İbrahim Kalın'dan Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesine saldırı açıklaması

İşte satır başları...

Kerkük konusunda sessiz kalmayız.

Bizim çağrımız bu referandum kararından derhal vazgeçmeleri.

Bir diğer konu yaklaşan Almanya seçimleri. Sayın Cumhurbaşkanımız şahsında ülkemize yönelik saldırıları reddediyoruz. İnşallah bu seçimden sonra Almanya siyaseti aklı selim hareket eder. Almanya gibi bir ülke FETÖ, DHKP-C gibi örgütlerinde topraklarında olmasına izin vermez.

S-400 KONUSU

Diğer önemli konu S-400 konusu. Belli çevrelerde spekülasyonlara yol açmış görünüyor. Öncelikle şunun altını çizelim; Türkiye ulusal güvenliğiyle ilgili adımları atmaya devam edecektir. NATO içerisinde Türkiye güçlü müttefiktir. S-400 Türkiye Rusya ilişkileri bağlamında da önem arz eden bir konu. Türkiye çok yönlü bir dış politika izliyor. Elbette doğu batı kuzey güneyle iyi ilişkiler geliştirmeyi hedefleyen bir ülkedir.

'SİHA'LAR SİVİLLERİ VURUYOR' İDDİASI

Bir diğer konu Silahsız Hava Aracı (SİHA) ile ilgili. SİHA'lar sadece teröristleri ortadan kaldırmak çin kullanılmaktadır. İlginç olan şu; Türkiye ne zaman teröristlerle mücadele etse bu konular gündeme getiriliyor. Sivillere yönelik herhangi bir kaybın olmaması için bütün güvenlik birimlerimiz azami hassasiyeti göstermektedir. İster bir siyasi parti mensubu olsun ister kanaat önderi olsun durması gereken yerde bir zihni netliğe sahip olması gerekir.

AYSEL TUĞLUK'UN ANNESİNİN CENAZESİNDE SALDIRI

Dün akşam yaşanan bir hadise vardı, Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinde yaşanan. Bu gayri insani tutumu kabullenmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığı adına en net şekilde kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Çirkin bir yaklaşımdır. Bununla ilgili adli süreç başlatıldı. Bu, bizim inanç değerlerimizle, kültür ve medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmayan bir tutumdur. Ölüye saygı bizim inancımızın, medeniyetimizin en temel unsurlarından bir tanesidir. Bir cenaze töreninde bu tür hadiselerin yaşanmasını telin ettiğimizi ifade etmek isterim.

ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ VE KORUMALARA DAVA

Sayın Trump ile sayın Cumhurbaşkanımızın bir görüşmesi olacak, günü ve saati üzerinde çalışıyor. Davalara gelince siyasi sakillerle açılmış bir davadır. On metre mesafeye kadar bu kişilerin gelebilmesi elindeki su şişeleri fırlatmaları kabul edilebilir bir şey değil. Bizim korumalarımızın güvenlik zaafiyeti varken dava açılması kabul edilebilir bir şey değildir. Ama oradaki güvenlik zaafı bu neticeyi doğurdu. Hem suçlu hem güçlü şekilde kendi zaaflarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Orada bulunmayan arkadaşlarımıza da dava açıldı. Bu akıl almaz. Biz bu konunun takipçisi olacağız. Biz burada hiç bir koruma arkadaşımızın böyle bir haksız muameleye maaruz kaldıktan sonra bir de suçlanmasını kabul etmiyoruz.

ZAFER ÇAĞLAYAN DAVASI

Zafer Çağlayan'ın İran ambargosunun delinmesi davasına katılması da siyasidir. Bu iddianameye konu olan deliller ABD savcısının eline nasıl geçti? Bu bir hukuk skandalıdır. Biz kendi ülkemizin menfaatleri çerçevesinde İran'la ticaret yaptığımız bir dönemden söz ediyoruz. Bu davayı yürüten savcı görevden alındı, davaya bakan hakimin ve bu kişilerin açıklamalarına baktığımızda bu kişilerin tavırlarını görüyorsunuz. Halkbank'ın konuya dahil edilmesi de aynı şekilde.Ona karşı da bir operasyon hedefi güdüldüğü açıkça ortada. Hukuk birimlerimiz gerekli takibi yapıyorlar.