Dünya, COVID-19 nedeniyle bir yıldır sosyal izolasyon sorunuyla uğraşıyor. Zaman algısını bozan bu izolasyonun insan bedeninde fiziksel olarak bazı riskler doğurduğu belirtiliyor.
Fransa’da bir grup gönüllü, zamanın, gün ışığının ve akıllı telefonların olmadığı bir hayatı deneyimlemek için mağaraya girdi. Yaşları 27-50 arasında olan 15 kişi, Fransa’nın Ariege bölgesindeki bir mağarada yerin 45 metre altında 40 gün geçirecek.
Biyolog, öğretmen, kuyumcu, terapist, doktor, hemşire olmak üzere her biri farklı meslekten 15 kişi, birbirini tanımıyor. Onları bir araya getiren ‘Deep Time’ (Derin Zaman) isimli bu proje oldu. Amaçları, insanlığın ilerleyen dönemde uzay, deniz altı gibi ortamlarda izole yaşayabilmesinin mümkün olup olmadığını anlamak.
Proje için bağışlarla 1.2 milyon Euro toplandı. Hepsinin yemek ve su ihtiyaçları karşılanacak, egzersiz ekipmanları var. Uyku, sosyalleşme ve çalışma için üç farklı alanları bulunuyor. Toplam 4 tonluk ekipman mağaraya yerleştirildi. Daha önce izole edilen insanların geçirdikleri fiziksel değişimlere yönelik deneyler yapılmıştı.
Ancak bu deneyde psikolojik ve duygusal olarak değişimleri izlenecek. İnsanların bilmedikleri bir ortama uyum sağlarken yaşadıkları olası baskılar gözlemlenecek. Her birinde sensör takılı olan ekibi, yeryüzünden 30 kişilik ekip izliyor.
Deney, başka bir gezegende yaşamın provası olarak görülüyor. Deney sonucunda, “Zaman algısı nasıl yavaşlar ve hızlanır?”, “Bilişsel ve biyolojik zaman arasındaki fark nedir?” gibi sorulara yanıt bulunması hedefleniyor.
