Güneydoğulu bir aşiret mensubunu perdeye taşımayı uzun yıllardır isteğini ancak karakteri zihninde bir türlü oturtamadığını belirten Ata Demirer, "Bir gün Beyoğlu’nda otururken adamın orada olduğunu fark ettim. Orada midyeciler, çiğ köfteciler vardır, sokaklarda gezdiği için şakaya da müsaittir. Onu alıp oraya koyunca oldu." dedi.