Beden Sağlığı İktiyozis hastalığına sahip olan model: Jeyza Gary

İktiyozis hastalığına sahip olan model: Jeyza Gary

Paylaş
İktiyozis hastalığına sahip olan model: Jeyza Gary

Model Jeyza Gary, derisinin iki haftada bir dökülmesine neden olan nadir görülen kalıtsal bir duruma sahip. Gary, çevresinin de desteği ile bunu bir fırsata çevirdi ve şimdi tanınan bir model. Bundan iki yıl önce lisans eğitimini tamamladı ve manken olmaya karar verdi. Ünlü bir ajans ile anlaştı ve ilk olarak ünlü bir derginin kapağında yer aldı.

Peki, balık derisi olarak bilinen “iktiyozis” hastalığıyla şimdiye dek nasıl başa çıktı?

Jeyza Gary, Jessica Cruel’e vermiş olduğu röportajda hayatını ve yaşadıklarını anlattı:

İktiyozis hastalığı denilen bir cilt hastalığıyla doğdum. Bu, 100.000 kişiden yalnızca birinde görülüyor. Doğduğumda yüzüm ve cildim çok dar ve parlaktı. Doktorlar ilk başta sorunun ne olduğunu anlayamadılar; bu yüzden bir hafta boyunca hastanede kaldım. Birkaç aylıkken anneannem beni Duke Üniversitesi'nde bir aile doktoruna götürdü ve nihayet tanı koyan birine denk gelmiştim!

Henüz küçük yaştayken diğerlerinden farklı olduğumu fark ettim. Annem ile dışarı çıktığımızda insanlar sürekli bana bakardı. Bu durumun annemi rahatsız ettiğini hatırlıyorum; insanların hakkımızda hiçbir şey bilmeden bize dik dik bakmasının hoş bir hareket olmadığını söylüyordu. Okulumun ilk günü annem, çocukları ve öğretmenleri cildim hakkında eğitmek için benimle birlikte geldi. Sınıfın önünde durmamı istedi ve sonra, ‘Bu benim kızım Jeyza ve bir cilt rahatsızlığı var. Kaçınız kertenkele veya yılan gördünüz? Jeyza’nın derisi tam olarak onlarınkine benziyor. Her 10 ila 12 günde bir yenileniyor. Bulaşıcı değil. Jeyza da tıpkı herkes gibi, sizler gibi’ dedi. Annem, kendimi nasıl savunacağımı bilmediğim zamanlardan beri benim en büyük savunucum. Onun sayesinde hiçbir zaman ayrıştırıldığımı hissetmedim.”

“Derimi bir sanat olarak görüyorum. Aynı anda iki farklı kahverengi tonunu derimde taşımaktan gurur duyuyorum.”

Lisedeyken derisini saklamak için sürekli makyaj yaptığını belirten Leyza, cildini sevmeye başladığında bunu bir hayli gereksiz bulmuş.

“Lise zamanımda çok makyaj yaptım. Onu, beni öne çıkaran şeyleri örtmek için kullandım. Kaşlarımı doldurdum çünkü kaşlarım yoktu. Gözlerime far ve rimel, dudaklarıma ruj sürdüm. Makyaj yapmak zorundaymışım gibi hissediyordum. Bir gün makyaj yapmadım ve aynaya baktığımda ‘Bu kim?’ dedim. Daha sonra makyaja ihtiyacım olmadığını düşünmeye başladım çünkü cildim aslında bir sanattı. Cildimin parlak, turuncu ve kahverengi olduğu zamanlar oluyor. Derimi seviyor ve derimle gurur duyuyorum.”

Modellik kariyeri nasıl başladı?

“Lise son sınıftayken sınıftan bir arkadaşım, yıllığıma şöyle yazdı: ‘Sevgili Jeyza, seni çok özleyeceğim. Eminim ki, sen her zaman gülümsemenin bir yolunu bulursun. Senin için en iyisini diliyorum. Dipnot: ‘’Modelliğe başlamalısın!’ Bu beni çok teşvik etti. Profesyonel fotoğraflar çekindim ve ajanslara gönderdim. Yıllar sonra, geçtiğimiz Eylül ayında We Speak Model Management'tan beni New York'a davet eden bir e-posta aldım, ama Kuzey Carolina'da devasa bir kasırganın ortasında olduğumuz için gidemedim. İlk başta endişelendim. ‘Bu benim şansım’ diye düşündüm. Ama sonra kendimi dizginledim ve “Tanrı'nın sizin için istediği şey buysa, bir gün mutlaka olur” dedim. Ardından, Nisan ayında aynı ajanstan ikinci bir mail aldım ve Mayıs ayının başında anlaşma imzaladım. Şimdiyse, her şey olması gerektiği gibi.”

New York'a ilk seyahatimde, portföyüm için farklı açılardan birkaç fotoğraf daha çekindim. İlk alçıda üzerimde sarı tişörtle ve yüksek topuklu spor ayakkabılarıyla yürüdüm ve kendimi farklı hissettim.

Ajansta gerçek bir manken gibi görünen pek çok insan vardı, günün sonunda ben de onlardan biri oldum. Kendime karşı da olumlu olmayı öğrenmeliyim. Neticede, kendimi başkasıyla karşılaştırmam gerekmiyor.

Yolculuktan sonra, resimlerden birini Instagram'a yükledim ve bir kadının tarafıma gönderdiği mesajlarına ulaştım. ‘Fotoğrafların tüylerimi ürpertiyor. Ben de aynı hastalığa sahibim, ama şort giyecek cesaretim yok. Bana asla yapmadığım bir şeyi yapma cesaretini veriyorsun.’ Bu cesaret aslında benimle ilgili değil. Başkalarının beni görmesine ve durumun teşvik edilmesine izin vermekle ilgili.

Kariyerimde en iyisi olmak istiyorum. Uzun süre Vogue'da olmak istiyorum. Beni geri çeviren herkes tarafından aranmak istiyorum. Kendime idol olarak görebileceğim bir insan asla olmadı. Ailem bana yeterince iyi olduğumu ve bende yanlış olan bir şey olmadığını söylerdi. Kendi içinde değer görmeyen diğer insanların da güzel düşünmesini diliyorum.

Posta.com.tr

Haberin Devamı