Hayat Kimya Genel Koordinatörü Prof Dr. Orhan İdil, orta öğrenimini İstanbul Alman Lisesi’nde, üniversiteyi de İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi’nde okumuş. Almanya’da Johannes Gutenberg Üniversitesi’nde ihtisas ve İÜ İşletme Fakültesi’nde doktora yapmış. Orhan İdil, önce İÜ İşletme Fakültesi’nde asistan olarak çalışmaya başlamış; ancak daha o günlerden itibaren akademik hayatla iş hayatını birleştirmiş.

London Business School’da dünyaca tanınmış pazarlama profesörü A.S.C. Ehrenberg ile birlikte de çalışmış. 1994 yılından beri, Hayat Kimya Genel Koordinatörlüğü ile Hayat Holding ve bağlı kuruluşlarda yönetim kurulu üyeliklerini yürütüyor. Prof. Dr. Orhan İdil’in pek çok eseri yurtiçinde ve dışında yayınlanmış.

ÇAĞRI BİLGİN

cagri.bilgin@posta.com.tr

Hayat Kimya’nın 1987 yılında temizlik ve tüketim maddeleri sektöründe faaliyete başlayarak, 25 yılda Türkiye’nin lider üreticilerinden biri konumuna geldiğini söyleyen İdil, “Deterjan ve temizlik ürünleri sektöründe Bingo ve Test markalarıyla çocuk bezi ve ıslak havluda; Molfix ve Bebem, hijyenik pedde; Molped, temizlik kağıdında; Papia, Familia ve Teno gibi markalara sahibiz. Tüm markalarımızda kendi sektörlerinde ilk 3 marka olarak pazardayız” diyor. 1937 yılında temelleri atılan Hayat Holding, Hayat Kimya dışında Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi ve bağlı şirketleriyle birlikte bugün 2.5 milyar dolar ciroya sahip ve 11 bin çalışanı var...

Fuat Güner’le de sahneye çıktık

Gitara ortaokul dönemlerimde başladım. O zamanlar Beatles ve Shadows vardı. Hep amatör gruplar kuruyorduk. 19-20 yaşlarındaydık karşı balkon komşumuz, Grup Gündoğarken’in ‘amca’ lakaplı kurucusu İlhan Şeşen’di. O da babasıyla balkonda bezik oynardı. Ben de gitar çalardım. Bana, “Sen bana gitar çalmayı öğret, ben de sana bezik öğreteyim” demişti.

Bunu kendisi de katıldığı programlarda anlatıyor. Hatta bir radyo programında, “Orhan’a bilerek bezikte yenilirdim ki, bana gitar dersini daha keyifle versin, çünkü üzülünce öğretmiyordu” demiş. Sesi ve kulağı çok iyiydi. Kalamış’ta Sahil Sineması açılışında Fuat Güner’le birlikte sahneye çıktık. Hepimiz aynı muhitin çocuklarıydık.

Kedim en iyi arkadaşım

Evde kedim var, çinçila cinsi. İran-angora kırması, bol tüylü, 3 yaşında erkek. En iyi arkadaşım. Akşam geldiğimde beni karşılar, yere yatar, sevdirir. Bir de sabah günaydın demek için yanıma gelir. Onun dışında kendisini elletmekten hiç hoşlanmaz, kaçar masanın altına girer. Çok akıllı, lazer ışığıyla oynamayı çok seviyor. Kapattığım zaman elime bakıyor, ‘Hadi aç da oynayalım’ der gibi...

Avrupa’da Londra ve Hamburg

Seyahat etmeyi çok seviyorum, özellikle de alıştığım yerlere çok giderim. ABD’de York mutlaka olur. Miami’yi de çok seviyorum. Doğu kıyıları da çok gittiğim bölgedir. Avrupa’da en çok Londra’dır gittiğim yer. Fakat Avrupa’yı genel olarak beğenirim. Yurtdışında daha çok Almanya’da hayatım geçti, Almanları da çok severim. Hamburg güzel şehirdir.

Sapanca’da dağ evi

Türkiye’de çok seyahat etmiyorum, yazları bir ay Bodrum Türkbükü’nde kalırız. Orada devamlı bir ev kiralıyoruz. Bunun dışında Sapanca’da bir dağ evimiz var. Orada sık sık mangal partileri yaparız. Gerçi İstanbul’da Göztepe’deki evimizde de barbekü yapmayı seviyorum. Aslında, çok iyi bir et pişirici değilim, çünkü etleri çok pişmiş yemeyi tercih ediyorum. O yüzden mangalı ben yakarım, eşim pişirir.

12 yumurtalı omlet yerdim

Bekarlık zamanlarımda 12 yumurtadan omlet yapardım, koca bir bonfileyi fritözün içine atardım, yakardım şömineyi geçerdim karşısına. Evlenmeden önce eşimin ilk yaptığı şey fritözü atmak oldu. Çok sağlıksız besleniyordum.

STEPHEN KING okurum

Kitapta da gerilim severim, Stephen King’i okumaya bayılıyorum, her kitabını okurum. Ben problem çözmeyi seviyorum. Okulda matematiğim çok iyiydi. Pazarlamaya ilgim de matematikle ilgili aslında. King’in kitaplarında da öyle, hep problem çözmek istiyorum. Okurken durur, katil kim diye düşünürüm. Lise döneminden beri böyleyim. Bunun dışında pazarlamayla ilgili yayınları takip ederim.

Her akşam yürürüm

Her akşam 1 saatlik yürüyüş yaparım. Eve gelir üstümü başımı değiştirir, Göztepe’den çıkar Bağdat Caddesi’ne doğru o bölgelerde 5 kilometre yürürüm. Bunun dışında yüzmeyi severim. Aralık-mart arası dışında yüzmek benim için vazgeçilmez

Kahraman GÜZEL

Ette çok pişmiş yediğim için dışarıda etçilere pek gitmiyorum, içi kırmızı et yiyemem, çünkü o zaman kendimi yamyam gibi hissediyorum. İstanbul’un balıklarını çok seviyorum. Bu nedenle yurtdışında pek balık yemem, tatsız tuzsuz gelir. Kahraman’da kalkan yemek güzel. Farklı mekanlara götüren olursa giderim. Bana kalsa ben Büyük Kulüp’ün üyesiyim, hep oraya giderim, eve de yakın.

TV’de gerilim İZLİYORUM

Sinemaya çok uzun süredir gidemedim. Evde DVD izliyorum. Televizyon benim için rahatlama aracı. Bu yüzden de gerilim izliyorum, çivi çiviyi söküyor, kendi gerilimimi unutuyorum. Digiturk’ün dizi kanallarındaki polisiye dizileri izliyorum, 40 dakika sürüyor fazla zamanımı da almıyor.

Satrancı ilkokuldan önce öğrendim

Satranç oynamayı çok severim. Bilgisayarda oynamam, fırsat buldukça canlı oynarım. İlk başladığım zamanlarda gençlik derecelerim oldu. Almanya’da doktora yaparken herkesi yenmiştim, uluslararası birinciliğim var. Babam, daha ilkokula başlamadan önce bana satranç öğretmişti.