'Hedefim 2016 olimpiyatları'

Röportaj: Ömer Gören
ogoren.aktuel@gmail.com

Bilge Hanım 3 yıldır lisanslı ve milli sporcu olarak kiteboard (uçurtma sörfü) yapıyor. Yapmakla kalmıyor, sayısız kupa, şilt, madalya da kazanıyor. Kiteboard’un güzel vücut ve uzun kas yapmak isteyenler için ideal olduğunu söyleyen Bilge Öztürk’ün en büyük hayali, 2016 yılında yapılacak olimpiyatta ülkemizi temsil etmek.

Uçurtma sörfüne başlamak nereden çıktı?

Kiteboard’u (uçurtma sörfü) ilk kez 2007’de Hawai’de gördüm ve hemen arabayı durdurup sahile koştum. İlk dersimi orada alarak bu spora başladım. 2008 yılından itibaren de Türkiye’de devam ediyorum. Hobi olarak başladı, hayatımda çok önemli oldu. Artık milli sporcuyum. Derecelerime ve başarılarıma yenilerini eklemek istiyorum. En büyük amacım da olimpiyatlarda ülkemi temsil edebilmek. Kiteboard, 2016 olimpiyatlarına dahil edildi.

Bir yandan da avukatlık yapıyorsunuz. Mesleğiniz mi ağır basıyor, sporunuz mu?

Ağır basanı yok. Zamanlamayı iyi yaptığımda ikisine de yetişebiliyorum. İşlerimi aksatmadan milli sporcu olarak yarışlara katılarak ülkemi temsil edebiliyorum. Tabii bir yandan çalıştığım için, işi sadece yarışmak olan sporcuların yanında antrenman eksiğim oluyor. Elimden geldiği kadar Gökova’da bulunan Kiteacademy’de antrenman yapıyorum.

Herhalde bu sporu yapmak özel hayatınızı etkiliyordur.

Etkiliyor tabii. Özellikle milli sporcu olarak yarışmaya başladığımdan beri yaşam tarzımı ona göre belirliyorum. Yarış ve antrenman zamanlarımı ayarlıyorum. Ailem her zaman yanımda! Üç yıldır Gökovalı olduk.

Lisanslı sporcusunuz...

2011 yılında lisanslı sporcu olarak yarışmalara katıldım. Öncesinde de 11 yıl boyunca lisanslı voleybol oyuncusuydum.

Şimdi hangi yarışmalara hazırlanıyorsunuz mesela?

26.09.2012-30.09.2012 Avrupa Kiteboard Şampiyonası ve 02.10.2012-07.10.2012 Dünya Kiteboard Şampiyonası, katılacağım en yakın yarışlar.

Bu sporun olumlu ve olumsuz yanları var mı?

Hem bedeni hem ruhu geliştiren bir spor! Siz spor yaptığınızı düşünmeden bir yandan eğleniyor, bir yandan da kalori harcayarak güzel vücut/uzun kas yapıyorsunuz. Olumsuz bir yönü yok. Sadece kışın yapamadığınız zaman özleyebilirsiniz, çünkü bağımlılık oluyor.

Peki zorluğu da mı yok?

Her sporda zorluklar vardır. Daha önce vücudun ve beynin o koordinasyonda çalışmaya alışık olmaması sebebiyle önce algılamak, öğrenmek, sonra da uygulamak kısmı biraz zaman alabiliyor. Ancak ortalama 8-10 saatte, yani 3-4 günlük bir kursla öğrenirsiniz. Tabii her şeyde olduğu gibi bu sporda da gerçekten iyi olmak zaman istiyor.

Hiç tehlike yaşadınız mı?

Tayland yarışında vücuduma zehirli ahtapot çarpmıştı. Müthiş ağrılarım olmuştu.

Yaralanmak ya da ölmek sizi korkutmaz mı?

Bu sporu yaparken öyle bir risk yok. Bu riskler, trafikte çok daha fazla.

‘Yeni bakış açısı kazandım’

Türkiye’de ve dünyada bu sporu yapmak için nereleri uygun?

Gökova başta olmak üzere Gökçeada, Ayvalık, Kilyos, Çeşme ve Bodrum. Dünyada da tüm Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’daki sayısız yer. Bu spora ilgi gittikçe artmakta ve yeni yerler keşfedilmekte. Uygun rüzgar alan her yerde yapabilirsiniz.

Kiteboard size neler kazandırdı?

Hayata yeni bir bakış açısı, sağlıklı ve zinde bir yaşam, dünyanın her yerinden güzel dostluklar, başarılar, ülkemi temsil etme gururu...

Özel yaşantınız nasıl gidiyor? Gökova’daki kiteboard okulunun sahibi Salih Alexander Çakır ile birlikte olduğunuz...

Ne eski ilişkim Tarkan ne de aşk yaşantımla ilgili hiçbir şey konuşmak istemiyorum. Şu an benim için önemli olan, bundan sonraki hayat tarzım, tutkum olan uçurtma sörfüm, ailem, sevdiklerim... Yeni projelerden ve yarışlardan oluşan bir denge var artık hayatımda.

Kiteboard yapmak için belirli bir yaş grubu var mı?

Genel olarak 10-12 yaş itibarıyla başlanıyor.

Bu spor dalına en çok kimler ilgi duyuyor?

Kiteboard hem ülkemizde hem de dünyada inanılmaz bir ilgiyle her geçen gün büyümekte. Avukatlar, doktorlar, dişçiler, müzisyenler, öğrenciler, öğretmenler, bankacılar gibi çok çeşitli insan portföyüne sahip.

‘Çanta tasarlıyorum’

Kiteboard dışında projeleriniz var mı?

FNDK adını verdiğim, pet çantaları tasarlayarak başlayan ve lap top çantası, cüzdanlar, valizler, plaj çantaları olarak ürün yelpazesi genişleyen bir markam var. FDNK adı, köpeğim Fındık’ın sessiz harflerinden oluşuyor. Bu işe başlama nedenim, köpeğimi güvenli olarak bir yere taşıma amacıyla aradığım çantayı bulamamam. “Madem böyle bir şey Türkiye’de yok, ben tasarlayayım” diyerek başladım. Bir de Inside Access adlı yarattığım markalar var. Aksesuar, tasarım, markalar ve sektörel birçok alanın buluşmasını sağlayan bir iş. Son olarak DJ’lik yapan kardeşim Berna Öztürk’ün albüm projesi var, birlikte çalışıyoruz.

‘Birçok derecem var’

Hangi yarışmalara katıldınız? Dereceleriniz var mı?

Şu an tüm dünyadaki bütün yarış sonuçlarının yansıtıldığı Dünya Sıralamasında Kadınlar Course Race disiplininde 8. sıradayım. Derecelerimin karşılığı olarak bir çok kupa, madalya, şilt ve çeşitli para ödülleri kazandım. 2011 Türkiye Şampiyonası Kitecross 3.lük 2011 Türkiye Şampiyponası Course Race 4.lük 2011 Dünya Şampiyonası- Course Race (Production sınıfı) 4.lük 2011 Dünya Şampiyonası- Course Race 10.luk 2012 Kite Tour Asia Filipinler Course Race 4.lük 2012 Filipinler, Boracay Funboard Cup Speed Trial 1.lik 2012 Filipinler, Boracay Funboard Cup Slalom 1.lik 2012 Kite Tour Asia Cin Couse Race 3.lük 2012 Kite Tour Asia Course Race Tur 3.lük 2012 Türkiye Şampiyonası Course Race 2.lik

( 08.09.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )