Bilim - Teknoloji Google'ın 15 yılı!
Paylaş
Google'ın 15 yılı!

Bu yıl 15. yaşını kutlayan Google'ın, geride bıraktığı yıllara ve biraz da geleceğine göz attık!

Larry Page ile Sergey Brin bu yıl Google'ın 15. yılını kutlarken, eminiz kendileri de firmanın ne kadar çok yol katettiğine şaşırıyorlardır.

Haberin Devamı

Google hayatımızın hiç aklımıza gelmeyecek birçok yerine girmiş durumda. Mesela biz, sabah Gmail'i kontrol ettik, bir YouTube videosu izledik, bir Google Drive dosyasını kontrol ettik, Google Maps'tan nerede yapılacağını merak ettiğimiz bir konserin yerini öğrendik ve bu yazımız için Google Search'ı kullanarak son araştırmalarımızı yaptık.

Ve bunların hepsini bir tablette, evet, Google Android işletim sistemini kullanan bir tablette yaptık.

Bugün bildiğimiz Google, dünyanın en büyük ve sözü geçen firmalarından biri. Ama nasıl oldu da yalnızca 15 yılda bu kadar büyüyebildi? Siz doğum günü pastasından bir dilim yerken rahatlayın ve biz de anlatalım.


Herşey Sergey ile Larry'nin tanışması ile başladı

1995 yılında Stanford Üniversitesi doktora öğrencisi olmaya aday olan Sergey Brin, bir kampüs ziyaretinde bilgisayar bilimi öğrencisi Larry Page ile karşılaştı ve bu herşeyin başlangıcı oldu. Google'ın kendi sitesinde yazanlara göre o gün, ikisi neredeyse konuştuğu hiçbir konuda fikir birliğine sahip değildi.

Haberin Devamı

1996'da Page'in "BackRub" arama motoru için birlikte çalışmaya başladılar. Ağustos ayına kadar neredeyse 75 milyon URL'i dizine kaydeden arama motoru için Stanford serverleri yetersiz kalmaya başlamıştı. BackRub, Google oldu (Googol denen matematiksel terim kelimesinden türetilmiş, 1 ve 100 sıfır anlamında), biraz yatırım yapıp bir arkadaşlarının garajına taşındılar ve 4 Eylül 1998'de şirketi resmi olarak kurdular.

Şirketin ismi, internetteki sonsuz içeriği organize etme isteğinden geliyordu. Bu sıralarda arama algoritması, diğer arama motorlarına rakip olmaya başlamıştı bile. 1999'un sonlarına doğru Sequoia Capital'dan aldığı büyük yatırımla Mountain View'a taşındı. Bir yıl sonra artık 10 yeni dile çevrilmiş, 1 Nisan şakaları yapmaya başlamış ve Yahoo'nun arama motoru sağlayıcısı olmuştu.

Google'ın rakiplerinin önüne geçmesinde, aranan anahtar kelimelere göre reklam gösterilmesi büyük rol oynadı. Google buradan yaptığı kazançla tüm rakiplerini geçmeye başladı ve yavaş yavaş yalnızca bir arama motoru olmanın önüne geçti.


Firmanın diğer alanlara yayılması

2001'de Eric Schmidt'in şirketin yönetim kurulu başkanı ve daha sonra da CEO atanması, Page ve Brin'in firmanın alanını genişletmeye odaklanmasına olanak tanıdı. Bu sıralarda Google Search 3 milyarın üzerinde sayfayı taramış ve hükümdarlığını kurmaya başlamıştı. "Google'lamak" artık yavaş yavaş aramak için kullanılan sıradan bir ifade haline geliyordu.

Haberin Devamı

Bunun da üzerine firma daha ilk baştan 4000 haber kaynağına erişim sağlayan Googles'u ortaya çıkardı, ve daha sonra da sesli arama gibi test aşamasındaki hizmetleri deneyebildiğimiz Google Labs ortaya çıktı.

2003 yılında Blogger'ın kurucusu olan Pyra Labs'ı satın aldı. 2004 yılında Gmail'i kullanıma açtı, ve daha sonraları Google Earth'a dönüşecek olan Keyhole'u da satın aldı.

Bir yıl sonra da Google Maps'i kullanıma açtı, kısa bir süre sonra uydu fotoğraflarını ekledi, Gtalk ve RSS okuyucusu Google Reader de bu sıralarda ortaya çıkmıştı. Calendar, Picasa ve Documents 2006'da, Street View ise Google Maps'ın bir bileşeni olarak 2007'de geldi. İnternet tarayıcısı Chrome, ilk çıkışını 2008'de yaptı.

Haberin Devamı

Google'ın hizmetleri gitgide artıyordu

Google'ın firma değerinin aşırı şekilde yükseldiği 2004, önemli bir dönüm noktası sayılabilir. Bu sıralarda internetteki aramaların %85'i Google üzerinden yapılıyordu.

Firmanın halka arz değeri 27 milyar dolara ulaştığında, tabii ki Larry ve Sergey oldukça zengin olmuşlardı. Bazıları firmanın değerinin fazla abartıldığını söyleyip, Yahoo ve Microsoft'un arama motoru üzerinde daha çok uğraştığını iddia ediyordu.

Ve 2006'ya gelindiğinde Google o güne kadarki en büyük satın almasını yaptı, 1.65 milyar dolara YouTube'u satın aldı, ve burada videolardaki reklamlardan yine çok büyük gelir elde etmeye başladı.

Bundan sonra Google firmaları satın almayı adet edindi ve düzenli olarak yeni kurulan firmaları, yanında büyük firmaları da satın almaya devam etti. Geçen sene ortalama haftada bir firmayı satın almıştı. Bunların arasında Motorola'nın mobil bölümü (12.5 milyar dolar) ve akıllı saat üreticisi WIMM da var.


Android devrimi

İnternetteki büyük başarılarının ardından Google, cep telefonu dünyasına Android işletim sistemiyle girmeye karar verdi ve şüphesiz bu, firmanın arama dışındaki en büyük başarısı oldu.

Haberin Devamı

2003 yılında Andy Rubin tarafından geliştirilen Android, 2005 yılında Google tarafından satın alındı ve yeni nesil akıllı cepler için açık kaynak kodlu bir işletim sistemi haline getirildi Android'i kullanan ilk ceplerin ortaya çıkması üç yılı buldu. Çıktıktan sonra da Windows Phone, BlackBerry gibi rakiplerinin hepsini bir kenara itip tek güçlü rakibi iOS ile piyasaya hakim oldu.

Steve Jobs'un, Google'ın iOS'u taklit ettiğini söylemesi ve suçlamaları, bu noktadan sonra artık pek bir öneme sahip değildi.

Her geçen gün Android kullanan ceplerin, tabletlerin ve diğer cihazların artmasıyla Google kendini herkese herşeyi sunan bir eğlence firması olarak da göstermeye başladı.


Google'ın başarısızlıkları

Buraya kadar hep Google'ın muhteşem başarılarından bahsettik, ama bu sizi yanıltmasın, Google bile her dokunduğunu altına dönüştüremiyor. Firmanın her başarısının arkasında, bir başarısızlık yatıyor.

Mesela Google+ sosyal ağını bir türlü istediği noktaya getiremedi. Daha önceki sosyal denemeleri, Buzz ve Wave iyi karşılanmamıştı, 2005'de satın alınan sosyal ağ Dodgeball da, kurucusu Dennis Crowley'in Google'ı çekememesi ve istifası üzerine bir başka başarısızlık oldu.

Google'ın 2007'de satın aldığı mikroblog platformu Jaiku, kullanıcıların yerini yayınlayan Google Maps aracı Google Latitude de başarısızlıklara eklenebilir.

Daha sonraları Android'de Google Now olarak yeniden tasarlanan iGoogle da, internetteki diğer bir başarısızlık.

Google TV, Google'ın TV dünyasına arama uzmanlığını, Android uygulamalarını ve oyunlarını taşıma çabası da, prensipte güzel görünse de ilginç bir şekilde başarılı olamadı. İnsanlar şimdi daha çok Apple'dan böyle ürünler beklemeye başladılar.


Tartışmalar

Google'ın sloganı "Don't Be Evil" (Kötü Olma), kendi çıkarları için de firmanın doğru olandan şaşmaması anlamına geliyor.

Bu, değeri 300 milyar dolardan fazla bir firma için oldukça asil bir slogan olsa da, zaman içerisinde firmayı birçok eleştiriyle karşı karşıya getirdi.

Avrupa ve Amerika'daki rakip ve rekabet düzenleyicileri, Google'ın arama sonuçlarıyla kendi hizmetlerini üstte göstermesi için oynadığını söyledi. Mesela, Google Play uygulamalarının, daha popüler olan iPhone uygulamalarından daha üstlerde çıkması gibi.

Bunun dışında Google, açık Wi-Fi ağlarından izinsiz veri topladığı için birçok ülkede başını derde sokmuştu. Google bu suçlamaları, olanın sadece bir hatadan kaynaklandığını söyleyerek başından savmıştı.

Bunun yanında bu yıl Ağustos ayında, 425 milyon Gmail kullanıcısına, çok büyük bir gizlilik beklentilerinin olmamasının gerektiğini söyleyerek kendisi için verilerin daha önemli olduğunu göstermiş oldu.

Ve yine aynı ayın içerisinde, firma İngiltere yasalarının kendisi üzerinde herhangi bir yargı yetkisi olmadığını iddia etti.


Gelecek

Tüm bunlara rağmen, Google'ın pozitifleri negatiflerinin çok daha ötesinde. Google için inanılmaz olan bu 15 yıl içerisinde, Stanford Üniversitesi'nden bu iki kişi gerçekten dünyayı değiştirdi.

Peki ya bundan sonraki 15 yıl daha da büyük olabilir mi?

Yakın gelecekte, Android'in teknoloji endüstrisinin her yönünü işgal etme potansiyeli var. Firmanın gelecekçi gözlüğü Android'li ve AR (Artırılmış gerçeklik) özellikleri olan Google Glass ise 2014 yılında bekleniyor.

Kamerası, gözünüze verdiği görüntüsü ve uygulamaları ile adeta bilim kurgu bir filmden çıkmış gibi olan bu gözlükle birlikte, aynı zamanda bir Google akıllı saat de görebiliriz.

Glass, Google X Labs'ın projelerinin yalnızca bir tanesi. Daha kendi kendini kullanan arabalar, balonlu Wi-Fi'ler ve daha niceleri bizi bekliyor.

Peki Google dünyayı kurtarabilir mi? Neden Google'layıp cevabı öğrenmiyorsunuz?

Resimlerle: Google Street View'dan en saçma anlar

Kaynak: CHIP Online