İfade vermedi ama anlattı!

Hamdi Ayri üç cinayeti de nasıl işlediğini şöyle anlattı:

1. Kurban: Esra Yaşar (Balçova)
Ana cadde üzerinde otobüs durağında bekliyordum. Otobüsten inip sokak arasına yürümeye başladı. Ben de o anda takip etmeye başladım. Ara sokağa geldiğimizde arkasını dönüp, ‘Beni mi takip ediyorsun, korkuyorum’ dedikten sonra cep telefonunu çıkarttı, telefon etmeye hazırlandı. Ben de tabancayı çıkarıp başına ateş ettim. Daha sonra kaçıp eve gittim.

2. Kurban: Ayşe Selen Ayla (Balçova)
Alışveriş merkezinin karşısındaki kafeteryada oturuyordum. Bu sırada onun alışveriş merkezinden çıktığını gördüm. Takip etmeye başladım. Eczaneleri geçip karanlık sokağa girdiği anda hiç konuşmadan başına ateş ettim.

3. Kurban: Mustafa Has (travesti)
Sarışın bir travesti ile konuşmaya başladım. 15-20 dakika yürüdük. Adının ‘Polen’ olduğunu söyleyen travesti yanımdan ayrıldı. Bunun üzerine otomobiliyle daha önce de yanımızdan geçen arkadaşını durdurum. Issız bir yere gittiğimizde, önce birlikte olmak istedim ama karar değiştirdim. İhtiyaç gidereceğim bahanesiyle arabadan inip ona da ateş edip öldürdüm.

"OTOBÜSÜMÜZ VAR, DURUMUMUZ İYİ”

Ağabeyinin son 4- 5 yıldır Çeşme ve Bodrum'daki restoranlarda garsonluk yaptığını, çok düzenli işlerde çalışmadığını belirten Taner Ayri, yılda 15-20 gün kadar Balçova'daki evlerine gelip kendileriyle kaldığını anlattı.

Taner Ayri, “Bu süre zarfında hiç sıkıntısı yoktu. Ekonomik durumu da iyiydi. Balçova'da kirada bir evi vardı. Ayrıca ben, kardeşlerim ve babam kendisine çalışmadığı zamanlarda ekonomik yardımda bulunuyorduk. Bir de yolcu otobüsümüz var. Ekonomik durumuz iyi” dedi.

“O KADIN AĞABEYİMİN 4 BİN DOLARINI YEDİ”

Ağabeyinin hayatının 4 yıl önce Çeşme'de çalışırken sarışın bir kadınla tanıştıktan sonra değiştini anlatan Taner Ayri, bu konuda şunları söyledi: “Bu arkadaşlığı yaklaşık iki yıl kadar sürdü.

Ama ağabeyim bu kadınla tanışınca değişti. Bu kadın ağabeyimi uyuşturucuya alıştırdı. Bu kadınla ben tanışmadım. Bir kez ağabeyimin cep telefonunda fotoğrafını gördüm, sarışındı.

Birkaç takma isim birden kullanıyormuş. Sanırım kadının çevresi de kötüydü. İki yıl kadar ağabeyimle birlikte oldular. Ondan sonra ayrıldılar. Daha doğrusu bu kadın ağabeyimi terketti.

Bu aşamada ağabeyim tam anlamıyla çöktü. Aşırı zayıfladı, saçları döküldü. Yaşlı bir adam gibi oldu. Kendisine kötü alışkanlıklar kazandırdığı ve terkettiği için bu kadına çok kızıyordu.

Zaman zaman telefonla konuşuyorlardı. Ayrılmalarına rağmen bu kadın çağırdığında bazen yanına gidiyordu. Kadın parası bitince ağabeyimi çağırıyor parasını yiyordu.

Ağabeyim bu kadını çok seviyordu. Geçen yaz sezonunda da çağırdı. Bodrum'da arkadaşlarıyla ağabeyimin bir sezonda biriktirdiği 4 bin doları harcamış. Bu olaydan sonra çok kızdı hatta onu Bodrum'a aramaya gitti ama bulamadı.”

"İBRAHİM TATLISES DİNLİYORDU"

Bankacı Esra Yaşar'ın saat 00.30'da öldürüldüğü cumartesiyi pazara bağlayan gece eve saat 01.00 sıralarında geldiğini söyleyen Taner Ayri o geceyi şöyle anlattı: “Yolda gelirken uğradığım bakkaldan arka sokakta cinayet işlendiğini, bir kadınının öldürüldüğünü duydum.

Bakkaldan çıktığımda kalabalığı ve polisi gördüm. Eve geldiğimde ağabeyim bira içip televizyon izliyordu. Bir yandan da kasetçalardan İbahim Tatlıses'in ‘sarhoş’ isimli şarkısını dinliyordu.

Bir süre sohbet ettik. Ona alt tarafta bir kadını öldürdüklerini söyledim. Hiçbir şaşkınlık ve tedirginlik hissetmedim. Bana ‘Nerede, nasıl öldürmüşler’ diye sordu. Bana ‘Saat 18.30 sıralarında uyuyup kalmışım. Daha yeni uyandım’ dedi.

Daha sonra uyudum. Pazar günü sabah uyandığımızda kendisiyle kahvaltı yaptık. Sohbet ettik. Daha sonra ben işe gittim o evde kaldı. Pazar günü de işten 01.15 sıralarında eve geldim.

Yol boyunca polisleri ve vatandaşları gördüm. Bu kez ikinci cinayet olduğunu bilmiyordum. Eve geldim. Ağabeyimin çantasını hazırlayıp evden çıkmaya hazırlandığını gördüm. Kendisine ‘Ağabey yine polisler dolaşıyor’ dediğimde, ‘Dünkü cinayet yüzündendir. Dünkü cinayeti araştırıyorlardır’ dedi.

Daha sonra da izninin bittiğini ve Bodrum'a gideceğini söyleyerek eşyalarıyla geceyarısı evden ayrıldı. Ama Basmane'de bir otelde kalmış. Dün sabaha karşı saat 06.00 da kapımız kırılırcasına çalındı. Kapıyı açtığım anda polisler içeriye girdi.

Beni kardeşlerimi ayrı bir odada topladıktan sonra evin her tarafını aradılar. Ancak birşey bulamadılar. Bizi emniyete götürdüler ve ağabeyimin cinayetleri işlediğini söylediler. Ben buna inanamadım. Çünkü kendisinin en ufak bir suça karışmışlığı yoktu.”

Öldürüp öldürüp evine koşmuş