyeti düşük olduğunu belirtti.
![BİRKAÇ GÜN İÇİNDE HASTALIĞIN YERLEŞTİĞİ BÖLGE KENDİNİ BELLİ EDER](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7041d50217b5bcd4b36.jpg)
BİRKAÇ GÜN İÇİNDE HASTALIĞIN YERLEŞTİĞİ BÖLGE KENDİNİ BELLİ EDER!
Dr. Kılıç, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonunun başlangıcında, mikropların vücuda yeterince girip yerleşip semptom oluşturmasına kadar geçen döneme genellikle kuluçka veya ‘prodromal dönem’ dendiğini belirtti ve “Bu dönemde, belirtiler genellikle birbirine çok benzer olduğu için ayırt etmek oldukça zordur.” dedi.
“Çoğu enfeksiyon, hafif burun akıntısı, boğaz ağrısı, boğazda kuruma, gıcık öksürüğü, halsizlik, iştahsızlık, hafif karın ağrısı ve mide bulantısı gibi mide ve bağırsak sistemi şikayetlerine yol açabiliyor. Ayrıca, üşüme ve titreme de görülebiliyor. Ancak birkaç gün içinde, hastalığın yerleştiği bölge, virüsün gücü, hastalık yapıcı özellikleri ve kişinin sağlık durumu ile bağışıklık durumuna bağlı olarak semptomlar daha belirgin hale geliyor.” diyen uzman isim özellikle nereden kaptığımızı dahi bilmediğimiz viral hastalıklarla ilgili uyardı.
![BOL SIVI TÜKETİMİ VE SİGARADAN UZAK DURMAK ÖNEMLİ](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7c81d50217b5bcd4b50.jpg)
BOL SIVI TÜKETİMİ VE SİGARADAN UZAK DURMAK ÖNEMLİ
Hastalıkları önlemek ve hastalıkların ilerlemesini önlemek için hijyen kurallarına dikkat etmenin büyük önem taşıdığının altını çizen Dr. Kılıç, “El hijyeni, kalabalık ortamlarda maske kullanımı, ortamı sık sık havalandırmak gibi basit ama etkili önlemler faydalı olacaktır. Ayrıca, sağlıklı bir uyku düzeni, dengeli beslenme, bol sıvı tüketimi ve sigara gibi bağışıklığı zayıflatan alışkanlıklardan uzak durmak enfeksiyon riskini azaltabilir. Soğukların insan sağlığına doğrudan büyük bir etkisi bulunmuyor.” dedi.
Dr. Kılıç, solunum enfeksiyonları ve virüslerin, konağın durumuna bağlı olarak, tahmin edilmesi zor bir şekilde ciddi hastalıklara yol açabildiğini, hatta bu, genç bireyler için bile geçerli olduğunu hatırlattı.
![KALABALIK YERLERDE KULLANILAN TELEFONA DİKKAT](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7e31d50217b5bcd4b53.jpg)
KALABALIK YERLERDE KULLANILAN TELEFONA DİKKAT!
Dr. Kılıç, hijyenin dikkat edilmesine bir kez daha vurgu yaptı ve “Kontrol edemeyeceğimiz kalabalık yerlerde; toplu taşıma araçlarında, uçaklarda, otobüslerde, kalabalık ortamlarda, hastane ortamlarında, asansörlerde, dışarıdaki tuvaletlerde vb. yerlerde maske kullanımı ve mutlaka el hijyenine dikkat edilmesi önemlidir. Ayrıca, ortak malzeme kullanımından kaçınmak, kalabalık bir yerde kullanılan telefon, kapı kolları gibi yüzeylere dokunduğumuzda ellerimizi uygun şekilde temizlemek de büyük önem taşır.” İfadelerini kullandı.
Dr. Kılıç, ayrıca solunum enfeksiyonlarından korunmak veya bu enfeksiyonlardan hızlı bir şekilde iyileşmek için, sadece ruhsatlı ilaçlar ve hekim tarafından önerilen tedaviler kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
![BALGAM, HIRILTI VE ÖKSÜRÜĞE EN DOĞAL ÇARE](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e7091d50217b5bcd4b3f.jpg)
BALGAM, HIRILTI VE ÖKSÜRÜĞE EN DOĞAL ÇARE!
Geleneksel yöntemlerle bağışıklığı desteklemek için nane-limon, bol sıvı, ıhlamur, zerdeçal, zencefil ve yeşil çay gibi antioksidan etkisi olan ürünlerin vücuda fayda sağlayabileceğini söyleyen Dr. Kılıç, yine de bu tür ürünlerin makul ölçülerde tüketilmesi gerektiğini hatırlattı. “Örneğin, yeşil çayın günde bir bardaktan fazla alınmaması öneriliyor. Aktarlarda satılan ürünlerin saflığı ve zararsızlığı hakkında kesin bir bilgiye sahip olamayabiliriz, bu sebeple bu ürünleri sınırlı miktarda kullanmak daha doğrudur. Ayrıca, bu tür ürünlerin bilimsel faydaları konusunda hala tartışmalar devam etmektedir.” dedi.
![50 YAŞIN ÜZERİNDEKİ BİREYLER DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ](https://image.posta.com.tr/i/posta/75/750x0/6735e74d1d50217b5bcd4b4a.jpg)
50 YAŞIN ÜZERİNDEKİ BİREYLER DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ!
Enfeksiyonların daha ciddi komplikasyonlara yol açmasını önlemek için erken dönemde uygun tedbirler almak önem taşır. Dr. Kılıç, “Hafif ateş, burun akıntısı veya öksürük gibi belirtiler varsa, evde dinlenmek, bol sıvı tüketmek ve bulunduğunuz ortamın nem dengesini sağlamak faydalı olacaktır. Ancak, eğer 3 gün içinde belirtiler kötüleşirse, özellikle ateş 50 yaşın üstündeki bireylerde artış gösterirse, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması önem taşır” dedi. Dr. Kılıç bakteriyel enfeksiyon riski varsa, erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekerek sözlerini tamamladı.