AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, “derin devlet” iddialarını dün de sürdürdü. Önceki gün “Haziran’daki seçim Ak Parti ile derin devlet arasında bir seçim olacaktır’ diyen ve bu açıklamasının arkasında olduğunu belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üniversitelerde hareketliliğin başlaması, DTP’nin, PKK’nın haddini aşan açıklamalar yapması, Türkiye’de teröre prim verilmesi, hepsi derin devletin eseridir. Esasen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu da Deniz Baykal’a karşı bir derin devlet operasyonu sonucu genel başkan oldu. Basınımızda yer aldı, Türkan Saylan bir ameliyatta Deniz Baykal’ın ölebileceğini bile söyledi. Türkan Saylan ile derin devlet ilişkisi bilinen bir şeydi, Ergenekon ilişkisi bilinen bir şeydi. Zaten benim sözlerime Kılıçdaroğlu’nun alelacele cevap vermesi de suçüstü yakalanmasındandır. Kılıçdaroğlu suçüstü yakalanmıştır.’’

Doğan, Kılıçdaroğlu’nun damarına basıldığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun takkesi alınıp keli ortaya atılmıştır. Onun için telaşla cevap verdi. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi Ergenekon’un avukatı olduğunu bir önceki genel başkanı vasıtasıyla söylemiştir’’ diye konuştu.

Doğan, şunları kaydetti:

“Ergenekon kim? Ergenekon, savcı iddialarına göre darbeci, Türkiye’de meşru hükümeti devirmeye çalışan, hatta Balyoz’u da ona eklersen İstanbul’un üstüne binecek olan, ‘tepeleme dönemi geldi’ diyen karanlık, tehlikeli, Türkiye’ye düşmanca tavır takınmış bir örgüt. Cumhuriyet Halk Partisi bunun avukatlığını üstlenmiştir. Kılıçdaroğlu da onların yaptığı bir operasyon sonucu genel başkan olmuştur.”

KILIÇDAROĞLU'NUN YANITI:

Kuşadası’nda sivil toplum kuruluşları ve basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündemi değerlendirdi. AK Partili Avni Doğan’ın seçimlerin derin devlet ile AK Parti arasında geçeceği iddiasını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Hangi derin devlet? Kozmik odasına girilen derin devlet mi. Kimden bahsediyorlar. Valiyi, kaymakamı onlar atamıyorlar mı? İstedikleri gibi sınav yapmıyorlar mı? Hangi derin devlet Allah aşkına!” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:

BASKI ARTACAK: Şimdi yargıyı ele geçirdiler. Yargıyla AK Parti’nin nasıl işbirliği yaptığını da göreceksiniz. İnsanların nasıl mağdur edilip haksız yere mahkûm edildiklerini de göreceksiniz, yandaş yargıçları, savcıları, baskıları göreceksiniz. O baskılar artacaktır. AK Parti kendisini iktidardan gitmeyecek şekilde programlamış bir partidir. Gitmemek için her tür baskıyı ve şiddeti uygulayacaktır.

İÇİŞLERİ KAPALI KUTU: İçişleri Bakanlığı tam bir kapalı kutu. Yolsuzluk mezarlığı. Tüm yolsuzlukları biliyorlar ama dosyaları açtırmıyorlar. Yargı sürecini de kullanarak tamamını örtbas etmek istiyorlar. Af çıkarıyorlar. Sanmayın ki gariban vatandaş için çıkıyor. Kendi yandaşları için çıkıyor. İlk vergi barışı çıktığı zaman yararlanan Recep Tayyip Erdoğan’dı, onun şirketleriydi.

SUSARSA...: (Kayseri’de yolsuzluk dosyasına karşı ilan veren STK’lar) Onlara sivil toplum değil iktidar yandaşı sivil toplum denir. Gitsinler kendilerini kapatıp, AK Parti’nin yan kuruluşu olarak açılsınlar. Daha saygın olurlar. Kayseri Barosu’nun susması da olaya ortak olması anlamına gelir.

FAŞİZME GİDİYOR: (Başbakan’a televizyonları kapatma yetkisi) Sabah akşam televizyon kanallarını izleyecek, beğenmediğini kapatacak. Ama bu yetki az, radyoları da dinlesin. Bu faşizme giden yolda AK Parti’nin uyguladığı bir politika.

BAHÇELİ’Yİ BİLEMEM: (Erzurum’da Başbakan Erdoğan’ın Papandreu’ye gereken cevabı verdiğini söyleyen MHP Lideri Bahçeli’ye) Başbakan çok daha sert yanıt vermeliydi. Sayın Devlet Bahçeli nasıl yeterli görüyor bilemem.

HABERTÜRK