Çocukluk İyi bir ruh sağlığı için ebeveynlere öneriler
Paylaş
İyi bir ruh sağlığı için ebeveynlere öneriler

Koronavirüsle birlikte yetişkinlerin günlük yaşantısında olan değişim çocuklarda da oldu. Bu süreçte çocukların ruh sağlığının yetişkinlere göre daha çok etkilendiğini dile getiren Çocuk Gelişimi Programı Başkanı Dr. Fatma Özkür Duman, ailelere önerilerde bulundu.

Koronavirüs günlük rutinleri, alışkanlıkları ve aktiviteleri hem değiştirdi hem de kısıtladı. Bu duruma uyum sağlamanın yetişkinlere oranla çocuklarda daha zor olduğunu söyleyen Nişantaşı Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Başkanı Dr. Fatma Özkür Duman, çocukların ruh sağlığını korumak için ailelere önerilerde bulundu. Duman, “Çocuklarımızın bir anda bütün düzeni değişti ve evde sınırlı bir alanda yaşamaya başladılar. Dışarı çıkmak, arkadaşlarıyla oyun oynamak, sevdikleriyle birlikte vakit geçirmek gibi birçok aktiviteden uzak kalmışlardır. Bu durum ister istemez çocuklarımızda korku, kaygı, öfke gibi duygular uyandırmaya başlamıştır. Tüm bu risk faktörlerine karşı çocuklarımızın ruh sağlığını korumak her şeyden önemlidir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Doğru yansıtılmayan duygular olumsuz davranışlara neden olabilir

Bu süreçte çocukların ruh sağlığını koruyabilmek için anne babaların korkularını, kaygılarını, aşırı kollayıcı tutumlarını kontrol altında tutmaları gerektiğine vurgu yapan Dr. Fatma Özkür Duman, “Doğru yönetilemeyen ve doğru yansıtılamayan olumsuz duygular, diğer olumsuz duyguları besleyecektir. Aşırı kaygılı ve koruyucu tutum çocuğun korkmasına, ne yapacağını bilemez hale gelmesine sebep olur ve ruh sağlığını olumsuz etkiler. Ebeveynler, yaşanan kötü olaylar karşısında hissettiklerini ve düşündüklerini çocuğa daha pozitif yansıtmalı, olumsuz atmosfer yaratmaktan kaçınmaya çalışmalı, çocuğun hissettiği rahatsız edici duyguları kabul etmelidir. Bu durum çocuğun, içinde bulunduğumuz süreçten daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır. Aynı zamanda çocuğa güven duygusu vererek onu rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Çocukların ruh sağlığının korunması için dikkat edilmesi gereken bir diğer noktanın pandemi sürecinde konuşmaların içeriğinin olduğuna değinen Dr. Fatma Özkür Duman, sözlerine şöyle devam etti:

“Çocukta kaygı ve korku yaratabilecek konuşmaların yapılmaması gerekir. Çocukların haberleri izleme sürelerinin sınırlı tutulması, olumsuz haberlere maruz kalmalarının engellenmesi ve çocukları korkutabilecek görsellerden uzak kalmalarının sağlanması onların ruh sağlığının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.”

Ev işlerinde sorumluluk verin

Anne babaların kendi işlerini yaparken çocuğa da sorumluluk vermesi gerektiğini dile getiren Duman, “Mutfakta birlikte yemek yapmak, masa hazırlamak, bulaşık makinesini boşaltmak, odasını toplamasında yardımcı olmasını istemek gibi sorumluluklar da onların keyifli vakit geçirmesini sağlayacak ve hareket ihtiyacını da karşılamış olacaktır. Ayrıca bu dönemde sosyal ve duygusal gelişimlerinin de desteklenmesi için akranları ile çevrimiçi olarak bir araya gelmeleri ve sohbet etmeleri sağlanmalı, uygun olan saatlerde dışarı çıkarak açık havada oyun oynamaya ve yürüyüşlere zaman ayrılmalı, ev içerisinde çocukla daha çok iletişim kurmaya dikkat edilmelidir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Çocuğa odaklanarak zaman geçirin

Ebeveynlerin çocukları ile geçireceği zamanlarda ‘mış’ gibi yapmadan ve çocuğa odaklanarak geçirmeleri gerektiğini söyleyen Duman, “Okul öncesi dönem çocuğu oyun çağında olduğu için doğrudan iletişim kurmak önemlidir. Pandemi döneminde, 4 yaş altında çocuğu olan anne babalar özellikle verimli zaman geçirme noktasında zorluk yaşamaktadırlar. 4 yaş öncesi çocuklar tek başına oyun kurma becerisine sahip değildir. Bireysel olarak en fazla 10-15 dakika oyun oynayabilirler ve oyun bitiminde yetişkin desteğine ihtiyaç duyarlar. Çocuğa ayrılan sadece bir saatlik zaman dilimi onun için yeterli olacak ve sonrasında ebeveyne olan ilgisi dağılacaktır. Bu bir saatlik zaman diliminde planlı bir oyun kurgulamaya gerek kalmadan sadece onunla sohbet etmek, yerde yuvarlanmak, boğuşmak, gıdıklamak bile yeterli olacaktır” dedi.