Oxford Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olan, Arap çöllerine yaptığı seyahatler yüzünden Arap ülkelerinde ’Çölün kızı’ ve ’Irak’ın taçsız kraliçesi’ olarak anılan Bell’in anılarından ilk kez 1899 yılının aralık ayında İzmir’e geldiği ortaya çıktı. Arkeolojiye meraklı olan Bell, İzmir Kalesi’ni, o zamanki adı ’Ayasuluk’ olan Selçuk’u gezdi. Bell anılarında, "Ülke insanları gri bir gökyüzü altında gülümsüyor ve keyifliler. Zeytin, incir, sultan üzümü ve mısır tarlaları arasından geçerek geldiğimiz Ayasuluk’ta hancı Karpauza’yla tanıştık. Onunla St. John Kilisesi, İsabey Camii, Ayasuluk Harabeleri’ni ve Efes Antik Kenti’ni gezdik. Efes Antik Kenti’ndeki tiyatroya hayran kaldım. Yolda eşeklerin develeri çektiğini gördüm, çok şaşırdım. Daha sonra, değişik dönemlerde çoğunluğu Yunan Samos Adası üzerinden olmak üzere dokuz kez daha Ege Bölgesi, İzmir ve Efes’e geldim" diye yazdı.