Cumartesi Postası Öykü Cengiz: Habercilik sadece bir meslek değil yaşam tarzıdır

Öykü Cengiz: Habercilik sadece bir meslek değil yaşam tarzıdır

Paylaş
Öykü Cengiz: Habercilik sadece bir meslek değil yaşam tarzıdır

Haber spikeri olarak tanıdığımız Öykü Cengiz, dansçı bir aileden geliyor. Dans tutkusu o daha küçük bir çocukken kalbine işlemiş. Bize tango tutkusunu ve çok sevdiği haber spikerliğini anlattı. Şimdi söz dansçı spiker Öykü Cengiz’de...

Alev Gürsoy Cimin/ alev.gursoy@posta.com.tr

Haberin Devamı

Sizi hep haberci olarak biliyorduk. Ama şimdi dansçı yanınızla da tanıştık. Sizi daha yakından tanıyalım...

Sürekli bir koşuşturma içindeyiz. Bu yoğun tempo içinde benim de birçok kaçış noktam var. Dansçı bir aileden geldiğim için zaten dansın içine doğdum.

Çok okumaya ve çok seyahat etmeye çalışırım. Yeni ve farklı yerler keşfetmek, keşfettiğim yerlerin kendine özgü içeriklerini öğrenmek benim için büyük bir mutluluk. Bu sayede kişisel anı defterime ömür boyu bana eşlik edecek birçok içerik ekledim.

Haber spikerliği hayatımın odak noktası

O halde haberciliğin hayatınızdaki yeri ne?

Habercilik ve haber spikerliği hayatımın odak noktası. Aslında habercilik sadece bir meslek değil yaşam tarzıdır. Haber hayattır. Ben yapı olarak çok meraklı ve araştırmacı bir kişiliğe sahibim.

Haberin Devamı

Bu çocukluğumdan gelen karakteristik bir özellik. Bu yüzden kimsenin bilmediğini anlatmak ya da var olan bir olaya dair bilgi aktarmak benliğime işlemiş durumda.

Nasıl bir aileden geliyorsunuz?

Dayım Çetin Cengiz, Türkiye’nin en eski ve önemli dansçılarından biri. Ben yürümeden dans etmeyi öğrendim. Diğer dayım Osman Cengiz de dans eğitmeni ve dans okulu var.

Aile içinde dans sevgisi, kuşaktan kuşağa yayılıyor. Ağabeyim Özhan da bu yolu seçti. İstanbul’da uzun yıllar dans eğitimi verdikten sonra kendi gibi dansçı olan eşi Fulya ile birlikte Amerika’ya taşındılar. Dans eğitmenliğine orada devam ediyor.

Dansın habercilikle benzer özellikleri var

Dansta ne kadar iyisiniz?

Tüm salon danslarının temel özelliklerini bilirim. Ancak esas ilgim Arjantin tangosu üzerine. Arjantin tangosunun habercilikle örtüşen bazı özellikleri de var.

Arjantin tangosu sokaktan doğan bir dans çeşididir. 1800’lerde işçi sınıfından birçok kişi Güney Amerika’ya göç eder. Yabancı bir kıtada yaşamlarını sürdürmek isteyen bu insanlar, oldukça zorlu şartlar içinde var oluş mücadelesi verir. Bu zorluklar, geçmişlerinden taşıdıkları anılar ile birleşince tango müziği ortaya çıkmış.

Kalp kırıklıklarını ve yaşanan tüm zorlukları bünyesinde taşıyan tango melodisi, Arjantin sokaklarında asi bir ruh oluşturmuş ve dansın olağanüstü ahengi içinde vücut bulmuştur.

Haberin Devamı

Tango hayatınıza ne kattı?

Arınma! Dans ederken, kendinizi müziğe bırakır ve anın büyüsüne odaklanırsınız. Bu da o andan başka hiçbir şey düşündürmediği için, başka bir boyutta olma hissiyatını yaşatıyor. Meditasyon gibi...

Bir felsefesi olması, beni daha çok okuyup araştırmaya yöneltti. Dans, tarih ve içerik araştırması yapmama pencere açtı. İç dünyamın gelişimi dansla tamamlandı.

Sebzelerin kabuklarını yüzüme sürerim

İşiniz kadar güzelliğinizle de ön plana çıkıyorsunuz. Nedir bunun sırrı?

Hem genetik hem de bakım diyeyim. Dengeli besleniyorum. Haftada dört gün spor yapıyorum. Her gün yayınım olduğu için sürekli ekran makyajı yapılıyor.

Cildimin yıpranmaması için özen gösteriyorum. Düzenli cilt bakımı yaptırıyorum. Evde salata yaparken sebzelerin kabuklarını yüzüme sürerim. Eskiden annelerimizin yaptığı gibi...