Hepimiz için sağlıklı günler gelecek

AYŞEGÜL SUNA: SU BOUTIQUE SAHİBİ

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
14 Kasım 1985 yılında Burdur’da doğdum. Hemşire bir anne ve yönetici bir babanın kızıyım. Annem de babam da yoğun iş hayatı olan ebeveynlerdi. Ve ben çok küçük yaşta sorumluluk sahibi olan bir çocuktum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Antalya’da, üniversiteyi Kütahya‘da tamamladım. Üniversitede babamın izinden giderim düşüncesiyle her ne kadar kamu yönetimi bölümünde okusam da içimdeki moda tutkusuna kayıtsız kalamadım ki nitekim şimdi moda sektöründeyim.

KENDİME KOMBİNLER YAPARDIM

Çocukken herkes bebekleriyle oynarken ben bebeklerime elbiseler diker, annemin hastahanede nöbette olduğu günler gizli gizli gardrobunu karıştırır, kendime kombinler yapardım. Üniversiteden sonra Bursa’ya yerleştim. Oğlum, kızım ve annemle birlikte Bursa’da yaşıyorum. Şimdi tam da kendimi bulduğum, hobimi fırsata çevirdiğim, işi iş gibi değil de hayatımın en keyifli anlarına dönüştürdüğüm bir mesleğe sahibim. Confucius’un çok sevdiğim bir sözü var ki ‘’Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.’’

‘Yeni Normal’ süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Birey olarak gerekli özeni gösteriyor musunuz?
Yeni normal süreç aslında bir nevi hepimizin özümüze döndüğü, kendimizi ve çevremizi daha önemsediğimiz bir süreç haline geldi. Ben ve ailem bu süreci işimde olduğu gibi fırsata çevirdiğimiz anlar yaşadık. Yoğun iş temposunda aileme ayırdığım kısıtlı zamanları onlarla daha kaliteli geçirdiğimiz daha geniş zaman dilimini kapsayan anlarla taçlandırdık. Ve tüm tedbirlere uyarak, daha sağlıklı bir hayata geçiş yaptık.

Pandemi süreci, sizi özelinizde nasıl etkiledi? Hayatınızda neler değişti?
Ben hayatımın en olumsuz ya da kötü olarak nitelendirebileceğim anlarını bir şekilde kendi lehime çevirebilecek bir güce sahip olduğuma inanıyorum. O yüzden bu süreçte şunu çok iyi anladım ki bu hayattaki en önemli kişi sizsiniz. Ben hayatımdaki beni olumsuz etkileyebilecek, mutsuz edebilecek her şeyden arınıp küçülmeye gittim. Özüme döndüm herkes gibi.

Koranavirüsten sonra teknolojik ve ekonomik gelişmelerle yeni bir dünyaya adım adım atacağımız çokça konuşuluyor. Sizin düşünceleriniz?
Bu soruyu uzun uzun yanıtlayabilirim. Çünkü COVID-19 henüz hayatımıza girmemişken ben dijital bir çağda yaşadığımızı, yoğun iş temposuna sahip olduğumuz için tüm ihtiyaçlarımızı yakın zamanda teknolojiyi kullanarak erişebileceğimizi ön görerek, yatırımımı online satış sitesi kurarak ve tüm telefonlara indirebileceğimiz bir uygulama satın aldım.

PANDEMİ BAŞLADI

Tek bir tıkla sipariş oluşturup, alışveriş yaptıkça puan kazanabilecekleri, kazandıkları puanları kullanabilecekleri, kişiye özel bildirim aldıkları bir sistem kurdum. Ve bu sistemi özellikle yoğun çalışan müşterilerimiz çok sevdi. Ardından hayatımıza koronavirüs girdi ve pandemi süreci başladı. Biz de oturan sistemimiz üzerinden işimize devam ettik.

Sizce kadınların iş hayatındaki yerini arttırmak amacıyla neler yapılabilir?
Bence kadın isterse ve kendini iyi tanırsa istediği her işi yapabilir. Yeter ki karşısına çıkan fırsatları iyi değerlendirsin ya da fırsatları kendi bulsun. Ben işimi devlet destekli KOSGEB hibesi alarak kurdum. Aslında ülkemizde kadınlar için verilen desteklerden çoğu kadın bihaber. Biraz araştırmak ve cesur olmak gerekiyor.

İnternet üzerinden yapılan canlı yayınlarla ilgili neler söylemek istersiniz?
Canlı yayınlar bence tüm samimiyetimizi daha çok açığa çıkardı. Sanatçılar çıplak sesle akustik şarkılarını yayınlarken, uzaktan gördüğümüz, belki de ön yargılı olduğumuz insanların aslında öyle olmadıklarını açıkça gördük. Ve akabinde canlı yayınlarda hepimiz bilinçlendik. Bursa’da herkesin bildiği, ülkemizde ufak ufak duyulmaya başlanan, özverili bir derneğin üyesiyim. ‘’Yoncadır Kadın Derneği’’ Derneğimizde yapılan canlı yayınlarda tüm samimiyetimiz ve şeffaflığımızla projelerimizi anlatıyor ve projelerimize çok güzel dönüşler alıyoruz. Siz de yoncamızın bir yaprağı olabilirsiniz.

‘MÜŞTERİLERİMİZİN TEK TUŞLA BİZLERE ULAŞMASI ARTIMIZ’

Biraz da iş yaşamınızdan söz eder misiniz?
Su Boutique, özellikle iş ve sosyal yaşam içerisinde geçmiş yıllara oranla çok daha fazla yer edinen kadınlarımızın giyim ihtiyaçlarını kaliteli, güvenilir ve ekonomik bir şekilde karşılamalarını sağlamak. Bu alanda öncü ve önerilen bir şirket oluşturmak amacıyla kurulduğumuz andan itibaren büyümeye ve yeni istihdamlar oluşturmaya devam etmeye çalışıyoruz.

ŞIK KADINLARIN MOTTOSU

Sürekli değişen modayı değil de kadınlarımızın kim olduğunu, giyim tarzının ve yaşama biçiminin neyi ifade etmek istediğine yardımcı oluyor. Su Boutique Kadını bizim hastaghlerimizden biridir. Aslında bu hastagh güçlü, kendinden emin ve kendine özen gösteren şık kadınların mottosu oldu diyebilirim. Ve son olarak yaşadığımız dijital çağa ayak uydurarak, öngörülerimiz sayesinde müşterilerimizin tek tuşla bizlere ulaşabilmesi de bizim artımız.

Pandemi nedeniyle nişan, düğün vs gibi özel günlere bir süre için kısıtlama getirildi. Bu durum işlerinize ne gibi etkileri oldu?
Aslına bakarsanız Su Boutique hazır giyimle birlikte kişiye özel dikimde yapıyor. Haute Couture‘a bu süreçte tabi ki ara vermek zorunda kaldık. Ve yine biz bu süreçte kadınlarımızı gözlemleyerek ürünlerimize farklı bir tarz kattık. Daha çok spor, rahat ama aynı zamanda şık giyime yöneldik. Ve bu tarzımız da çok sevildi.

Peki bundan sonraki süreç için, işinizle ilgili aldığınız yeni kararlar, planlar, projeler var mı?
Müşterilerimize neredeyse sıfır temasla, her an onların yanında olduğumuz online uygulamalarımızı daha çok kişiye ulaştırmak şu süreçte birincil amacımız. Ürünlerimizi daha çok müşterilerimizin istekleri doğrultusunda şekillendiriyoruz. Ama kadınların şıklığından ödün vermiyoruz.

İşinizle ilgili ara personel bulmakta zorlanıyor musunuz? İş insanı olarak konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
İş yerimde çalışan ekip arkadaşlarımız genelde kısa süreli değil uzun vadede bizimle birlikte olan arkadaşlarımız. Pandemi sürecinde de hep birlikte tüm tedbirleri alarak işimize aktif bir tempoda devam ettik.

‘SIRA YURT DIŞI PROJEMİZDE’

Biraz hayallerinizden bahsedelim. Kendinizle ilgili hayalleriniz nedir?
Ben de markamla birlikte büyümeye çalışıyorum. Markamı yurt dışına taşımak istiyorum. Bunun için projelerimiz var ve gerçekleşmesi için de yoğun bir tempoda çalışıyoruz.

Herkesin yakındığı ‘zamanım yok kavramı’ hakkında düşünceleriniz?
Ben buna katılmıyorum. Ben çok uyumayı, yerimde durmayı sevmem. Herkes enerjimin ne kadar yüksek olduğundan bahseder. Her dakikamı dolu dolu geçiriyorum bu hayatta. Çocuklarımla okuldan kalan vakitlerinde onlarla kaliteli vakit geçiriyorum. Arkadaşlarıma vakit ayırıyorum. Sporumdan asla vazgeçmiyorum. Kişisel görünümüme her zaman özen gösteriyorum. İşime gösterdiğim özenden bahsetmeme gerek bile yok. Ve ben karantina sürecinde bile hiç durmadım diyebilirim. Zamanım yok maalesef yapamam diyebileceğim bir anım yok kısacası.

Son olarak tatil planlarınızda virüs nedeniyle bir değişiklik yaptınız mı?
Benim tatil planlarım genelde kalabalık tatil yerlerinden ziyade daha çok dinlenebileceğim yerler olduğu için. Her yıl ki gibi butik oteller ve keşfedilmemiş koylarda tatil yapmayı tercih edeceğim. Ben çocuklarımla ayrı ve kendim ayrı tatil yapıyorum genelde onlar daha çok kalabalık olan yerleri isteseler de bu süreçte onları da daha izole bir tatil bekliyor.