Koklamadan almayın! Limon seçerken bu detaya dikkat

Limon, mutfağın en çok kullanılan ve en faydalı meyvelerinden biridir. C vitamini deposu olması, bağışıklık sistemini desteklemesi ve yemeklere kattığı taze aroma sayesinde dört mevsim sofraların vazgeçilmezidir. Ancak pazarda ya da markette limon seçerken çoğumuz sadece görünümüne bakarak karar veriyoruz. Oysa asıl kalite, limonun kabuğunda ve kokusunda gizli.

Gerçekten sulu, aromatik ve taze bir limon seçmek için rengine veya büyüklüğüne bakmak tek başına yeterli değil. Profesyonel şeflerin ve meyve-sebze uzmanlarının önerdiği bir yöntem var: limonu koklamak. Çünkü limonun aromatik kalitesi ve tazeliği en çok kokusunda kendini belli eder.

KOKUSU TAZELİĞİNİN HABERCİSİ
İyi bir limonun kabuğunu hafifçe ovaladığınızda burnunuza ferah ve keskin bir limon kokusu gelmelidir. Eğer bu koku yoksa ya da çok zayıfsa, limon ya yeterince taze değildir ya da raf ömrünü doldurmaya yakındır. Limonun güçlü aroması, içerdiği uçucu yağlardan gelir ve bu yağlar zamanla buharlaşarak etkisini kaybeder.

SADECE SARILIĞI DEĞİL AĞIRLIĞI DA ÖNEMLİ
Limon seçerken rengine ek olarak elinize aldığınızda ağırlığını da kontrol etmelisiniz. Hafif limonlar genellikle içi kurumuş ya da az sulu olanlardır. Taze ve sulu limonlar ise küçük görünse bile elde ağır hissedilir. Yani dış görünüşten çok iç doluluğu önemlidir.

Kabuğu pürüzsüz ve ince olanları tercih edin. İdeal limonun kabuğu parlak, ince ve pürüzsüz olur. Kalın kabuklu limonlar genellikle daha az suludur.

İnce kabuklu ve yoğun kokulu limonlar ise su oranı yüksek, aroması daha yoğun olanlardır. Bu tür limonlar hem mutfakta hem de çay gibi içeceklerde daha lezzetli sonuç verir.

DOĞRU SAKLAMA YÖNTEMİNE DİKKAT
Doğru limonu seçtikten sonra onu taze tutmak da önemlidir.

Limonları buzdolabında, mümkünse bir bez torba içinde ya da kağıda sararak saklamak, aromalarının ve suyunun uzun süre korunmasına yardımcı olur.

Oda sıcaklığında uzun süre bekletilen limonlar ise hızla kuruyabilir.