Her yıl yaklaşık 2,4 milyon insan teşhis alıyor! Uzmanı açıkladı: Uyku eksikliği tetikleyebilir, hayatın iki döneminde daha sık görülüyor!

Epilepsi, son yıllarda hızlı bir şekilde artış gösteren nörolojik bir rahatsızlıktır. Dünya genelinde yaklaşık 65 milyon epilepsi hastası bulunduğu düşünülmektedir. Her yıl ortalama 2,4 milyon yeni epilepsi vakası kaydedilmektedir. Peki, epilepsi tam olarak nedir? Tetikleyicileri ve belirtileri nelerdir? Nöroloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ağan Yıldırım, 10 Şubat Dünya Epilepsi Günü’ne özel tüm merak edilenleri Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte detaylar…

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Epilepsinin ortaya çıkışı ile ilgili olarak en merak edilen konulardan birisi şüphesiz ki hastalığın genetik etkenlere mi yoksa çevresel faktörlere mi bağlı olarak geliştiği. Bilindiği üzere epilepsi, genetik bir yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir arada etkisiyle tetiklenebilir. Bazı kişilerde epilepsiye yatkınlık, ailesel geçişle ilişkilidir ve bu durumda genetik faktörler önemli bir rol oynar.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Prof. Dr. Kadriye Ağan Yıldırım, epilepsinin ortaya çıkışındaki temel tetikleyiciler ve hastalık geçmişi ile ilgili olarak; “Epilepsi, sinir sistemini etkileyen nörolojik bir durumdur. Genellikle bilinen bir tıbbi durumdan kaynaklanmayan en az iki nöbet geçirdikten sonra epilepsi tanısı konulur. Epilepsinin birçok nedeni vardır. Genetik nedenler; bazı epilepsi türleri belirli genlerle ilişkilendirmişlerdir. Genetik değişiklikler bir ebeveynden aktarılmadan bir çocukta meydana gelebilir. Kafa travması, beyinde yer kaplayan lezyonlar (iyi yada kötü huylu tümörler), kanamaya yada damar tıkanmasına bağlı ortaya çıkan beyin hasarı ve enfeksiyonlar; her tür menenjit ve ensefalit epilepsiye neden olabilir” açıklamasında bulundu.

HER KİŞİ KENDİNE ÖZGÜ ŞEKİLDE YAŞAR!
Uzman isim epilepsinin belirtilerinin ve kendini gösterme şeklinin bireye özgü olduğunu belirtti ve konu hakkında “Beyin vücudunuzun tüm işlevlerinden sorumludur. Nöbet sırasında yaşananlar, epileptik aktivitenin beynin neresinde başladığına ve ne kadar geniş bir alana, hangi hızlı yayıldığına bağlıdır. Bu nedenle, birçok farklı nöbet türü vardır ve her kişi epilepsiyi kendine özgü bir şekilde yaşar. Epileptik nöbetler genellikle aniden ortaya çıkar, kısa sürer ve kendiliğinden durur. Uyanıkken veya uykudayken başlayabilir, hasta ne yaptığının, davranışlarının veya duygularının farkında olur yada olmayabilir. Geçirilmiş kafa travması, iskemik veya kanamaya ikincil inme gibi durumlarda epileptik nöbet geçirme riski yüksektir.” dedi.

UYKU EKSİKLİĞİ VE ADET DÖNGÜSÜ DAHİ ETKİLEYEBİLİR!
Epilepsiye dair en merak edilen konulardan biri de bu hastalığın tetikleyicilerinin neler olduğu. Hayatın herhangi bir döneminde aniden ortaya çıkabildiği için pek çok kişi epilepside tetikleyiciler arasında hangi etkenlerin yer aldığını araştırıyor. Uzman isim hastalığın tetikleyicilerini, “Nöbet tetikleyicileri epilepsiye neden olmaz, ancak epilepsisi olan kişilerde nöbetleri tetikleyebilirler. Olası nöbet tetikleyiciler arasında; metabolik düzensizlikler, elektrolit dengesizliği, alkol, yanıp sönen ışıklar, nöbet önleyici ilaçların dozlarının atlanması, uyku eksikliği, adet döngüsü sırasında ortaya çıkan hormon değişiklikleri ve stres sayılabilir.” sözleri ile açıkladı.

‘ÇALIŞMA HAYATINDA AKTİF ROL ALAMAZLAR’ DÜŞÜNCESİ SADECE BİR MİT!
Doğrudan beyni ve sinir sistemini etkileyen bir rahatsızlık olduğu için epilepsi ile ilgili en büyük yanılgı bu kişilerin sosyal yaşamda ve iş dünyasında kendilerine yer edinemeyecekleri üzerine. Prof. Dr. Ağan Yıldırım, epilepsi ile ilgili yanlış bilinenleri sorduğumuzda şu şekilde yanıt verdi:

“Epilepsi santral sinir sisteminin (beynin) bir hastalığıdır. Epileptik nöbetler beyindeki bir lezyona veya genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkarlar, öncelikle ilaç tedavisi, uygun hastada epilepsi cerrahisi ve vagal sinir uyarımı tedavisi uygulanır. Epilepsili bireyler uygun tedavi ve takiple eğitim ve çalışma hayatında aktif rol alırlar. Aile kurup anne baba olurlar.”
Epilepsinin bulaşıcı olduğu düşüncesi de ayrıca rahatsızlık hakkında doğru sanılan yanlışlar arasında yer alıyor.

HAYATIN İKİ DÖNEMİNDE DAHA SIK GÖRÜLEBİLİR!
Bu rahatsızlık hayatın herhangi bir döneminde aniden ortaya çıkabilse de bazı yaş grupları daha dezavantajlı olarak açıklanabilir. Uzman isme epilepsinin ortaya çıktığı yaş aralıklarını sorduğumuzda ise, “Epilepsi hayatın her döneminde görülmekle birlikte, epileptik nöbetlere hayatın 2 döneminde (bebeklik ve yaşlılık) daha sık rastlanır.” şeklinde konuştu.
Yapılan son araştırmalardan elde edilen verilere göre ülkemizde bilinen 1 milyonun üstünde epilepsi hastası bulunmakta.

AĞZI AÇMAK VE DİLİN GERİ GİTMESİNİ ENGELLEMEK ÖNEMLİ!
Marmara Üniversitesi Nöroloji Kliniği'nden Prof. Dr. Kadriye Ağan Yıldırım, son olarak epileptik nöbet geçiren bir kimseye ilk müdahalenin nasıl olması gerektiğine değindi ve “Epileptik nöbetlerde hastanın eğer çenesi gevşek ise ağzın açılması, dil kökünün geriye gitmesinin engellenmesi açısından önemlidir. Hastanın başını korumak ve yan çevirip tükürüğünü yutmasına mâni olmak gereklidir.” diyerek sözlerini noktaladı.