Uzun yaşamın sağlıklı anahtarı! Demir ihtiyacının yüzde 38'ini, potasyumun yüzde 26'sını karşılıyor

Köklerinden gelen gücüyle, bedeninizi yorgunluğa karşı dirençli tutan bu doğal lezzet; her lokmada canlılığı, her öğünde dengeyi sunar. Sessiz bir koruyucu gibi çalışır, içten içe yeniler. Uzun ömür arayanlara sade ama güçlü bir yanıt. İşte tüm detaylar! Bakla, demir ihtiyacının %38’ini, potasyumun ise %26’sını karşılayarak kas ve kemik sağlığına katkı sağlar. Potasyum, sinir sistemi ve kas fonksiyonları için elzemdir. Demir ise kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini artırır. Bu yönüyle özellikle kansızlık sorunu yaşayanlar için destekleyici bir besindir. Bakla, B1, B2, B3 ve B6 vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Bu vitaminler sinir hücrelerinin sağlıklı çalışmasını sağlar, ruh halini düzenler. Özellikle B1 vitamini zihinsel fonksiyonları destekleyerek konsantrasyon ve hafızaya katkıda bulunur. Düzenli tüketimi sinir sisteminin dengede kalmasına yardımcı olur. Yüksek lif içeriği sayesinde sindirimi kolaylaştırır, bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Aynı zamanda uzun süre tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolünü destekler. Lifli yapısı bağırsaktaki yararlı bakterileri besleyerek mikrobiyota dengesini de olumlu yönde etkiler. Diyet yapanlar için ideal bir tercihtir. Bakla, özellikle vejetaryen ve veganlar için iyi bir bitkisel protein kaynağıdır. Proteinler kas yapımı, onarımı ve bağışıklık sistemi için önemlidir. Egzersiz yapan bireylerde kas gelişimini destekleyici bir rol oynar. Et tüketmeyen bireyler için dengeli bir diyetin parçası olabilir. Bakla, fenolik bileşikler ve flavonoidler gibi antioksidanlar içerir. Bu maddeler vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Yaşlanma belirtilerini geciktirir ve bazı kronik hastalıkların riskini azaltır. Düzenli tüketimi bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun direncini artırır. İçerdiği lif ve fitokimyasallar sayesinde kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Aynı zamanda kan basıncını dengeleyerek kalp hastalıkları riskini azaltır. Potasyum sayesinde damarların gevşemesine katkı sağlar. Kalp dostu bir besin olarak beslenme düzenine eklenmesi tavsiye edilir. Bakla, düşük glisemik indeksli bir besindir. Bu özelliği sayesinde kan şekerinin ani yükselmesini önler. Diyabet hastalarının şeker düzeyini kontrol altında tutmalarına yardımcı olur. İçerdiği lif ve proteinler sayesinde yavaş sindirilir, böylece kan şekeri seviyeleri daha stabil kalır. Folik asit açısından zengin olan bakla, özellikle hamilelik döneminde önerilir. Folik asit, bebeğin sinir sistemi gelişimi için gereklidir ve nöral tüp defektlerini önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyerek annenin sağlığını da korur. Malzemeler:500 gr taze bakla1 adet orta boy soğan2-3 diş sarımsakYarım çay bardağı zeytinyağı1 yemek kaşığı un1 tatlı kaşığı toz şekerYarım limonun suyu1 çay bardağı sıcak suTuz (damak tadına göre)Üzeri için: Dereotu (isteğe bağlı yoğurt da eklenebilir)YAPILIŞI:Baklaların uçlarını temizleyip, isteğe göre ikiye bölün. Kararmamaları için limonlu ve unlu suda 15 dakika bekletin.Zeytinyağını tencereye alın, ince doğranmış soğan ve sarımsakları ekleyip pembeleşinceye kadar kavurun.Suyu süzülen baklaları ekleyip 2-3 dakika birlikte kavurun. Üzerine un, şeker, limon suyu ve tuzu serpin.Sıcak suyu ekleyin, kapağını kapatın. Kısık ateşte yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Baklalar yumuşayıp suyunu çekene kadar pişirmeye devam edin.Ilıdıktan sonra üzerine bol dereotu serpip servis edin. İsteğe bağlı olarak yoğurtla da sunabilirsiniz.