Beden Sağlığı Grip ve nezleye karşı soğan-sarımsak

Grip ve nezleye karşı soğan-sarımsak

Paylaş
Grip ve nezleye karşı soğan-sarımsak

Grip, nezle, astım gibi enfeksiyonlara karşı soğan ve sarımsağın birlikte tüketilmesi çok önemli; çünkü her ikisi de kükürt içeriğinden dolayı güçlü antioksidanlardan oldukları için savunma sistemini güçlendiriyorlar

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi (NNYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için özellikle kış mevsiminde her gün 5-6 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Vücudun hastalıklardan korunmak için gerekli tüm vitamin ve mineral desteğini sebze ve meyvelerden aldığına dikkati çeken İnanç, her bir sebze ve meyvenin besin içerik özellikleri bakımından farklı olmasından dolayı öğünlerin çeşitlendirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Narenciye ürünleri, kırmızı-mor ve sarı-turuncu renkli meyveleri, koyu yeşil yapraklı sebzeleri ve diğer renkli sebzeleri gruplandırıp, her gün bunlardan tüketilmesi gerektiğini belirten İnanç, şunları kaydetti:

"Genellikle sebze tüketiminin ana öğünlerde, meyve tüketiminin ise ara öğünlerde yapılması daha faydalı olur. Bu dönemin vazgeçilmez sebze ve meyveleri kereviz, brokoli, brüksel lahanası, ıspanak, şalgam, soğan, turp, havuç, lahana, bal kabağı. Meyveleri ise elma, ayva, nar ve armuttur. Brüksel lahanası ve kereviz kükürtlü sebzeler grubunda olduğu için güçlü bir kanser savaşçısı ve bağışıklık sistemi kurtarıcısıdır. Az pişirilmesi veya çiğ tüketilmesi gerekir. Demir yönünden zengin olan ıspanağın bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Grip, nezle, astım gibi enfeksiyonlarda soğan ve sarımsağın birlikte tüketilmesi önemlidir. Çünkü her ikisi de kükürt içeriğinden dolayı güçlü antioksidanlardır ve savunma sistemini güçlendirirler."

'HAVUCU RENDELEMEYİN'

Şalgam ve kara lahananın, kalsiyum, demir, potasyum ve C vitamini açısından zengin besin maddeleri olduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini vurgulayan Prof. Dr. İnanç, havucun da A, B1, B2 vitamini kaynağı olduğunu söyledi.

İnanç, havucun salatada rendelenerek kullanılmasının B ve C vitamin kayıplarına neden olacağı için kalınca doğranıp hemen tüketilmesi gerektiğine dikkati çekti.

İnanç, genel itibariyle sebzelerin besin değerinin kaybolmaması için az suyla, buharlı tencere veya toprak güveç kaplarda, zeytinyağıyla pişirmenin doğru olacağını vurguladı.

HALSİZLİK İÇİN NAR

Meyvelerden armut ve ayvanın zengin karoten içeriği nedeniyle sarı renge sahip olduklarını, ayrıca ayva suyunun yoğun C vitamini içermesi nedeniyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavi sürecinde kullanılabileceğini belirten İnanç "Greyfurt da C Vitamini açısından zengin olduğundan bağışıklık sistemi için yararlıdır. Ancak ilaç kullanıyorsanız, besin-ilaç etkileşiminden dolayı dikkatli olmakta fayda vardır. Ayva ve greyfurt gibi kivi, portakal ve mandalinanın da C vitamini deposu olmasından dolayı enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır. Ayrıca nar, folik asit, A ve C vitaminleri içermesi yönüyle soğuk algınlıklarında etkilidir, selenyum, magnezyum, fosfor gibi mineralleri çok fazla içermesi nedeniyle, halsizlik durumlarında da kullanılabilir" şeklinde konuştu.

'KURUYEMİŞ TÜKETİN'

Meyveleri tüketirken her zaman porsiyonlara dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden İnanç, şöyle devam etti:

"Özellikle kilo problemleri olanlar için kalorisinden dolayı, diyabet hastaları için şeker içeriklerinden dolayı, böbrek hastaları için ise potasyum içeriklerinden dolayı porsiyon miktarı önemlidir. Aynı şekilde sebzeleri tüketirken de bazı rahatsızlıklarda sınırlama getirilebilir. Meyve ve sebzelerin haricinde kuruyemişler de içerdikleri yoğun magnezyum, çinko, omega-3 yağ asitleri ve E vitamini ile bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda oldukça önemlidir. İçerdiği laktik asit ile mikroplara karşı koruma sağlayan yoğurt düzenli tüketildiğinde soğuk algınlığına yakalanma riskini azaltır. Bu besinlerin hepsinin gün içine dağıtılarak ve hasta olmayı beklemeden tüketilmesi gerekir. Çünkü yapılan çalışmalar koruyucu olanın düzenli beslenme olduğunu gösteriyor."

AA

4

Haberin Devamı