Ekonomi Hyundai Elantra, Uzun Dönem Test -1.Etap-

Hyundai Elantra, Uzun Dönem Test -1.Etap-

Paylaş
Hyundai Elantra, Uzun Dönem Test -1.Etap-

Hyundai Elantra, Uzun Dönem Test -1.Etap-

‘90’lı yılların ortasında pazarda olan Hyundai modellerini hatırlayanlarınız var mı? Avrupalı rakiplerinin gerisinde kalan tasarımlarıyla karşımıza çıkan bu modeller uygun fiyatlarıyla tüketicilerin tercihleri arasında yer alıyordu. Milenyum Hyundai için de tam bir dönüm noktası oldu. Her yeni model öncekilerin çok ötesinde bir tasarım ve teknolojilerle karşımıza çıktı. Markanın Türk tüketicinin karşısına çıkardığı son ürünse Elantra modeli oldu. Markayı C segmentinde te >Yazı: Tulu DARICAN

Tasarım
Elantra için Hyundai’nin bugüne kadar tasarladığı en iyi tasarıma sahip model diyebiliriz. Özellikle B ve C segmentindeki modellerin gitgide sıradanlaştığı ve birbirine çok benzeyen ‘türev’ otomobillerin ortaya çıktığı bir zamanda Hyundai’nin böyle çekici ve sportif bir tasarımı ortaya çıkarması takdir edilmeli. Kullanımın boyunca aracı nereye park edersem edeyim pek çok kişinin meraklı bakışlarının hedefinde kaldığımı belirtmeliyim. Keza pek çok kişiden de aracın tasarımının ilgi çekiciliği ve Hyundai’nin gelişimi konusundaki yorumlarını dinleme fırsatı buldum. Aracın tasarım detaylarına girecek olursak… Keskin çizgilerin hakimiyetindeki genel tasarım, ön bölümdeki sportif farlarla çekici bir hal kazanmış. Yandan incelendiğinde eğimli tavan sayesinde coupe bir model görünümü yakalanmış. Özgün arka bölümde bagaj kapağına doğru uzanan stop grubu göze çarpıyor. 4530 mm uzunluğa sahip Elantra, VW Jetta’dan 11.4 cm, Renault Fluence’den ise 9 cm daha kısa bir otomobil. Aracın 485 litrelik bagaj hacmi rakipleri ile benzer seviyede. Bagajın yükleme ağzının genişliği yeterli ancak geniş objeleri koyma konusunda sıkıntı yaşanabiliyor.

İç mekan
Elantra’nın dış mekanındaki çizgileri aracın içinde de sürüyor. Öncelikle otomobilde kullanılan malzemelerin kalitesinin kolaylıkla C sınıfı standartlarını karşıladığını belirtelim. Tasarım sıradan değil ve şık görünüyor. Neredeyse tüm Hyundai modellerinde gördüğümüz mavi aydınlatmalar Elantra’da da kullanılmış. Klima sisteminin altında kapaklı bir göz bulunuyor. İçerisinde USB-iPod bağlantısını barındıran bu kısım çok iyi düşünülmüş. Göz demişken Elantra’nın iç mekanında yararlanabileceğiniz çok sayıda yer bulunuyor. Bunların en büyüğün kolçağın altında yer alıyor. Bunun yanında torpido gözünün genişliği de tatmin edici düzeyde. Elantra sahipleri küçük eşyalarına araç içerisinde kolayca yer bulabiliyorlar. İç mekanda orta konsolun üzerine yerleştirilen dijital saat şık durmamış. Eski Uzakdoğulu araçların vazgeçilmez öğelerinden birisi olan bu dijital saat keşke gösterge tablosuna veya müzik sisteminin ekranının içerisine adapte edilseydi. Dört kollu tasarlanmış direksiyon simidinin üzerinden müzik sistemi ve hız sabitleme sistemi kontrol edilebiliyor. Aracı ilk kullandığımda bu butonlar biraz karışık gelmişti. Ancak alışkanlık kazandıkça sorun yaşamadım. Elantra’nın sportif dış görünümünün iç mekandaki en büyük te

Motor ve tüketim
Elantra, Türkiye’de 1.6 litrelik benzinli tek motor ile satılıyor. Güney Kore’deyse 1.8 litrelik bir versiyonu bulunuyor. Özellikle Avrupalı markaların küçük hacimli aşırı beslemeli motorlara yöneldiği bir dönemde Elantra’nın 1.6 litreli motoru göze eski teknoloji görünebilir. Ancak tamamen yeni geliştirilen bu motor, 6300 d/d’de ürettiği 132 hp güç ile sınıfının en güçlülerinden birisi. Motorun torkuysa 4850 d/d’de 158 Nm… Otomobil gücünü 6 kademeli tork konvertörlü klasik bir otomatik şanzımanla tekerleklere iletiyor. Otomatik şanzıman eski nesil olsa da motorla uyumu çok başarılı. Özellikle testimizin Ege’de geçen bölümlerinde bol virajlı tırmanışlarda vites düşürmekte gecikmeyen şanzıman, konfor anlamında da göz doldurdu. Yakıt tüketimi, Elantra ile uzun dönem testimiz başlamadan önce beni düşündüren disiplinlerden birisiydi. Bundan önceki deneyimlerimde klasik otomatik şanzıman ve atmosferik 1.6 litrelik motor kombinasyonlarının hiçte ekonomik olmadığını görmüştüm. 3542 km’lik testim boyunca Elantra’yı eskilerin tabiriyle “gaz pedalının altında yumurta varmış” gibi kullanmadım. Bu tip bir kullanım normal sürücülerin sürüş tarzını simule etmek olmayacaktı. Bunun yerine aracı kanun tarafından izin verilen en yüksek hızında kullandım. Yani otoyollarda 130 km/s, bölünmüş yollarda 110 km/s, şehirlerarası yollarda ise 90 km/s ile ilerledim. Tüm bu kullanımım neticesinde elde ettiğim ortalama tüketim ise 7.4 litre oldu. Bu tüketimde otoyollar, virajlı tırmanışlar ve şehir içi kullanımı bulunuyor.

Konfor ve yol tutuş
Elantra’nın yol tutuş ve konfor özellikleri çok iyi dengelenmiş. Süspansiyon orta sertlikte tasarlanmasına karşın darbe emiş performansını beğendim. Sınıfının en konforlusu olmasa da öncül Hyundai modelleri düşünüldüğünde Elantra’nın konfor anlamında çıtayı yukarı taşıdığı ortaya çıkıyor. Otomobilin yol tutuşu da başarılı. Bolca virajlı Ege yollarında deneme fırsatı bulduğum otomobil izinden ayrılmayan yapısıyla öne çıkıyor. Bu noktada aracın direksiyon sistemi ile ilgili de birkaç kelime etmem gerekiyor. Hisli bir yapıya sahip olan direksiyonun çapının da ideal oluşu virajlarda sürücünün yorulmasını engelliyor. Elantra’nın yalıtımı sınıf ortalamasında. Artan hızla birlikte lastik sesinin iç mekana sızdığını belirtmeliyim.

1.etap nasıl geçti?
Uzun dönem testimizin birinci etabında Hyundai Elantra’yı, İstanbul-İzmir-Muğla-Tekirdağ güzergahında ve İstanbul şehir içinde 3542 km kullandım. İstanbul – İzmir arasında aracın uzun yol konforunu ve stabilitesini test etme imkanım oldu. Muğla yollarında ise viraj ve yol tutuş daha fazla ortaya çıktı. Bunun yanında testin bu kısmında bolca karşılaştığım rampalarda aracın otomatik vites ve motor birlikteliğinin sonuçlarını da denemiş oldum. İstanbul şehir içindeyse sıkışık trafikte Elantra’nın otomatik vites konforunu yaşadım. 7.4 litrelik tüketim ortalaması otomatik vitesli ve atmosferik motorlu bir araç düşünüldüğünde makul kabul edilebilecek bir rakam. Ancak sadece şehir içi tüketim ortalaması alınırsa bu rakamın 8 litrenin bir miktar üzerine çıktığını söylemeliyim.

Haberin Devamı