Merkez İKV/Zeytinoğlu: Vize ücreti artış tasarısını endişeyle karşılıyoruz

İKV/Zeytinoğlu: Vize ücreti artış tasarısını endişeyle karşılıyoruz

Paylaş
İKV/Zeytinoğlu: Vize ücreti artış tasarısını endişeyle karşılıyoruz

İKV/Zeytinoğlu: Vize ücreti artış tasarısını endişeyle karşılıyoruz

İstanbul, 19 Nisan (DHA) – İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin de aralarında bulunduğu üçüncü ülkelere yönelik Schengen vize uygulamasında, vize ücretinin 60 eurodan 80 euroya çıkarılmasını kabul etmesini "endişeyle karışıladıklarını" söyledi.
İKV’nin hesaplamalarına göre 2017 yılında bile vizenin Türk vatandaşlarına faturası en iyimser haliyle yıllık 58 miyon 302 bin 600 euro tutarına ulaşmaktığı belirtilirken, Kale Avrupası’nın duvarlarını daha da yükselten bu tür tercihlerin, zamanın ruhuna aykırı olduğunu ve günümüz teknolojik, ekonomik ve siyasi gerçekleriyle bağdaşmadığını söyleyen İKV Başkanı Zeytinoğlu, Schengen vize kurallarına ilişkin kabul edilen bu değişikliklere dair değerlendirmede bulundu:
“Schengen vize rejiminde öngörülen değişikler arasında en fazla memnuniyetsizlik duyduğumuz gelişme, vize başvuru ücretlerinin 60 eurodan 80 euroya çıkartılması kararıdır. AB’ye Aday Ülke statüsündeki ve vize serbestliği diyaloğunda son düzlüğe girmiş durumdaki Türkiye’nin halen daha vize başvuru süreçlerini zorlaştıran yeni hamlelerle karşı karşıya bırakılmasını kabul edilebilir görmüyoruz. Mevcut tabloda vize başvuru ücretlerinin yanı sıra aracı kurum hizmet bedelleri, çeviri ve uluslararası seyahat sigortası masrafları gibi ek giderler de dikkate alındığında oluşan devasa yük, Türk vatandaşlarının AB ülkelerine seyahati önünde zaten fazlasıyla belirgin bir engel oluşturuyordu. Bu bedelin artırılması, vatandaşlarımız ile AB vatandaşları arasında kültürel bir köprü kurulmasına; akademisyenlerin ve sivil toplum çevrelerinin AB’deki paydaşlarıyla etkileşimlerine doğrudan zarar verecektir. Türk vatandaşlarını başka rotalara yöneltirken, AB’nin hareket serbestliği gibi temel değerliyle de şüphesiz ki çelişecektir.
“Mevcut vize rejiminde Türk vatandaşları, bir Schengen ülkesine vize başvurularını en erken üç ay önce gerçekleştirebiliyor. Öngörülen değişiklikler bu sürenin altı ay önceye çekilmesini, yani altı ay önceden itibaren vizeye başvurulabilmesini sağlayacak. Nitekim böylesi bir adımı olumlu bulmakla birlikte, yeterli görmüyoruz. Çünkü vize başvuru süreçlerinde Türk vatandaşlarının karşılaştığı en büyük prosedürel zorluklar; başvurulara geç yanıt verilmesi ve planlanan seyahate kısa süre kala başvuru gerçekleştirilememesidir.
Özellikle seyahat olanaklarının arttığı, mesafelerin kısaldığı, hızın belirleyici unsur haline geldiği bir dönemde, iş dünyası ve akademi/sivil toplum çevrelerinin AB’de gerçekleştireceği faaliyetlerin, görüşmelerin ve anlaşmaların eskisinden çok daha kısa sürede planlandığını görüyoruz. Nitekim ilgili seyahate kısa süre kala vizeye başvurulamaması bu bağlamda büyük mağduriyet doğurmaktadır; bir esneklik sağlanacaksa bu boyutları da kapsamalıdır.
“Vizesiz Avrupa hayalinin gerçekleşebilmesi için Türkiye’nin son yıllarda önemli adımlar attığını, dönem dönem Avrupa Komisyonu ile başarılı işbirliği atmosferinin sağlanabildiğini hatırlamak gerekir. Sürecin bir an evvel olumlu şekilde sonlandırılması; toplumlar arasındaki bağın, işbirliğinin ve karşılıklı anlayışın tesis edilebilmesi için elzemdir. Türkiye, geçerli mevzuatın reformundan, sınır ve belge güvenliğine, kurumsal altyapının güçlendirilmesi ve veri güvenliğinden geri kabul mekanizmalarına kadar çok çeşitli alanlarda reformlar gerçekleştirmiştir.
“Nitekim dün AP’de kabul edilen tasarı, öngörülen değişiklilerle birlikte sadece vize serbestliği diyaloğunun değil, geçerli mevcut vize rejiminin de düzensiz göç ve geri kabule ilişkin gelişmelerden olumsuz etkilenebilmesinin önünü açmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin, Avrupa kıtasının sınır güvenliği açısından benzersiz önemini hatırlatmak ve AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye ile vize alanındaki ilişkilerinde güvenlik odaklı bir yaklaşımdansa hak ve ekonomik/siyasi işbirliği temelli bir yaklaşımla hareket edeceği yönündeki temennimizi yinelemek isteriz.”

Haberin Devamı