Güzel günler geldiğinde keşfetmeniz gereken ilk 10 yer

Günlük alışkanlıklarımızın değiştiği şu günlerde birçoğumuzun hayalini kurduğu tek şey doğaya koşmak olsa gerek. Ama önce sağlığımızı korumak adına evlerimizde sevdiklerimizle ve ailelerimizle daha verimli zaman geçirmek, onlarla güzel paylaşımlarda bulunmak için bu günleri fırsata çevirmek de bir o kadar önemli. Özellikle de küçük çocuğu olan ebeveynler için bu zamanlar çok kıymetli. Yakında her şeyin çok daha güzel olacağına inandığımız bu bugünlerin bitmesiyle ve hayatın normal akışına dönmesiyle birlikte Neredekal.com ile birlikte #öncetürkiyeyikeşfet diyoruz ve güzel günler geldiğinde keşfetmeniz gereken ilk 10 yeri sizler için aşağıda sıralıyoruz. Tıpkı adı gibi yeşil bir ova, Yeşilovacık. Bakir bir koyu, tertemiz denizi, altın sarısı incecik kumları ve yemyeşil doğasıyla insanı kendine hayran bırakan bir yer burası. Mersin’in Silifke ilçesine bağlı olan Yeşilovacık’ta doğadan kopmak istemeyenler için kamp alanları olduğu kadar otel ve pansiyon gibi işletmelerin de bölgede hizmet verdiğini hatırlatalım. Muğla’ya bağlı Marmaris, Ege’nin ve Akdeniz’in kucaklaştığı noktada yer alan bir tatil beldemiz. Marmaris’in merkezi özellikle yaz aylarında bir hayli hareketli olabilir ve hareketli tatil bölgelerini sevenler için burası harika bir alternatif. Ancak bize hareketli bölgelerden ziyade daha sakin noktaları tavsiye edin derseniz de Söğüt tam da size göre. Marmaris merkeze yaklaşık 40 km mesafede konumlanan Söğüt’e özel aracınızla bir saatlik bir yolculuk sonunda ulaşabilirsiniz. Mini bir balıkçı köyü olan Söğüt’te yılın dört mevsimi misafirlerine kapılarını açan tesisler mevcut. Ayrıca bölgede kamp yapabileceğiniz alanların olduğunu da belirtelim. Doğal güzellikleri, bol oksijenli havası, tarihi dokusu ve manevi değerleri ile Çanakkale birçok güzelliği de bünyesinde bulunduruyor. Kuzey Ege’de konumlanan Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale, ev sahipliği yaptığı Assos Antik Kenti ile tüm dünyaya adını duyurmuş olan bir köy. Antik dönemden günümüze yaşamın neredeyse kesintisiz bir şekilde aktığı bu köye adım attığınız anda tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz. Butik otelleri, Antik Liman bölgesi ve balık restoranları ile Behramkale, keşfedilmeyi bekleyen bir inci adeta. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz yerlerin başında geliyor Artvin ve çevresi. Karadeniz’in tüm güzelliklerinden nasibini almış olan Artvin’in Şavşat ilçesi ev sahipliği yaptığı Karagöl ve Sahara Milli Parkı ile adından sıkça söz ettiriyor. Doğal güzellikleri ile sadece gözlerinizi değil mutfağıyla da damağınızı şenlendiriyor Şavşat. Birbirinden leziz yöresel yemekleriyle Artvin’in en harika gezi rotalarınızdan biri olacağına eminiz. Dışarıda özgürce gezebildiğimiz günler geldiğinde ağız tadıyla bir tatil yapalım diyorsanız gurme tatilin adreslerinden biri olan Hatay diyoruz ve sizleri Hatay’ın o enfes mutfağını, denizini, tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini keşfetmeye çağırıyoruz. Dinlerin ve kültürlerin buluştuğu yer olan Antakya, son zamanlarda adını bir otelin inşaat çalışması sırasında ortaya çıkan Helenistik dönemden İslamiyet dönemine birçok tarihi değerin bulunduğu müze otel ile duyurdu. Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Doğanbey Köyü, aslında eskiden Rumların yaşadığı bir köymüş. Mübadele sonrası birçoğu evlerini terk ederek gitmiş. Kalanlar ve köye o dönemlerde yerleşenleri ziyarete gittiğinizde öyle sakin öyle mütevazı bir yaşam kurmuşlar ki kendilerine, Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken kendinizi o köyün bir parçası gibi hissediyorsunuz adeta. Halk arasında Meğri ya da Fethiye Adası olarak da söylenegelen bu yer, en sıcak yaz günlerinde bile denizden karaya doğru ılık ılık esen meltemiyle Fethiye’nin en sevilen yerleri arasında bulunuyor. Ada, antik dönemlerden günümüze kadar tıpkı şu anda da olduğu gibi Fethiye Limanı’nı asırlardır korumaya devam ediyor. Bölgede bulunan tüm adalar arasından Şövalye Adası’nın ayıran tek özellik üzerinde yerleşimin olması. Yerleşime sahip olmasıyla birlikte ada otellere, restoranlara, plaj ve piknik alanlarına da ev sahipliği yapıyor. Batı Karadeniz’de yer alan bu koy adeta cennet bir köşe dedirtiyor görenleri. Doğa anın bir mucizesi gibi duran bu koyda mavi ile yeşilin uyumuna hayran olacaksınız. Amasra ve Cide arasında kalan ve sakin suyuyla gölü andıran bu koya hem denizden teknelerle hem de karadan gidilebiliyor. Doğa tutkunlarının burada kamp yapabileceği bir alan ve bir lokanta ile birkaç tane de ev olduğunu söyleyelim. Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı olan İğneada Longoz Ormanları hafta sonları doğaya kaçmak isteyenler için ideal adreslerden biri. Kesintisiz bir şekilde yaklaşık 20 kilometrelik bir kumsal, dalgasız bir deniz, bozulmamış bir doğa ve tertemiz bir havaya sahip bu orman. Milli park statüsünde bulunan bu yere geldiğinizde kendinizi Amazon Ormanları’na adım atmış gibi hissedeceğinize eminiz. Ayrıca İğneada Longoz Ormanları’nda kamp yapabilir ya da geceyi bölgede hizmet veren tesislerde de geçirebilirsiniz. Güneşin ülkemizde hem en son hem de en güzel battığı yer bizce Gökçeada. Gizli Liman’ı, terk edilmiş Rum köyleri, tuz gölü, sualtı parkı, Laz Koyu, Yıldızkoy, Yuvalı Koyu, Aydıncık Plajı… daha nicesiyle özellikle yaz aylarında ve eylülde bir başka güzel oluyor. Ege'nin muazzam doğasını, tarih ve sıcakkanlı ada insanı ile buluşturan bu yer, sıcak yaz aylarında huzur ve dinginlik arayanların tatilde ilk tercih edecekleri yerlerin başında geliyor. Konaklamada ise ada genelinde; butik otel, pansiyon, apart daireler ve yıldızlı tesisler misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Kaynak: www.neredekal.com