Uzmanı uyardı: Mide yanması ve göğüs ağrısı şikayetine dikkat! Vücudun ana sistemini bozuyor: Birçok hastalığın sebebi bu besinler!

Birçok hastalığın doğrudan ya da dolaylı yoldan bile olsa beslenmeyle alakası vardır. Hastalığın tedavisinde ise kullanılan ilaçlarla birlikte yine beslenme listesi büyük önem taşıyor. Diyetisyen Tuğçe Yardal, Gastrointestinal sistemi hastalıkları hakkında bilgi verdi.

Büşra Eracun Akkaya / Posta.com.tr | Gastrointestinal sistem, en kolay tanımı ile insan vücudunda sindirim sisteminin tüm organlarını içeren ağızdan anüse kadar giden yolaktır. Çiğneme, sindirim, emilim, boşaltım gibi bütün ana fonksiyonlar burada gerçekleşir. Diyetisyen Tuğçe Yardal, vücudumuzun ana sistemlerinden birisi olan Gastrointestinal Sistem hastalıkları da sindirim sistemini etkileyen hastalıkları ele aldı.

REFLÜ VE BESLENME İLİŞKİSİ
Yaygın gastrointestinal sistem hastalıklarından ilki reflü ve beslenme ilişkisinden bahsedilmesi gerekirse Diyetisyen Tuğçe Yardal, “Reflü hastalığı en yaygın görülen gastrointestinal hastalıkların başında gelir. Midede yanma hissi, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü gibi belirtileri vardır. Ana sebeplerinin başında mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, yüksek vücut ağırlığı, hamilelik, bazı yiyecek ve içeceklere karşı intolerans gelmektedir” dedi.
Reflü tedavi ve yöntemleri arasında en önemli noktaları vurgulayan Tuğçe Yardal, “Yaşam tarzı değişiklikleri, baş yüksekte olacak şekilde uyumak, yemeklerden sonra hemen uzanır pozisyonda olmamak gibi ve tabi diyetisyen ve doktor eşliğinde ilaçların ve beslenme programının düzenlenmesi gelir” ifadelerini kullandı.

Reflü problemi yaşayan kişilere önerilerde bulunan Tuğçe Yardal, sıraladı:
- Reflü hastalığı olan bireyler yemek esnasında sıvı almamaya özen göstermeli, yemek araları en az 2 saat olacak şekilde beslenme programları düzenlenmelidir.
- Reflüsü olan bireyler baharatlı yiyecekler, çikolata, nane, kafeinli içecekler, alkol, asitli yiyecekler domates, turunçgiller gibi besinlerden kaçınmalılar.

İRRİTABL BAĞIRSAK SENDROMU (IBS) VE BESLENME
Diğer önemli bir hastalık olan İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) ve beslenme ilişkisinden bahseden Tuğçe Yardal, “İrritabl barsak sendromu, orta yaş grubu ve özellikle kadınlarda görülen bir gastrointestinal sistem hastalığıdır. Bu hastalığa sahip olan bireylerde yiyecek ve içecekler sindirim sisteminden çok hızlı veya çok yavaş bir şekilde geçer dolayısıyla bu hastalarda dışkı sürekli ya ishal ya da kabızlık şeklindedir, bu durumda hastayı çok rahatsız eder. Yine bu hastalarda sindirime yardımcı olan bakteri sayısı azdır bu da sindirimi zorlaştıran bir durumdur, bu hastalarda barsak gazı oluşumu fazladır dolayısıyla bu gaz karında şişlik ve ağrı oluşumuna sebebiyet verir” açıklamasında bulundu.
Başlıca belirtileri sıralayan Tuğçe Yardal, “Karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlıktır. Nedenlerine bakacak olursak başta stres olmakla beraber hormonal değişiklikler, bazı besinlere karşı intolerans tetikleyici sebepler olabilir” dedi.

“İrritabl Bağırsak Sendromu tedavisinde diyet değişiklikleri, stres yönetimi, probiyotikler ve bazı ilaçların önemli yeri vardır” diye Tuğçe Yardal, “Ayrıca fiziksel aktivite, düzenli egzersiz, sindirimi iyileştirir ve genel sağlığı destekler.
Bu hastalıkta kaçınılması gereken belli başlı yiyecekler fasulye, lahana, brokoli gibi gaz yapıcı yiyecekler, yapay tatlandırıcılar, yüksek yağlı besinler, laktoz intoleransı olanlar için süt ve ürünleridir” açıklamasında bulundu.

ÇÖLYAK HASTALIĞI VE BESLENME İLİŞKİSİ
Günümüzde yaygın olarak görülen çölyak hastalığına da değinen Tuğçe Yardal,” Çölyak hastalığı genetik olarak yatkın bireylerde görülen kronik bir barsak hastalığıdır. Belirtileri arasında gluten tüketimi sonrası ortaya çıkan karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, yorgunluk ve adet dengesizlikleri görülebilir.
Çölyak Hastalığının tek tedavi yöntemi glutensiz diyet uygulanmasıdır. Glutensiz diyet ömür boyu sürdürülmelidir. Glutensiz diyette yiyecekleri hazırlama ve saklama aşamasında kullanılan malzemelerin gluten içeren besinler ile kontaminasyona girmemesine dikkat edilmelidir. Kullanılan araç gereçler ayrı ve özel olmalıdır veya çok iyi temizlenmelidir.
Glutensiz diyete başladıktan sonra semptomlar düzelmeye başlar ve bireye bağlı olarak tamamen iyileşmesi 3-6 ay sürebilir. Gluten içeren her türlü buğday, arpa, çavdar gibi besinler diyetten çıkarılmalıdır. Bunun yerine kinoa, mısır, pirinç unundan yapılan glutensiz tahıllar eklenebilir” dedi.

CROHN HASTALIĞI VE BESLENME İLİŞKİSİ
Crohn hastalığı hakkında da bilgi veren Diyetisyen Tuğçe Yardal, “Her bireyin farklı komplikasyonlar gösterebildiği bir inflamatuar bağırsak hastalığıdır. Bu nedenle beslenme tedavisi kişiye özel olarak düzenlenmelidir. Belirtileri genelde karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, ateş ve yorgunluktur. Nedenlerin başında da düşük bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel faktörler ve yine stres gelmektedir.
Chron hastalığı tedavi ve beslenmesinde özellikle akut dönemlerde, hastanın sıvı ve elektrolit dengesinin düzeltilmesi önemlidir. Sindirim sisteminin dinlenmesi ve yaraların iyileşmesi için enteral veya parenteral beslenme yöntemleri uygulanabilir.
Genel olarak, yüksek enerjili, protein açısından zengin, düşük yağlı ve vitamin-mineral açısından zengin bir diyet uygulanır. Kişinin semptomlarına göre ishal veya kabızlık seyrediyorsa posa miktarı ona ayarlanmalıdır. Bazı ileri durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir” ifadelerini kullandı.

ÜLSERATİF KOLİT HASTALIĞI VE BESLENME İLİŞKİSİ
“ Ülseratif kolit hastalığı etiyolojisi belli olmayan, genetik veya çevresel faktörler ile ortaya çıkan sistemik bir hastalıktır” olarak tanımlayan Tuğçe Yardal, “Belirtilerinin başında yemekten sonra sık ve kanlı ishal olabilmektedir. Beslenmeye bağlı konstipasyon, abdominal bölgede kramp ve karın ağrısı görülebilir. Ayrıca ülseratif kolit nedeni ile ishalle beraber vücutta sıvı kaybı ve kilo kaybı olabilir” dedi.
Kaçınılması gereken yiyecekleri sıralayan Tuğçe Yardal, “Yağlı, baharatlı yiyecekler, süt ürünleri (laktoz intoleransı olanlar için) gelmektedir. Bu hastalar diyetlerinde iyi pişmiş sebzeler, yumuşak meyveler, protein kaynakları olarak daha az yağlı (tavuk, balık gibi) besinleri tercih etmelidir” açıklamasında bulundu.

Genel olarak gastrointestinal sistem hastalığına sahip bireyler su tüketimini arttırması gerektiğini söyleyen Tuğçe Yardal, “Günde en az 8-10 bardak su içmeye özen göstermelidir. Ayrıca stresi yönetimi çok önemlidir. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri, sindirim sistemi üzerinde olumlu etki yapabilir. Düzenli egzersiz, fiziksel aktivite de sindirimi iyileştirir ve genel sağlığı destekler” ifadelerini kullandı.
Unutmayın, her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve kişiselleştirilmiş bir beslenme planı en iyi sonuçları verir.