Göz muayenesine gelen hastaya ilk olarak bilgisayarlı kırma kusuru ölçümü yapılmaktadır. Bu ölçüm esnasında hasta çenesini ve alnını cihaza yaslar ve cihazın içerisinde gördüğü objeye odaklanır. Bundan sonra hasta muayene odasına girer ve genel muayeneye geçilir. Görme keskinliği ölçümü yapılır ve hastaya değişik harf veya objeler gösterilir. Ardından hastanın tüm göz yapılarının anatomik olarak incelenmesi gerçekleşir. Sonrasında gerekirse göz bebeği büyütülerek damlalı muayene yapılabilir. Retinada ve göz sinirinde herhangi bir problem olup olmadığı incelenir. Gerekli görüldüğü takdirde ek test ve tetkikler istenebilir.
MRI taramasında elde edilen bu görüntülerde, gözlerin yanlara doğru hareketiyle hareket eden optik sinirler görülüyor. Optik sinirler, gözümüzden gelen sinyalleri beynimize iletiyor ve görüntünün beynimiz tarafından yorumlanmasını sağlıyor. Bu sinirlerin zarar görmesi durumunda görme kaybı yaşanabiliyor ve sinirler kendi kendine yenilenemiyor.
Prof. Dr. Tayfun Bavbek, retina yırtıkları hakkında bilgi verdi. Yüksek miyop hastalarda gözün ön ve arka ekseni normalden uzun olduğu için retinanın incelmesine ve buna bağlı olarak da yırtılmasına yol açar.
Retina yırtığının tedavisinin, yırtığın yerine, süresine ve yapmış olduğu etkilere bağlı olarak değişebileceğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Tayfun Bavbek, önemli olan noktanın retinanın yerinden kalkıp kalkmadığıdır, dedi.
Vücuttaki damar sistemi gibi gözlerde de atardamar ve toplardamarlar vardır. Göze giren ana damar tıkandıysa ani olarak ileri derecede görme kaybı yaşanabilir. Tedavisi zorlu olan bu süreci Prof. Dr Dilhan Gönenç anlattı. Tıkanan damar dakikalar içinde açılmaz ve ilk 24 saat ile 48 saat arasında hiperbarik oksijen tedavisi uygulanmaz ise dolaşım yeniden canlandırılamaz.