Gündem Halka hizmet boynumuzun borcu

Halka hizmet boynumuzun borcu

Paylaş
Halka hizmet boynumuzun borcu

Başkan Uysal, son dönemde sıkça duyulan Dubai vizyonunu “tam bir vizyonsuzluk ve kör cehalet” olarak eleştiriyor. Uysal, “Eğer sadece Dubai vizyonundan söz ediyorsanız, insani mutluluk ve kalkınmışlıkta hiçbir şeysinizdir. Bizim karşı cümlemiz, Helsinki vizyonu. İnsan hayatına harcamadığım her kuruşa acırım” diyor

RÖPORTAJ: GÜNSU KUNT
postaakdeniz@posta.com.tr


■ Muratpaşa Belediyesi’nin sosyal projeleri arasında kadına yönelik çalışmalar var mı?

Muratpaşa'da fiziksel mekanlar, yollar, yeşil alanlar, temizlik gibi hizmetlerin yanındaki sosyal projelerimizin hemen hepsi kadınlarla ilgili. Yaşlı evlerimiz var mesela. 4 bin yaşlıyı evlerinden çıkarıp, sosyalleştiriyoruz. Bir araya gelip, ilgi alanlarına göre kurslara katılıyorlar. Kimi dans ediyor, kimi resim yapıyor, kimi hatla uğraşıyor. Evden çıkıyor, denize karşı kentin en güzel alanlarında vakit geçiriyorlar.

■ Bu projede kadın yok ama?

Baktığınızda yaşlılara yönelik bir proje gibi görünüyor. Ama aslında doğrudan evde kadın işgücü üzerindeki yoğunluğu alıyor. Yine bin 400 kişinin yararlandığı evde bakım hizmetimiz var. Bizi arayıp, ihtiyacı olan yaşlıya, engelliye 7 gün 24 saat ekip gönderiyoruz. Bunların hepsi kadın işgücüyle ilgili hizmetlerimiz. Bir de Zeytinköy'de kadınlarımızın yılbaşı çelenkleri üretip satmasını sağlıyoruz. Farklı kurumların da paydaş olduğu bir proje ve doğrudan kadın emeğine sesleniyor. Al Yazma Grubumuz var. Örselenmiş, şiddet görmüş kadınlarımıza uzmanlardan oluşan beş kişilik bir ekip gönderiyoruz. Kadınlarımıza duygusal durumu kendi kendine kalmaya yetecek hale gelene kadar destek oluyoruz. Şimdi bir de Mor Makas projemiz var.

■ Nedir Mor Makas Projesi?

Kuaförler kadın hayatında önemlidir. Kadının dertleştiği, zor zamanında gittiği, sırlarını paylaştığı, ara ara sığındığı yerledir kuaförler. Bu projemizde kuaförleri paydaş olarak gördük ve bu amaç doğrultusunda hepsini bir araya getirdik. Önce eğitim çalışması ardından da sürekli iletişim halinde olacağımız uygulamaya geçtik. Kuaförlerde kadınlara hukuki hakları anlatılıyor. Çocuk gelinlerin saçları yapılmıyor, şiddet nedeniyle yüzünde morluklar olan kadına bunu kapatmak için makyaj uygulanmıyor. Çocuk gelin gördüklerinde bize başvurmalarını istedik. Kuaförler, Kadın Aile Müdürlüğümüz ile kadınlarımız arasında bir köprü oldu. Kadınlara yönelik projelerimiz bunlarla sınırlı değil. Kreşlerimiz var bir de...

■ Kaç kreş açtınız ilçede?

Şu ana kadar 4 kreş açtık. Biri personelimiz için. Kalan üçü de dar gelirli ailelerin çocuklarına yönelik. Çok yoksul ailelerden ücret almıyoruz. Diğerlerinden de piyasanın dörtte biri tutarında ücret alıyoruz. Bu parayı da diğer kreşlere kaynak oluşturmak için kullanıyoruz. Torpilsiz, tamamen hane gelirine göre belirleniyor ve aileler yüksek kalitede kreş hizmeti alıyor. Yine fırsatı olmayan kadınlarımız için çamaşırhanelerimiz var. 4 bin 500 kişinin katıldığı meslek edindirme kurslarımız var ki katılımcıların yüzde 95'i kadın.

■ Peki ya engelliler…

Yaşlılar Evi gibi Antalya'nın en güzel yerinde bir de Engelsiz Cafemiz var. Belirli bir para da kazanılıyor. Bu parayla da Adalya Vakfımız üzerinden öğrencilere burs veriyoruz. Bu sosyal projeleri anlatırken, bir şey hatırlatmak istiyorum. Hard kapitalist merkezler ve bugünlerde sıkça söylenen sözler var. Beni çok rahatsız ediyor.

■ Nedir sizi bu kadar rahatsız eden sözler?

Dubaileşme vizyonundan söz edenler var mesela. Bunları hayretle izliyorum. Topluiziyorum. İnsan hayatına harcamadığım her kuruşa acırım?

■ Buna karşılık sizin vizyonunuz nedir?

Ben Dubaileşmeye karşı değilim. Dubai olabilir ama yanında muhakkak Kopenhang, Helsinki ya da Stockholm vizyonu olmalı. Şimdi bir de ben sorayım. Hem de vatandaşa sorayım. Dubaileşme vizyonu taşıyan birileri Antalya'nın en güzel yerlerine yaptığımız Engelsiz Cafe’nin, Yaşlı Evi’nin bulunduğu alanı ele geçirse, buraya lüks bir restoran yapmaz mıydı? Ama bizim vizyonumuzda buralardan yaşlılar, engelliler yararlanıyor. On binlerce insan yararlanıyor. Ayrıca gelir elde edip, çocuklara burs veriyoruz. Buyrun bakın. Dubai mi oluyoruz, Helsinki mi, Stockholm mu? Vatandaş karar versin. Hangisi daha anlamlı. Hangisi daha büyük bir vizyon? İnsani kalkınma olmadan, dev görkemli binalarla kalkınmışlık ve vizyon iddiasında bulunmak gerçekten kör cehalettir.



■ Anlattığınız bu vizyonun ilham kaynağı var mı?

İnsan hayatına dokunmayan, pozitif etkilemeyen, havalı ve trend uygulamaları, modelleri sorguluyorum. Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin insanlık felsefesi bizim ilham kaynağımız. Bu kültür bize bunu emreder. Biz yeni olana açık olmalıyız ama asla ihtiraslı, toplumun tamamını kucaklamayan, tersine insan toplulukları arasında büyük kültürel ve ekonomik uçurumlar olan modellere özenmemeliyiz. Kitlelerin spor yaptığı, sanatla uğraştığı, nitelikli eğitim aldığı, demokratik ve barışçı ortamı gelişmiş, kent kültürü gülüıkmadığı şartlar lazım. Sadece Dubai olursan, bunlar olmaz.

■ Ne öneriyorsunuz peki?

Öncelikle dünya klasiklerini okumalarını öneriyorum. Açık söylüyorum. Dostoyevski okumadan, Tolstoy okumadan, Kemal Tahir okumadan Yaşar Kemal okumadan, tam olarak ne gerçek bir doktor, ne avukat, ne kamu yöneticisi, ne belediye başkanı, ne başbakan olabiliriz. Sonrası kolay zaten.

HEDEF YILDA 10 FESTİVAL YAPMAK

■ Düzenlediğiniz festivaller neler?

Yılda 10 civarında festival yapmak istiyoruz. Şu an bu hedefe yaklaştık. Bu yıl 9 antik kentle birlikte Kaleiçi Festivali yaptık. Burada sadece eğlence yoktu. Bölgenin kültürü anlatıldı katılımcılara. Ayrıca Yöreler ve Renkler Festivali yaptık. Türkiye'deki bölgelerin yanı sıra Ukrayna ve Rusya geceleri de koyduk bu festivale. Bu bir birlikte yaşam kültürü. Gitar Festivalimiz, Müzik Sokakta etkinliklerimiz var. Öykü Günlerimiz oldu. Orada da açılışı kendi öykümle yapmıştım.

■ Öykü mü yazıyorsunuz?

Evet yıllardır yazıyorum. 15-20 gün boş zamanım olsa kitaplaştıracağım.

■ Sizin müzikle de uğraştığınızı biliyoruz. Devam ediyor musunuz?

Evet, üniversite yıllarında hobi olarak uğraşıyordum. Gitar çalıyordum. Ama hayatın içinde kaldı. Belediye başkanlığıyla birlikte belki gençlere de ilham verebilirim diye yılda bir kez Dünya Barış Gününde gitar çalmaya devam ediyorum.

‘11 bin kişinin düzenli spor yapabildiği bir ağ oluşturduk’

■ Sporda ne durumdasınız?

Dünyada sporun yükseldiği ülkeler, kitlelerin spor yaptığı, sporun yarıştan önce insan kalitesine, insan sağlığına yaptığı katkıyı ön plana alıp, sporun yaşam şekline dönüşebildiği ülkelerdir. Bunun karşısında hangi branş olursa olsun transferlerle, büyük bütçelerle sadece başarı odaklı yine bir Dubaililik var. Biz farklı bir şey yapıyoruz. 2 yılda biri güreş eğitim merkezi olmak üzere 5 spor salonu inşaatını tamamladık. 11 bin kişinin düzenli spor yapabildiği bir ağı oluşturduk. Oldukça başarılı bir bayan hentbol takımımız var. Spora ilişkin bakış açımızı takımımıza da yansıttık ve neredeyse sınırsız olan yabancı transfer hakkını biz kendimiz için 3 olarak belirledik.

YENi BiNALARA RUHSAT ŞARTI: BEYAZ RENK

■ Kent estetiğiyle ilgili çalışmalarınız var mı?

Antalya bir turizm kenti ama buradaki renk kaosu beni hep rahatsız ediyordu. Sıcak iklimi olan kentlerde, özellikle Akdeniz kuşağında beyaz hakimdir. Biz de kent estetiği için Mevlana Caddesi üzerindeki binaları boyamak istedik. Beyaz ve yanında serin renkler olsun dedik. Güzel Sanatlar Fakültesi'nden de destek aldık. Şimdi de Güllük ve Yüzüncü Yıl Caddesi'nde mavi beyaz çalışıyoruz. Bir de 'apartmanını yüzde 80 beyaz boyayana, yüzde 20 diğer renk bizden' dedik. Ayrıca Kırcami'de yeni oluşacak binalarda da bu renk konsepti bizim ruhsat şartımız. Minimum yüzde 70 beyaz zorunluluğu getiriyoruz o mahalledeki yeni binalara

■ Kırcami imar planlarında son durum nedir?

Burası yaklaşık 1481 futbol sahası büyüklüğünde ve 30 yıldır imar bekleyen bir alan. Bizden önce büyükşehir belediyesi 5 binlik planı geçirmişti. Biz de binlik planı toplumla tartışarak geçirdik. Sonrasında farkettik ki 5 binlik ve 25 binlik üst planlarda aleyhimize bilirkişi raporları var. Davaların sonuçlanmasını beklemeden oralardaki eleştirileri karşılayan değişiklik paketleri hazırladık. Büyükşehir'e götürdük, kabul etti. İşbirliği içinde meclisten geçirdik. Gecikmeye neden olmasın diye ilgili kurumlarla da iletişim halindeyiz. Çünkü 30 yıllık bir konu burası. Öngöremediğimiz bir sorun olmazsa, inşaatın 2017’de başlayacağı kanaatindeyim. Kırcami, geniş yeşil alanları bulunan, büyük caddeleriyle güzel bir kent olacak