Coşar, oyunda seyirciyi bazı sürprizlerin beklediğini dile getirerek, "Sahneleyiş biçimimizde gerilimin giderek arttığı, bizi 'Hay Allah' dedirtecek tarafa götüren bir akış söz konusu. Oyunumuz tek perde ve 1 saat 40 dakika. Bu sürede yavaştan başlayan, giderek hız kazanan gerilimin arttığı, sonunda da yıkımı yaşadığımız bir yol düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Oyunun müziklerini Kerem Kıraner'in hazırladığını ve bir sinema filmi atmosferi yaratacak kadar etkili olduğunu belirten Coşar, "Atmosferi destekleyen, rolün duygu durumunu bize ihsas eden bir besteleme yöntemi seçtik. Orkestrasyonunda da hep bir modernizasyon var." dedi.
Oyuncu kadrosunun genç bir ekipten oluştuğuna işaret eden Coşar, "Hayatları boyunca ilk kez bu kadar ağır bir yükün altına giren bir ekip. Çok iyi çalıştılar, oyuna bütün güçleriyle, bütün konsantrasyonlarıyla katıldılar." dedi.
Coşar, büyük bir emekle oluşturulan sahne dekorunun ortasında yer alan büyük kırmızı kapının da "Bilinçaltına açılan bir yer mi?" sorusunu gündeme getirdiğini vurguladı.
Sembolik, göstergeler üzerinden giden, seyirciyi düşünmeye zorlayan, "Benim de böyle bir tarafım var mı?" dedirtmeye çalışan üslup denediğini ifade eden Coşar, bunun da seyirciye çekici geleceğine inandığını söyledi.
Coşar, tiyatro ve sinemadaki roman uyarlamalarında anlatıcı kullanılmasını pek tercih etmediğini belirterek, seyircinin hikayeyi kendi başına takip etmesi için bu oyunda anlatıcıyı kaldırdığını, onun görevinin farklı bir şekilde yürütüldüğü sürpriz bir kurgu hazırladığını kaydetti.
AA