Cumartesi Postası İdris Nebi Taşkan Türkiye'nin yeni Tarık Akan'ı

İdris Nebi Taşkan Türkiye'nin yeni Tarık Akan'ı

Paylaş
İdris Nebi Taşkan Türkiye'nin yeni Tarık Akan'ı

Türkiye'nin yeni Tarık Akan'ı İdris Nebi Taşkan, Işıl Cinmen'e hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu

RÖPORTAJ: IŞIL CİNMEN
isil.cinmen@posta.com.tr


■ Mutsuz bir çocukluk geçirdim.

■ Mahallenin ‘Kazma İdris’iydim.

■ Annem ve ikinci eşini ben tanıştırdım.

■ Kadına yönelik şiddete tahammül edemiyorum.

■ “Boyun çok uzun, senden oyuncu olmaz” dediler.

■ Özgüvenli bir kadın bana asılırsa “Eyvallah” derim.

■ Oyunculuk konusunda limitim yok: Çıplak da kalırım, sevişme sahnesinde de oynarım.

KISA KISA İDRİS

Doğum tarihi: 18.08.1997

Burcu: Aslan

Boyu: 1.90

İdolü: Kıvanç Tatlıtuğ

En sevdiği film: Can Dostum/Gus Van Sant

En sevdiği kitap: Fareler ve İnsanlar/John Steinbeck

En sevdiği ülke: Kendi ülkem

En nefret ettiği kelime: Bakarız

En çok kullandığı kelime: Bakarız

Hayattaki mottosu: Asla pes etme!

En tuhaf özelliği: Çok takıntılı

■ Ne kadar uzunsun?

1.90’ım!

■ Tamam, bu boya gelene kadar ne yaptığını anlat şimdi… Kimsin sen?

1997’de Beyoğlu’nda doğdum. İkizim var, kız… Annem ev hanımı, babamın da dedemden kalma bir oteli vardı. Açıkçası mutsuz büyüdüm…

■ Neden?

Sorunlu bir aileydi. 11 yaşındayken boşandılar. Annem çok haksızlığa uğradı. Babamla küçüklüğümden beri fazla görüşmüyorum. Annem tek başına bize bakmak zorunda kaldı. Mahallede de dışlanırdım zaten. Mahallenin ‘Kazma İdris’iydim. Hiçbir şey beceremezdim. Sakar bir çocuktum.

■ Aa, bu kadar yüklenme kendine!

Geçmişi değiştiremem ki…

■ Çocuklar niye seni dışlıyorlardı?

Mahalledeki popülerlik kriteri, iyi futbol oynamaktı. Ben de pek beceremezdim. Beni hep kaleye koyarlardı. Tembeldim. Tek istediğim okuldan çıkıp, evde bilgisayar oyunu oynamaktı. Sabahlara kadar oynardım, en azından onda en iyi olayım diye…


■ Hırslısın yani...

Çoook… Aslan burcuyum. Neyi yapamazsam kafayı takarım. Hayatımı yönlendiren de bu oldu.

■ Nasıl?

Futbolda kötü olduğum için hırs yaptım, futbol kulübüne girdim. Sonra basketbolla tanıştım. Zaten annem hep basketbolcu olmamı isterdi. Onda da hırsla oynadım ve sonunda milli takıma seçildim.

■ Annenin ikinci eşi Hurşit Baytok da basketbol antrenörü, tesadüf mü?

Hayır, benim sayemde tanıştılar. Hurşit Hoca benim antrenörümdü…

■ Hala Hurşit Hoca mı diyorsun?

Evet, evde de ‘hoca’ diyorum bazen.

■ Sen kabul edebildin mi bu aşkı?

Ergenlik çağındaydım… Başta tepki gösterdim ama annemin gözündeki mutluluğu görünce kabullendim. Bir süre sonra Hurşit Hoca’nın işi sebebiyle Antalya’ya taşındılar, ben yalnız yaşamaya başladım. 15 yaşındaydım.

■ Nerede yaşıyordun?

Basketbol okulunun yurdunda… O dönem çok zor geçti. Hırçın, kavgacı bir çocuğa dönüşmüştüm.

■ Neden sence?

Çok yalnızdım ve bu bana iyi gelmedi sanırım. Ailemden ayrı yaşamanın etkileri olabilir. İlgiye aç bir çocuktum. Ailemden ayrı kalmamın yükünü basketbola yükledim ve basketbola kızmaya başladım. Bana yetmiyordu artık. Arayışa girmiştim. Hiçbir şeyi sevemiyordum.

■ Depresyon?

Evet, depresyondaydım ama bunun tam olarak farkında değildim. Sadece kontrol edemediğim bir öfke vardı… Hayatıma zarar vermeye başlamıştı. Arkadaşlarımla aram açıldı.

■ Bunu nasıl yendin?

Meditasyonun faydalarına inandım. Meditasyon beni iyileştirdi, öfkemi dindirdi.

■ Hiç bir kadına vurdun mu?

Doğruyu söyle! Asla! Hayatta en tahammül edemediğim şey kadına yönelik şiddet. Bir erkeğin bir kadına şiddet uyguladığını görünce kendimi tutamıyorum.

ÖZGÜRLÜĞÜME DÜSKÜNÜM

■ Ünlendikçe kadınların ilgisi arttı mı?

Ehhh… İltifatlar alıyorum. Bazen mesaj yağmuruna tutuluyorum.

■ “Buluşalım” ya da direkt “sevişelim” diyenler oluyor mu?

Buluşmak isteyen oluyor ama yatmak isteyen olmadı. Ama bak, evlenmek isteyenler oluyor. Aşık olduğunu söyleyenler de var.

■ Sizin jenerasyonun kızları biraz fazla cüretkâr sanki… Sana da öyle geliyor mu?

Bilmem. Bugüne kadar üzerime atlayan kız olmadı. Kadın-erkek eşittir. Bir erkek kadına asılabiliyorsa, bir kadın da erkeğe asılabilir. Özgüvenli bir kadın bana asılırsa “Eyvallah” derim.

■ Sevgilin var mı?

Yok.

■ En uzun ilişkin ne kadar?

1.5 ay.

■ İlişkilerin yürümüyor mu?

Özgürlüğüme düşkün biriyim. Bu da uzun ilişki için zor bir özellik.

■ Karşındakinin özgürlüğüne saygı gösterebiliyor musun?

Kesinlikle. Annemden başkası nerede olduğumu sorduğunda hoşuma gitmiyor. Kıskançlıktan hoşlanmıyorum.

“BOYUN UZUN SENDEN OLMAZ” DEDİLER

■ Oyunculuğa nasıl başladın?

Bir gün oturdum ve Yenilmezler (Avengers/Marvel) filminin kamera arkasını izlemeye başladım. Baktım ki hiçbir şey göründüğü gibi değil; o çok ünlü aktörler de hata yapıyorlardı! Onlar da mükemmel değildi ama gülüyor ve eğleniyorlardı… Hayranlık duydum. Yaşım küçük olduğu için annemi koluma taktım ve ajans ajans dolaşmaya başladım.

■ Kafaya taktın yani!

Evet, oyuncu olmayı kafaya koymuştum ama eğitim almam gerektiğini de biliyordum. Tüm oyunculuk atölyelerini denedim ama hiçbiri beni eğitmeyi kabul etmedi.

“PARAM OLMADIĞI İÇİN EĞİTİM ALAMADIM”

■ Neden?

Param olmadığı için… Hevesim kırıldı, üzüldüm ama pes etmedim. Birçok dizide figüranlık yaptım. Sete her çağırıldığımda çok heyecanlanıyordum ama kamera bir türlü beni çekmiyordu. Hep görünmezdim. Bu hep böyle gidecek diye düşündüm… Bu işleri bilen birkaç tanıdığa danıştım. “Boyun uzun, senden oyuncu olmaz” dediler. İnancım kırılmak üzereydi.

■ Eee?

Spor okulunda antrenörlük yapmaya başladım. İşte her şey orada değişti! Annemin bir arkadaşı beni görmüş ve fotoğraflarımı Lale Eren ve Zeynep Günay Tan’a göstermiş. O günden sonra hayatım değişti. Arkadaşlar İyidir’in başrolüne seçildim.

■ Ve çok iyi iş çıkardın. Ben seni izlerken “Bu çocukta yetenek var” dedim fakat bir sorunun var bence, sesin odun gibi!

Hahaha, evet. Nodüllerim var maalesef. Sesim üzerine çalışıyorum.

EVET Mİ? HAYIR MI?

Çirkin birine aşık olabilir misin?
Evet. Oldum ve karşılıklıydı.

Sevişme sahnesinde oynar mısın?
Evet.

Kamera önünde çıplak kalır mısın?
Evet.

Bir geyi canlandırır mısın?
Evet.

Dövmen var mı?
Evet, 5 tane...

Haberin Devamı