Yola çıkmadan önce sigara içenler dikkat! Riski 2 kat artırıyor, uzmanı önemli uyarılarda bulundu!

Uzun ve hareketsiz geçen yolculuklar, biz farkında dahi değilken sağlığımız açısından büyük riskler yaratabilir. Özellikle ani atan pıhtılar ve emboli riski uzun yolculukların yarattığı en büyük risklerdir. Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, emboli riskini tetikleyen unsurları ve bu riskten kaçınmak için alınması gereken önlemleri Posta.com.tr okurları için açıkladı! İşte detaylar…

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Venöz tromboz, toplar damarlarda pıhtı oluşumu anlamına gelir ve en sık bacak damarlarında görülür. Bu duruma derin ven trombozu denir. Emboli ise toplar damarda oluşan bu pıhtının bulunduğu yerden kopması anlamına gelir. Kopan pıhtının akciğerlere ulaşıp damar sistemini tıkaması ise akciğer embolisi olarak bilinir ve tehlikeli bir durum yaratabilir.

PIHTI OLUŞUMU RİSKİNİ 2 KAT ARTIRIYOR!
Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, bu olayların riskini artıran birçok faktör bulunduğunu söyledi ve en sık bilinenlerin; önceden emboli öyküsü, aktif kanser, büyük travmalar, cerrahi işlem geçirme, yakın tarihte hastane yatışı, uzun süre hareketsiz kalma, obezite ve eşlik eden kalp hastalıkları olduğuna dikkat çekti. Uzman isim uzun süren araba ya da uçak yolculuklarının da kişi hareketsiz kaldığında, pıhtı oluşumu için risk faktörü olarak tanımladı ve venöz tromboz riskini iki kat artırdığını özellikle belirtti.

2 SAAT KURALI HAYAT KURTARIYOR!
Uzman isim, “Özellikle uzun yolculukların riski artırmakla birlikte, tüm yolculuklarda çok uzun süreli oturulmaması, yolculuk süresince sigara kullanmaktan kaçınılması, oturuş pozisyonunda değişiklik yapılması, vücutta baskı oluşturmayan rahat kıyafetlerle yolculuk yapılması riski azaltmak için alınabilecek basit önlemlerdir.” dedi ve yolculuk sırasında otururken bacakların sık olarak kasılıp gevşetilmesi, yeterli su tüketmeye dikkat edilmesi, alkolsüz içeceklerin tercih edilmesi, uzun süre hareketsizliğe yol açacak sakinleştirici ilaçlar ya da uyku ilaçlarından kaçınılmasını önerdi. Özellikle toplar damar hastalığı bulunan hastalar başta olmak üzere, ilgili hekimin önereceği varis çorabı giyilmesinin riski azaltacağını da vurguladı. Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl sözlerine şu şekilde devam etti:
“Uzun süreli (6-8 saat ve üstü) hava yolculukları başta olmak üzere, tüm yolculuklar için her 1-2 saatte bir ayağa kalkılması ve yürünmesi, hareket edilmesi son derece önemlidir. Bazı özel durumlar ve hastalıklarda, kesinlikle doktor bilgisi ve önerisi dahilinde uzun yolculuk öncesi kan sulandırıcı kullanılması gerekebilir. Hastaların hekimleriyle iletişime geçmeleri önerilir.”

GÜNDEN GÜNE YAYILIYOR, MAVİ VE KIRMIZI RENGE DİKKAT!
Bacak damarlarında pıhtı, diğer adıyla derin ven trombozunda, bacaklarda özellikle baldırda ağrı, ağırlık hissi ve kramp şikayetleri gözlemlenebilir. Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, genelde bu şikayetlerin günler içerisinde yavaş yavaş başladığını ve hızlanarak bacakta şişme ve mavi/mor ya da kırmızı renk değişikliğine yol açabildiğini belirtti. “Etkilenen bacakta, diğer bacağa göre çap artışı en sık gözlenen bulgular arasında yer alır.” diyerek önemli detaya dikkat çekti. Uzman isim sözlerinin devamında, “Eğer pıhtı kopup akciğer damarlarında tıkanıklığa, yani pulmoner emboli denilen duruma yol açtıysa, şikayetler pıhtının büyüklüğüne, etkilenen damar sayısına ve yerine, pıhtının erime hızına göre değişir. Hayati tehdit eden şok tablosuna yol açan ciddi bir durumdan, sadece göğüste batıcı tarzda ağrı gibi farklı derecelerde belirtiler görülebilir. En sık görülen şikayetler arasında genellikle nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı ve hızlı soluk alıp verme bulunur. Bazı vakalarda hiç şikayet olmayabilir ya da uzun süren, yavaş yavaş artan şikayetler görülebilir. Bazen pıhtı tekrarlayıcı olabilir ve bu da daha kalıcı problemlere yol açar. Tekrarlayan pıhtıların önlenmesi için altta yatan risk faktörlerinin tedavi edilmesi, pıhtı oluşumunu kolaylaştıran hareketsizlik, kilo alımı, sigara kullanımı gibi genel sağlık için olumsuzluk yaratan yaşam tarzı biçimlerinden kaçınılması önem taşır.” dedi.

EKONOMİK SINIF SENDROMU OLARAK DA BİLİNİYOR!
Kardiyoloji Uzm. Dr. Gülsüm Bingöl, ekonomik sınıf sendromu olarak da bilinen uzun uçuşlardaki emboli riski ile ilgili olarak “Uzun süren yolculuklarda hareketsiz kalınması, özellikle pıhtı oluşumuna yatkınlık oluşturacak altta yatan bir kalp hastalığı, genetik yatkınlık, gebelik, sigara kullanımı gibi durumlar varsa, bacak damarlarında pıhtı oluşum riskini artırır. Bu duruma yol açan ana sebep hareketsizlik ve bunun sonucunda kan dolaşımının yavaşlamasıdır. Bu durum, uçuş tipinden bağımsız oluşabilir. Uçuş haricinde de genel sağlık kurallarına uyulması, ideal kiloda kalınması, sigara kullanılmaması, yeterince su tüketilmesi önem taşır. Uçuş sırasında 1-2 saate bir kalkıp yürünmesi, bacakların hareket ettirilmesi, susuz kalınmaması, alkollü içecekler yerine su tüketilmesi riski azaltır. Kan sulandırıcıların kendilerine ait yan etkileri bulunması ve her hastaya uygun olmaması sebebiyle doktor önerisi olmadan alınması önerilmez.” dedi ve sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Uzun yolculuklar öncesi, özellikle de altta yatan kalp hastalığı bulunanların, obezite sorunu yaşayanların, genetik yatkınlığı olanların, gebelerin ve daha önce pıhtı öyküsü olanların hekimlerine danışmaları hayat kurtarıcı olabilir.”