Göbek eritmede kadınların yaptığı 10 hata

Uzun zamandır yediklerinize dikkat ediyorsunuz, fiziksel egzersizlerinizi yapıyorsunuz, tartıda da kilo verdiğinizi görüyorsunuz. Ancak küçük bir sorun var, aynaya baktığınızda hiçbir değişiklik yok. Özellikle de göbek bölgesinde. Böbek eritmek için sadece kalori saymak ya da spor yapmak yeterli olmayabiliyor. Göbek eritmek, bazen sadece stratejik yiyecekleri yemekten kaçınmak ya da spor yaparken belli hareketlere odaklanmakla mümkün oalbiliyor. Yani bölgesel kilo vermek, göbek eritmek için her zamankinden biraz daha planlı olmalısınız. İşte, karantinada büyüyen göbekleri küçültürken yaptığınız 10 hata! Tamam, hepimiz bir şeyler izlerken atıştırmayı seviyoruz ancak bu sıralar neredeyse tüm gün boyunca ekran karşısındayız zaten. Ne yapacağız, ekran karşısında geçirdiğimiz 10 saat boyunca abur cubur mu yiyeceğiz? Ekran karşısında tatlı ya da cips yemeyi bir ödül mekanizmasından çıkarın. Kendinizi dizi izlerken bir şey yemekten koruyun, en azından meyveye ya da yağsız tuzsuz patlamış mısıra yönelin. Kola, portakallı gazlı içecekler, meyveli sodalar ve meyve sularında hayal edemeyeceğiniz kadar şeker ve tatlandırıcı bulunur. Şeker, kan şekerinizi bir anda yükseltip daha sonra yere çakılarak vücudunuzu aldatır ve açlık hissi duyarsınız. Bunun da ötesinde, bu içeceklerden alınan şeker doğrudan bel çevresinde depolanır. Yemeklerin yanında içecek içme alışkanlığını terk edin. Kahvaltıda meyve suyu içmek yerine çay ya da kahve için. Akşam yemeklerinde içilen kolaya en güzel alternatifse sade soda. Yaşam boyunca görülen ve tüketilen hiçbir besin diğerinden üstün değil. Herhangi bir besin gurubunun atlanması vücut sağlığını olumsuz etkilemekte, kalp ve kanser gibi önemli hastalıklara yakalanma riskini artırır. Her çeşit besin grubunun vücut için ayrı bir işlevi bulunur. Hiçbir besin tek başına, son derece karmaşık ve sistemli işleyen vücut mekanizmasının, düzensiz ve eksiksiz çalışmasını sağlayacak mucizevi bir etkiye sahip değil. Bu nedenle besin çeşitliliğine önem verilmeli ve her besin grubundan yeterli miktarda tüketilmeli. Sofralar her renkten sebze ve meyve ağırlıklı olarak hazırlanmalı. Bu nedenle haftada 3 gün aynı yemeği yemeyi bırakın, yemekleri daha az ve sık yapın. Koca bir tencere makarna yaparsanız, çöpe atmamak için 3 gün yemek zorunda kalırsınız. Diyelim ki erkek arkadaşınızla sağlıklı bir yaşam sürmeye karar verdiniz. Her gün erken saatte birlikte uyanıp egzersiz yapmaya sıkı bir diyet programı uygulamaya başladınız. Ancak bir haftanın sonunda siz yataktan yalnız çıkmaya başladınız, o abur cubur yemeye yeniden başladı. 2 haftanın sonunda sonuçlara baktığınızda sizden daha fazla kilo verdiğini gördünüz. Tanıdık geldi mi? Kendinizi erkek arkadaşınızla karşılaştırmayı bırakın. Birincisi, onların metabolizmaları genellikle daha hızlı çalışır, ikincisi de kadınların vücudu evrimsel olarak her zaman daha yağlıdır. Yani, karşılaştırmak için şartlarınız eşit değil. Her besinin ayrı bir değeri olduğu, yeterli ve dengeli tüketilmediği sürece kilo alımına yol açacağı unutulmamalı. Ekmek de diğer besinler gibi kişinin ihtiyacına göre alındığı takdirde kilo aldıran sağlıksız bir besin değil. Aksine B grubu vitaminlerden zengin ve içerdiği kompleks karbonhidrat nedeniyle kişiye hem tokluk hissi veren hem de kan şekerini düzenleyen bir besin grubu. Kompleks karbonhidrat olarak bahsedilen; kepekli, çavdar ve tam buğday ekmeğidir. Sağlıklı bir insanın günlük alması gereken karbonhidrat miktarı bütün besinlerin %55-60’ıdır. Bu orana ekmek yemeden ulaşmak mümkün değil. Ekmek hiç tüketilmediğinde abur cubur ve yüksek kalorili yiyeceklere yönelme ile birlikte kilo alımı artacak. Her bireyin yaşam tarzı farklıdır. Sabah uyanma, iş saatleri ve akşam uyuma düzeni değişkendir. Kilo vermek için önemli olan ne zaman yemek yenildiği değil ne kadar miktarda besin tüketildiği ve ne kadar fiziksel aktivite ile bunun yakılabildiğidir. Burada dikkat edilmesi gereken, yatış saatinden 3 saat önce akşam yemeği ve 2 saat öncesi ara öğün saatinin bitirilmesi gerektiğidir. Diyetler bireye özgüdür ve onun günlük yaşantısına uyum sağlamalıdır. En son ne zaman bir arkadaşınla buluşup yürüyüş yaptınız? Bir kafeye ya da restorana oturmadan evlere dağıldınız? Arkadaşlarımızla genellikle dışarıda buluşma eğilimindeyiz. Bir kafe ya da restoranda sadece su içip klkamayacağımıza göre tok olsak bile en azından bir tatlı yeriz. Bir kere de yemeği evde yiyip tok buluşmayı ve yürüyüş yapmayı deneyin. Diyet yaparken en çok tüketilmesi gereken gıdaların başında, ilk olarak sebze ve daha sonra da meyve gelir. Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki, her gün sebze ve meyve tüketmeden sağlıklı olmak mümkün değildir. Diyet yaparken de meyve tüketimi belirli ölçüde şarttır. Meyve şekeri düşünüldüğü gibi diyeti bozmaz. Burada önemli olan kararında tüketmektir. Aksi halde, gerekli vitamin ve minerallerden yoksun kalan vücut, diyet döneminde zarar görecektir. Diyet yaparken meyvenin suyu yerine kendisi tercih edilmelidir. Lifinden ayrılan meyve şekeri, işte o zaman vücut için yararını büyük ölçüde yitirmiş olacaktır. Light ürün nedir? Öncelikle buna açıklık getirmek gereklidir. Enerji içeriği açısında referans ürünlere göre yağı %25 azaltılmış ürünler, “light besin” olarak kabul edilmektedir. Bu besinlerin enerjilerinin yanında genellikle şeker ve yağ içerikleri de azaltılmıştır. Light ürünün üretim sebebi günlük alması gereken kalori, yağ ve şeker miktarını azaltmak, aynı zamanda içerdiği lif içeriği sayesinde kişiye doygunluk hissi vermesini sağlamaktır. Diyet yapanlar için önerilen bu ürünler kontrolsüz tüketildiğinde, kilo vermek yerine kilo alımına yol açar. Uzun süre aç kalmak zayıflamaya yardımcı olur. Ancak açlıkla verilen kilolar, vücuttan su ve kas kayıplarına yol açmaktadır. Aynı zamanda uzun süreli açlıktan sonra alınan besinler, metabolizmanın yaşamını sürdürmesi için daha yavaş çalışılarak harcanır. Bu şekilde vücut kendini koruma altına alır ve her alınana kaloriyi vücuda yağ olarak depolar.Yani vücut, bu tür bir beslenme alışkanlığına vücut uzun süre dayanmaz ve eski yeme alışkanlıklarına dönüldüğünde, verilen kilolar hızla geri alınır. Aç kalarak günlük yaşama devam etmeye çalışmak; yorgunluk, halsizlik, mide bulantısı ve nefeste aseton kokusu gibi sorunlara yol açmaktadır.