Hamilelikte mide yanması nasıl geçer?

MİDE YANMASI GEBELİĞE BAĞLI OLUŞAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLERİN SONUCUDUR

Gebelik sindirim sistemi ile ilgili sorunların oldukça yaygın olarak karşımıza çıktığı bir dönemdir. Çoğu zaman bu rahatsızlıklar gebeliğe bağlı fizyolojik değişikliklerin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır ve ne yazık ki gebelik süresince bu rahatsızlıklarda tam bir iyileşme sağlamak da mümkün olamamaktadır diye belirten Doç. Dr. Betül Dündar; “Bulantı, kusma, mide yanması, reflü veya kabızlık gibi oldukça yaygın olan bu sindirim sistemi rahatsızlıkları genellikle hafif ya da orta düzeyde seyreder. Sıklıkla hayati sonuçları olmayan fakat hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu sindirim sistemi rahatsızlıkları bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından tedavi edilebilir. Ancak bazen sindirim sistemi ile ilgili çok daha ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir. Sadece gebelik sürecinde ortaya çıkan preeklampsi yani gebelik zehirlenmesi, şiddetli bulantı ve kusma ile ortaya çıkan intrahepatik kolestaz yani karaciğer içerisindeki safra yollarında safra birikmesi ve gebeliğin akut yağlı karaciğeri gibi çok daha ciddi sindirim sistemi rahatsızlıkları da söz konusu olabilir. Ayrıca hepatit E, ülseratif kolit ve Chron gibi inflamatuvar barsak hastalıkları da gebelikte daha kötü seyredebilen sindirim sistemi hastalıklarıdır” dedi.

GEBELİKTE SİNDİRİM SİSTEMİYLE İLGİLİ YAKINMALAR NEDEN ARTAR?

Gebelikte vücuttaki miktarı çok fazla artan progesteron hormonu, tüm düz kaslarda belirgin bir gevşeme etkisi yaratır. Bu da mide boşalmasının yavaşlamasına yani midenin daha uzun süre dolu kalmasına sebep olur. Bu durum benzer şekilde, mide ile yemek borusu arasındaki kapakçığın da gevşemesine neden olarak daha uzun süre dolu kalan midedeki besinlerin yemek borusuna geri kaçışına yani reflüye yol açar diyen Doç. Dr. Betül Dündar; “Gebelik süresince plasentadan salgılanan gastrin hormonundaki artış da midenin asiditesinde bir artışa sebep olur ve bu da gebelikte daha sık olarak karşılaştığımız mide yanmasının altında yatan önemli bir etkendir. Tüm bunlara ek olarak gebelik sürecinde rahmin büyümesiyle karın içerisindeki organların pozisyonlarında ortaya çıkan anatomik değişiklikler mide ve bağırsak üzerindeki baskının mide boşalmasını daha da yavaşlatması reflü, mide yanması ve kabızlık gibi gebelikte son derece yaygın olan rahatsızlıkların ortaya çıkmasında yer alan bir diğer önemli etkenlerdir” şeklinde belirtti.

KULLANILAN İLAÇLARA DİKKAT EDİLMELİ

Gebelik süresince hastaları en fazla rahatsız eden sindirim sistemi problemlerinden biri olan mide yanması aslında gastroözofagial reflü hastalığının bir belirtisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Gebelerin yaklaşık %40-85’inde ortaya çıkan bu durum oldukça rahatsız edicidir. Çoğunlukla gebeliğin üçüncü ayından sonra ortaya çıkar ve ne yazık ki doğuma kadar devam eder. Çok basit bir sorunmuş gibi görünmesine rağmen yemek borusu darlıklarından özefajit dediğimiz yemek borusunun enfeksiyonlarına kadar birtakım ciddi komplikasyon risklerini de beraberinde getirebilir diye uyaran Doç. Dr. Betül Dündar; “Bu durumu kontrol altına almak için bir takım medikal tedavi seçenekleri söz konusu olabilir. Buna ek olarak özellikle gece geç saatlerde yemek yemekten kaçınmak, yatak başının 10-15 cm’ye kadar yükseltilmesi ve sol tarafa doğru yatmak mide yanmasını hafifletmeye yardımcı olacaktır. Bazı durumlarda daha etkin tedavi seçeneklerine gerek duyulabilir. Mide yanması varlığında en sık kullanılan medikal tedavilerin başında antiasit içerikli ilaçlar gelmektedir. Bu ilaçların bebek üzerinde olumsuz etki bıraktığına dair herhangi bir şey bilinmemektedir fakat gebelikte mide asidini azaltan ilaçların kullanımına dikkat edilmelidir çünkü bu tür ilaçlar demir emilimine de engel olabilir” diye ifade etti.