Son dönemlerin favorisi ama doğru uygulanmazsa yaşlandırıyor! Kuruluk ve pul pul dökülmeye sebep olabiliyor, aman dikkat!

Her geçen gün piyasaya yeni bir cilt bakım ürünü sürülüyor, fakat cilt gençleştirme bantları son zamanlarda en çok konuşulan ürünlerden biri haline geldi. Kolay uygulanabilir, pratik ve etkili olduğu iddia edilen bu bantlar, cildin daha sıkı ve genç görünmesine yardımcı olmayı vadediyor. Ancak, bu bantlar gerçekten cilde fayda sağlıyor mu, yoksa sadece geçici bir çözüm mü? Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak konu hakkında tüm merak edilenleri Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte detaylar…

Beyza Erdoğan - Posta.com.tr / Cilt gençleştirme bantları son dönemde popüler bir güzellik trendi haline geldi. Peki, bu bantlar gerçekten etkili mi? Cildimize zarar vermeden gençleşmek mümkün mü?

SON DÖNEMLERDE OLDUKÇA POPÜLER AMA KALICI DEĞİL!
Son dönemlerde pek çok kişinin kullandığı kırışıklık bantları, sosyal medyadaki yankısını devam ettiriyor. Sağlıklı bir şekilde yaşlanmak ve cildini kırışıklardan korumak isteyen pek çok kişi bu bantları kullansa da bu yöntemin ne derece doğru olduğu akıllarda bir soru işareti oluşturmuş durumda. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, “Burada aslında yapılan şey bir parça bant alıp kırışıklıkların üzerine yerleştirmek oluyor. Bu uygulamada çoğunlukla gece boyunca uykuda kırışıklık önleyici bant kullanılır ve sabah bantlar çıkarıldığında uygulanan bölgede kırışıklarda azalma gözlemlersiniz. Kırışıklıkları azaltır mı? Evet... Ama bu yumuşak deride kısa süreli bir şekil verme durumudur. Yani yüzünüzde uyguladığınız bantlar cildinizde kısa süreli bir iz bıraktığı için kırışık görünüm üzerinde geçici etki sağlar.” diyerek aslında kullanılan kırışıklık bantlarının sadece bir illüzyon olabileceğine dikkat çekti.

YAŞLANMA BELİRTİLERİNİ HIZLANDIRIP CİLTTE KURULUĞA YOL AÇIYOR!
Gençleştirme bantları ile ilgili özellikle sosyal medyada pek çok paylaşıma ve tavsiyeye denk gelmek mümkün. Ancak, bu ürünlerin kullanımı ne derece doğru? Kullanırken nelere dikkat edilmeli? Tatlıparmak, kendisine cilt bantları ile ilgili yapılan en büyük yanlışı sorduğumuzda ise “Burada yapılan en büyük yanlış, bu yapışkan bantların uzun süreli kullanımı. Bantlar kullanıldığı süre boyunca deride olağan dışı bir gerilme yaratıyor ve sonrasında bant çıkarıldığında cilt gevşekliğinde artış sağlayarak aslında yaşlanma belirtilerini hızlandırabiliyor. Yine uzun süreli kullanımın bir diğer riski, uzun süre bant takmak cildin yeterince hava almasını engelliyor ve deride kuruluğa yol açabiliyor.” açıklamasında bulundu.

Uzman isim sözlerini, “Bir diğer önemli konu bazı kişilerde yapıştırıcıyı oluşturan bileşenlere karşı alerjik kontakt dermatit geliştiği durumlar da olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en temel nokta ürünün içinde yer alan bileşenleri değerlendirmek. Cilt için tasarlanmış, alerjenik ve zararlı bileşen içermeyen ürünleri seçmek. Cilt tahrişi, kaşıntı, ciltte kızarıklık veya hatta alerjik reaksiyonlar da yüz bantlamanın yan etkileri olabilir.” diyerek sürdürdü ve kontrolsüz kullanımın cilt için olası zararlarına dikkat çekti.

BU BESİNLERİ TÜKETEN GENÇLEŞİR!
Sık sık beslenme alışkanlıklarımızın ve günlük yaşamdaki aktifliğimizin de cildimiz üzerinde doğrudan etkili olduğunu duyuyoruz. Doç. Dr. Tatlıparmak, cildini gençleştirmek isteyen ancak daha çok doğal yöntemler arayanlar için “Günlük alışkanlıklarımız, özellikle beslenme şeklimiz deri sağlığımız üzerinde oldukça etkili.” dedi ve “Sağlıklı bir deri kalitesi için avokado, zeytinyağı ve ceviz gibi sağlıklı yağlar tüketmek deri sağlığınızı içeriden destekler.

Kolajen üretimini destekleyecek beta Karoten ve C Vitamini içeren; havuç, tatlı patates ve turunçgiller gibi besinlere öğünlerde yer vermemiz oldukça önemli. Cildin elastikiyetini artırmayı destekleyen Omega-3 yağ asitleri de deri sağlığımız için faydalanabileceğimiz doğal yöntemlerden.” önerilerinde bulundu.

GÜNEŞ KREMİ OLDUKÇA ÖNEMLİ
Aslında farkında dahi olmadığımız pek çok etken cildimizin yaşlanma hızını artırabiliyor. Uzman isim, cildimizin yaşlanmasını önlemek için uzak durmamız gerekenleri ve kritik hataları sorduğumuzda “Dikkat çekmek istediğim ilk ve en önemli konu, güneşten uzak durun. Ultraviyole ışıkları cilt yaşlanmasının en önemli sebeplerinden biri, mevsim ve hava fark etmeksizin yıl boyunca En az 30 SPF'li güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin. İşlenmiş gıda ürünleri tüketmemeye özen göstermek de oldukça önemli, toksinlerden uzak durmalıyız. Bol su tüketmek, düzenli egzersiz yapmak, düzenli bir cilt bakımı rutini uygulamak gibi yaşam tarzı davranışları cildinize bakmanın pratik ve etkili yöntemleridir.” yanıtını verdi. Özellikle güneş kreminin önemine dikkat çeken Aslı Tatlıparmak ultraviyole ışınlardan ne kadar uzak durulursa o kadar genç ve sağlıklı bir cildin korunabileceğinin altını çizdi.

RETİNOL VE ANTİOKSİDAN KULLANIMI YAŞLANMAYI YAVAŞLATABİLİR!
Genetiğe bağlı yaşlanmayı yavaşlatmak için neler yapılabileceği de merak edilen konular arasında. Kendisine bu konuda neler yapabileceğimizi sorduğumuzda “Yaşa bağlı cilt deformasyonunu minimumda tutmak ve deri kalitesini arttırmak için günümüzde hem kişilerin evlerinde uygulayabileceği hem de klinik ortamda faydalandığımız çok sayıda etkili işlem mevcut.

Düzenli bir cilt bakım rutini oluşturmak, doktorunuza danışarak Retinol ve Antioksidan kullanımı, cildinizdeki hasarı önlemek için çalışan ve yavaşlatan nemlendirici kullanımı kırışıklıkları önlemek için uygulayabileceğiniz adımlar.” diyen Tatlıparmak, sözlerini son olarak şu şekilde noktaladı:
“Yaşlanmanın ciltteki etkilerini yavaşlatmak için klinik ortamda uyguladığımız, lazer uygulamaları, Hyaluronik asit dolguları, kimyasal peeling, dinamik kırışıklıkları yavaşlatmaya yönelik Botoks ve Dysport gibi uygulamalar, mezoterapi gibi hastanın yaşına, cilt durumuna göre planladığımız uygulamalarımız ile cildin kalitesini kaybetmeden, deride yaşla birlikte azalan kolajeni desteklediğimiz, cilt elastikiyetini arttıran çalışmalarımız ile hastalarımızı destekliyoruz.”