Pekmez gerçekten kan yapıyor mu? Meğer yıllardır yanlış biliyormuşuz

Soğuk kış günlerinde annelerimizin kahvaltı sofralarında mutlaka yer bulan pekmez, yıllardır “kan yapar” inancıyla tüketiliyor. Özellikle halsizlik, yorgunluk veya kansızlık gibi şikâyetlerde doğal bir takviye olarak tercih edilen bu geleneksel tat, kültürümüzde neredeyse bir ilaç kadar kıymet görüyor. Peki ama gerçekten pekmez kansızlığa iyi gelir mi? İçeriğindeki besin değerleri bu iddiayı destekliyor mu?

Beslenme uzmanlarının ve halk arasındaki yaygın inanışların kesiştiği bu noktada pekmezin kansızlığa etkisi bilimsel olarak da sıkça tartışılıyor. Pekmezin çeşitlerine göre değişen içerikleri, özellikle demir açısından zengin olan türlerinin “kan yapıcı” özelliğe sahip olduğu yönünde bilgiler barındırıyor. Ancak bu etkinin gerçekten ne ölçüde olduğu ve nasıl faydalandığı konusu daha derinlemesine bir değerlendirme gerektiriyor.

Pekmez, üzüm, dut, keçiboynuzu gibi doğal ürünlerin kaynatılıp yoğunlaştırılmasıyla elde edilir. Bu süreçte meyvelerin şeker, vitamin ve mineral içeriği daha yoğun hâle gelir. Özellikle dut ve üzüm pekmezi, demir bakımından oldukça zengindir. Bilindiği üzere demir, kırmızı kan hücrelerinin üretimi için elzem bir mineraldir. Bu nedenle, düzenli ve doğru miktarda tüketilen pekmez, demir ihtiyacının bir kısmını karşılayabilir.

Her ne kadar pekmez demir içerse de, önemli olan bu demirin vücut tarafından ne kadar emilebildiğidir. Bitkisel kaynaklı demir (non-hem demir), hayvansal kaynaklı demire göre vücut tarafından daha zor emilir. Bu nedenle pekmez tüketirken C vitamini açısından zengin gıdalarla birlikte alınması, demirin emilimini artırabilir. Örneğin pekmezin portakal suyu ya da taze meyvelerle birlikte tüketilmesi, daha etkili sonuçlar doğurabilir.

Her pekmez aynı etkiye sahip değildir. Dut ve üzüm pekmezi demir yönünden daha zenginken, keçiboynuzu pekmezi ise kalsiyum ve potasyum içeriğiyle öne çıkar. Bu nedenle kansızlık şikâyeti olan bireyler için en uygun seçenek genellikle dut veya üzüm pekmezidir. Ayrıca katkısız, geleneksel yöntemlerle üretilmiş doğal pekmezlerin tercih edilmesi de önemlidir. Aksi hâlde içeriğinde fazla miktarda şeker bulunan bazı ürünler beklenen faydayı sağlamayabilir.

Pekmez, her ne kadar faydalı bir besin olsa da, yüksek oranda doğal şeker içerir. Bu yüzden günlük tüketimi abartmamak gerekir. Genel olarak 1-2 yemek kaşığı kadar tüketilmesi önerilir. Özellikle şeker hastalarının dikkatli olması gerekir. Fazla tüketildiğinde kan şekeri dengesini bozabileceği gibi kilo kontrolünü de olumsuz etkileyebilir.

Ankara Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, üzüm ve dut pekmezinin demir içeriklerinin yüksek olduğu, fakat tek başına tüketildiğinde demir emilim oranının sınırlı kaldığı gösterilmiştir.

Araştırmacılar, C vitaminiyle birlikte alındığında bu emilimin anlamlı derecede arttığını belirtmiştir. Ayrıca çalışmada, düzenli pekmez tüketen bireylerde ferritin düzeylerinde iyileşme gözlemlenmiş, ancak bunun tek başına bir tedavi yerine destekleyici bir beslenme yaklaşımı olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
