Kan testinde bu değere dikkat! Yağ bezesi sanılıyor ama gerçek çok daha riskli olabilir

Kanser, tüm dünyada önemli sağlık sorunlarından biri olmaya devam ediyor ve her geçen gün farklı kanser türleri arasındaki ilişkiler daha fazla dikkat çekiyor. Tiroid kanseri ve meme kanseri, kadınlarda en yaygın görülen kanser türlerinden ikisi olmakla birlikte, bu iki kanser türü arasındaki bağlantı, son yıllarda yapılan araştırmalarla daha fazla gündeme gelmeye başladı. Prof. Dr. Bülent Çitgez, tiroid ve meme kanseri arasındaki ilişkiye dair bilgilerini Posta.com.tr okuyucuları için anlattı...

Sinem Paksoy-Posta.com.tr/ Tiroid kanseri ve meme kanseri arasındaki olası bağlantıyı daha iyi anlayabilmek için her iki kanserin biyolojik temellerini ve risk faktörlerini incelemek önemli. Özellikle hormon düzeyleri, genetik yatkınlıklar ve çevresel etmenler gibi faktörler, bu iki kanserin birbirini tetikleyip tetiklemediği konusunda önemli ipuçları sunuyor.

BİREYSEL ÖZELLİKLERE VE ÇEVRESEL FAKTÖRLERE GÖRE DEĞİŞİYOR
Tiroid kanseri olan kadınlarda meme kanseri riskinin artabileceğine dair çeşitli araştırmalar bulunuyor. Özellikle papiller tiroid kanseri teşhisi konulan kadınlarda, meme kanseri riski genel popülasyona göre daha yüksek olabiliyor. Bu durum, hormonal faktörlerden genetik yatkınlığa ve tiroid kanseri tedavisinde kullanılan radyoaktif iyot gibi yöntemlerin dolaylı etkilerine kadar farklı mekanizmalarla ilişkilendiriliyor. Ancak bu artış, bireysel özelliklere ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebiliyor.

ÖSTROJENE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR!
Uzman isim, tiroid ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi açıklarken, genellikle hormonal etkileşimler ve genetik faktörlere dikkat çekiyor
Prof. Dr. Bülent Çitgez: "Östrojen gibi hormonlar hem tiroid hem de meme kanseri gelişiminde rol oynayabilir. Bunun yanı sıra BRCA1 ve BRCA2 gibi genetik mutasyonlar, her iki kanser türü için de risk faktörleri arasında yer alır. Tiroid kanseri tedavisinde kullanılan radyoaktif iyotun meme dokusuna etkileri ise genellikle düşük düzeydedir ancak uzun vadede minimal bir risk oluşturabilir." sözleriyle durumun nasıl ilerlediğine dair açıklamada bulundu.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTATIYOR
Genellikle süt kanallarında veya lobüllerde başlayan meme kanseri, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler ve yaşam tarzı gibi faktörlerden kaynaklanabiliyor. Uzman isim, bu kanser türünün belirtileri arasında memede sertlik, cilt değişiklikleri ve meme başı anomalilerinin sayıldığını belirtiyor. Meme kanserinin tedavisinde ise cerrahi yöntemler, kemoterapi, radyoterapi ve hormonal tedavi gibi seçeneklerden yararlanılabiliyor.

DÜZENLİ TARAMALARI AKSATMAMAK GEREKİYOR
Meme kanseri, erken teşhisle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen bir hastalık olduğu için belirtilerin farkında olmak büyük bir öneme sahip.
Belirtilerin farkında olmak, düzenli taramaları aksatmamak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, bu süreçte en güçlü savunma mekanizmalarını oluşturuyor. Meme kanseriyle mücadelede en önemli adım ise bilgi sahibi olmak ve proaktif bir yaklaşım benimsemektir.
Uzman isim, tiroid kanserini ise tiroid bezinde başlayan ve genetik faktörlerden radyasyon maruziyetine kadar pek çok nedenle ilişkilendirilen bir kanser türü olarak açıklıyor.

En yaygın türü olan papiller tiroid kanseri genellikle iyi seyirli bir hastalık. Tedavi yöntemleri arasında tiroidektomi, radyoaktif iyot tedavisi ve tiroksin replasman tedavisi bulunuyor. İleri evre vakalarda hedefe yönelik tedaviler de bir seçenek olarak değerlendiriliyor.

TEDAVİ SÜRECİNE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR
Prof. Dr. Bülent Çitgez: "Meme ve tiroid kanserinin bir arada görüldüğü durumlarda, tedavi sürecinin multidisipliner bir yaklaşımla planlanması büyük önem taşıyor. Her iki kanser türünün evresi, biyolojik özellikleri ve hastanın genel sağlık durumu dikkate alınarak bireyselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulması gerekiyor." sözleriyle nasıl bir tedavi süreci izlenebileceğini açıkladı.
Uzman ismin açıklamalarına göre tiroid kanseri tedavisinde cerrahi müdahale ve radyoaktif iyot tedavisi öncelikli olarak yapılabiliyor. Meme kanseri tedavisinde ise tümörün özelliklerine göre cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler uygulanabiliyor.

Her iki tedavi sürecinde hormon dengesinin sağlanması ve tedavi sıralamasının dikkatle planlanması gerekiyor. Güncel tedavi seçenekleri arasında hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi gibi yenilikçi yaklaşımlar da bulunuyor. Bu iki kanser türüne aynı anda sahip olan hastalarda, düzenli takip ve koordinasyonlu bir tedavi süreciyle yaşam kalitesini artırmak ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkün.