Hagi'den sonra en büyük yıldız!

Galatasaray’ın Türk futbol tarihine damgasını vurduğu 1996-2000 yılları arasında en büyük pay sahibi Gheorghe Hagi olmuştu. Sarı-Kırmızılılar’a imza attığında, 31 yaşındaydı. Bazı çevreler, “Ergun Gürsoy, asker arkadaşını getirdi!”, “Bu yaşta oyuncu mu alınır?” tarzı yorumlar yaptı ancak tüm dünya, büyük bir yıldızı transfer eden Galatasaray’ı konuştu. Futbolunun son baharında, büyük umutlarla Cim Bom’a gelen Karpatlar’ın Maradonası, takımının UEFA Kupası, Avrupa Süper Kupası ve 4 sene üst üste Türkiye Ligi şampiyonluğu kazanmasında kilit rol oynamıştı. Hagi’nin imzasının üstünden yaklaşık 17 sene geçti. Galatasaray, yine bir dünya yıldızına, Wesley Sneijder’e imza attırmaya hazırlanıyor.

BEKLENTİLER AYNI

Üstelik Hollandalı süperstar futbol hayatının en verimli döneminde, 28 yaşında Aslan’a geliyor. Aynı Hagi’nin transferindeki gibi, yine yer yerinden oynuyor. Herkes bu transferi konuşuyor. Hem taraftarların hem de otoritelerin Sneijder için yorumu, Gheorghe Hagi’den sonra Galatasaray’a gelen en büyük yıldız olacağı... Sarı-Kırmızılılar’ın şimdi tek bir dileği var: Hagi döneminde yaşanan altın çağın, Sneijder’le tekrar edilmesi.

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ?

Gheorghe Hagi (1996-2001)

Kariyer geçmişinde Real Madrid ve Barcelona yazan dünya üzerindeki sayılı isimlerdendi. İspanya macerası sonrası Galatasaray’la ikinci baharını yaşadı. Yoğun eleştileri ilk üç maçta bıçak gibi kesti, 9 puan alınan süreçte tüm galibiyet gollerini o attı. 4 Lig Şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferleri yaşadı. Fatih Terim taktik tabelasına onun ismini yazdıktan sonra 10 kişiyi daha yazardı! 2000-2001 sezonu sonunda futbola nokta koydu.

24 Nisan 2001’de Bükreş’te Romanya Milli Takımı ile Dünya Karması karşı karşıya geldi. Dünya onu ayakta alkışladı.

Mario Jardel (2000-2001)

Porto’da altın ayakkabı kazanan Mario Jardel, 2000 yılında Galatasaray’a 28 milyon Dolar maliyetle imza attı. Yer yerinden oynadı. O dönem Hagi de kadrodaydı. Cim Bom macerasına ilk maçında, Süper Kupa’da Real Madrid’e 2 gol birden atarak başladı. Kısa sürede tribünlerin sevgilisi haline geldi. Ancak ekonomik sorunlar nedeniyle Sarı-Kırmızılı formayı sadece 1 sezon giyebildi. 2001-2002 sezonunun başında bir başka Portekiz takımı Sporting Lizbon’a Horvath, Spehar ve Mpenza karşılığında transfer oldu.

Felipe Jorge Loureiro (2002-2003)

Galatasaray’ın ‘yeni Hagi’si olacaktı. Vasco da Gama’dan geldi, müthiş tekniği, çok rahat adam eksiltmesiyle bir anda dikkatleri üzerine çekti. Taraftarların kendisinden beklentileri büyüktü. Her şey çok güzel başladı. Ancak o dönem Galatasaray’da ikinci teknik direktörlük deneyimini yaşayan Fatih Terim’le arası bozuldu. Bir anda formaya hasret kaldı. Devre arasında da Flamengo’ya geri döndü. Böylece Galatasaray bir kez daha ‘yeni Hagi’ arayışlarına başladı.

Cassio Lincoln (2007-2010)

Önce Kaiserslautern, ardından da Schalke formasıyla Almanya’da fırtına gibi esti. Adı sık sık Fenerbahçe’yle de anıldı ancak bombayı patlatan Galatasaray oldu. Bonservisine 5 milyon Euro ödendi. Sarı-Kırmızılılar artık emindi, ‘yeni Hagi’ bulunmuştu. İlk sezonunda birkaç maç dışında hayal kırıklığı yaşattı. Feldkamp’la yıldızı barışmadı. Ertesi sene Skibbe gelince işler değişir gibi oldu. 2008-2009 sezonunun ilk yarısında adeta şov yaptı. Ancak sonra bir kez daha küstü! 2010 yılının Şubat ayında Palmeiras’ın yolunu tuttu.

Elano Blumer (2009-2011)

Ülkesinde Santos formasıyla yıldızı parladı. Önce Shakhtar’a, ardından Arap sermayesiyle transfer piyasasında fırtına gibi esen Manchester City’ye transfer oldu. Haldun Üstünel kendisini ikna edince, 7 milyon Euro karşılığında Galatasaray’a geldi. Ancak bir türlü beklentileri karşılayamadı. Performansıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Hagi’nin teknik direktörlüğe getirilmesiyle taraftarlar, “Elano’nun halinden anlar” diye umutlandı. Ancak sadece 4 ay sonra 2.9 milyon Euro’ya eski takımı Santos’a geri döndü.