Her sabah bardak bardak içiyoruz! Demir emilimini engelliyor: Kemikleri peynir gibi eritiyor

Her gün rutin haline gelen bu içecek, vücudun mineralleri emme kapasitesini düşürüyor. Özellikle demir ve kalsiyum emilimini zorlaştırarak, kemik sağlığını tehdit edebilir. Uzun vadede kemiklerin güçsüzleşmesine yol açabilir. İşte tüm detaylar! Demir, oksijen taşınmasında ve hücresel enerji üretiminde önemli bir mineraldir. Ancak yapılan araştırmalar, kahvenin demir emilimini engellediğini ortaya koymuştur. Bir çalışmada, bir fincan kahve, hamburger ile alınan demir emilimini %39 oranında azaltırken, çayın etkisi %64'e kadar çıkabiliyor. Kahve içindeki polifenoller, demirin bağırsaklarda emilmesini zorlaştırır.Bununla birlikte, kahvenin demir emilimini engelleyen etki yalnızca kafeinden kaynaklanmaz. Polifenoller, özellikle klorojenik asit gibi bileşenler, demiri bağlayarak vücuda alınmasını engeller. Bu durum, özellikle bitkisel gıdalardan alınan non-heme demir için geçerlidir. Et kaynaklı heme demir ise kahveden daha az etkilenmektedir. Kahvenin içerdiği polifenoller, demir emilimini önemli ölçüde azaltabilir. Journal of Agricultural and Food Chemistry'de yayımlanan bir araştırma, polifenol içeren içeceklerin demir emilimini %50-90 arasında bir oranda azalttığını göstermektedir. Özellikle 100-400 mg arasında polifenol içeren kahve, demir emilimini büyük ölçüde engelleyebilir.Bu durum, vejetaryenler ve demir eksikliği riski taşıyan bireyler için daha kritik bir problem olabilir. 20-50 mg polifenol içeren içeceklerin bile demir emilimini %50 oranında azaltması, kahvenin dikkatli tüketilmesi gerektiğini gösteriyor. Kahve tüketiminden sonra, demir emilimi açısından daha verimli bir öğün için zamanlama önemlidir. Kahve, sağlıklı bireylerde demir eksikliğine genellikle yol açmaz. Ancak demir eksikliği riski taşıyan grupların, kahve tüketimine dikkat etmeleri önerilmektedir. Özellikle adet gören kadınlar, gebeler, vejetaryenler ve inflamatuar bağırsak hastalığı olan kişiler, kahvenin etkilerinden daha fazla etkilenebilir.Tufts Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Prof. Dr. Jeffrey Blumberg, bu gruplara, kahveyi yemeklerden en az bir saat önce ya da sonra içmelerini öneriyor. Böylece kahvenin demir emilimine olan olumsuz etkisi en aza indirilebilir. Kahve, doğru zamanlamayla, demir eksikliği riski oluşturmaz. Kahvenin kalsiyum emilimi üzerindeki etkisi de dikkat edilmesi gereken bir diğer faktördür. Kalsiyum, kemik sağlığı için hayati bir mineraldir. Ancak bazı çalışmalar, kahvenin kalsiyum emilimini hafifçe azalttığını göstermektedir. Özellikle kafein, diüretik etkisiyle idrar yoluyla kalsiyum kaybını artırabilir.Bu etki, genellikle küçük olmakla birlikte, kalsiyum açısından zayıf bir diyetle birleştiğinde daha belirgin hale gelebilir. Kahvenin, günde 1-2 fincan tüketildiğinde kemik sağlığına zarar vermediği, ancak aşırı tüketimin kemik kırıklarını artırabileceği bulunmuştur. Osteoporosis International’da yayımlanan bir çalışma, kahvenin kalsiyum emilimini biraz azalttığını ancak bunun, genellikle fazla endişe verici olmadığını ortaya koymuştur. Bir fincan kahve, yaklaşık 4-6 mg kalsiyum kaybına neden olabilir. Bu kayıp, süt gibi kalsiyum açısından zengin gıdalarla kolayca telafi edilebilir.Ancak, postmenopozal dönemdeki kadınlar ve kemik sağlığı riski taşıyan bireylerde, kahve tüketiminin etkileri daha belirgin olabilir. Özellikle günde 300 mg'dan fazla kafein tüketen kişilerde, omurgada daha fazla kemik kaybı görülebilmektedir. Bununla birlikte, uzmanlar, kahve tüketiminin kemik sağlığına olan etkilerini dengelemek için yeterli kalsiyum alımının önemli olduğunu vurgulamaktadır. Norveç'te yapılan bir araştırma, günde 9 veya daha fazla fincan kahve içen kadınlarda, kemik kırığı riskinin arttığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, bu kadar yüksek miktarda kahve tüketimi oldukça nadirdir. Çoğu birey, günde 2-3 fincan kahve içerek sağlıklı kemiklere sahip olabiliyor.Yüksek miktarda kahve tüketimi, kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ancak 2-3 fincan kahve, genel olarak güvenli kabul edilmektedir. Uzmanlar, kahve tüketiminin kemik sağlığını etkileyip etkilemediğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Kahve, birçok kişi için günlük rutin bir içecek haline gelmiştir. Ancak, kahvenin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için doğru beslenme alışkanlıkları büyük önem taşır. Demir ve kalsiyum emilimini engelleyen kahve, uygun zamanlamalarla tüketildiğinde sağlık açısından zararlı olmayabilir.Uzmanlar, kahveyi yemeklerden önce veya sonra içmeyi öneriyor. Bu, kahvenin içerdiği polifenollerin emilim üzerinde oluşturduğu etkileri azaltabilir. Ayrıca, kahveyle birlikte yeterli kalsiyum ve demir alımını sağlamak, olumsuz etkilerin önüne geçebilir. Kahve keyfini sürerken, sağlığınızı korumak mümkündür. Kahve, doğru zamanlama ve dengeli bir şekilde tüketildiğinde, sağlık açısından olumsuz bir etkiye yol açmaz. Ancak, demir ve kalsiyum emilimini engelleme potansiyeli olan bu içecek, risk grupları için dikkat edilmesi gereken bir faktördür. Bu gruplar, kahve tüketiminde daha fazla özen göstermeli ve beslenmelerine dikkat etmelidir.Kahvenin sağlık üzerindeki etkilerini minimize etmek için, uzmanlar, aşırı tüketimden kaçınılması ve beslenme düzeninde denge sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Kahve, doğru koşullarda tüketildiğinde keyifli bir içecek olabilir, ancak aşırıya kaçmamak, sağlığınız için önemlidir.