Kimisi komik, kimisi pratik: Gün içerisinde hijyenik kalabilmek için denediğimiz 9 yöntem

Corona virüs hakkında her gün yepyeni açıklamalara uyanıyoruz. Açıklamaların ortak paydası ise elbirliğiyle dikkat ederek pandemi sürecine katkı sağlayabileceğimiz gerçeği. Önlem alma işini abartıp psikolojimizi zedelediğimiz de oluyor fakat, hele ki biraz titizsek uçsuz bucaksız önlemlerden vazgeçememek de yeni normalin bir parçası.Tartışmalı olsalar bile bizi koruduğuna dair içimizi ferahlatmamıza yarayan bu önlemlerden bazılarını siz de yapıyor musunuz, gelin bir göz atalım. Markette alacağımız ürünü gözümüze kestirdiysek, en ön sırada duran ürüne çok ellenmiştir diye düşünüp arka taraftakilere doğru ilerleyiveriyoruz. Bir yerde bir havlu asılıysa, kabak gibi ortada duran kısmına herkes elliyordur diye düşünerek ucunda bucağında özellikle de askıya asılan kısmında temiz alan arayarak, nispeten içimizi rahatlatıyoruz. Kapı kollarından tutmamak bizim için Corona günlerinde en önemlisiyken; kapının ittirilebilecek üst kısımlarını parmağımızın ucuyla ittirivermek de bizler için bir hijyenik önlem haline geldi. Hailey Bieber ise bütün acuç içini yapıştırmış kapıya, umarız çantasında 80 derece tütün kolonyası vardır. Açık sebze ve meyveleri neredeyse mıncıklayarak seçtiğimiz günleri özlesek de artık aklımıza en çok yatan şey kapalı ve filedeki ürünleri satın almak. Cep telefonumuzu her yüzeye hop diye koyabilmeye elimiz çok alıştığımızdan dolayı, dışarı çıkarken telefonumuzu komple streç filmle bir tur kaplama işini fazlasıyla sevdik. Dokunmatikliğine hiçbir şey olmaması da cabası :) Apartmanımızın asansör düğmelerine, kapı kollarına ve otomat düğmelerine uzaktan birkaç fıs kolonya sıkarak içimizi ferahlatıveriyoruz. Eve geldiğimizde hemen dolaba koymaya alıştığımız ayakkabımızı dışarıda bekletiyor, pek içimize sinmeyecek kalabalık yerlerden geldiysek de birkaç kolonya fısı da ona doğru püskürtmek çok mantıklı geliyor. Eve gelen giden birileri olduysa hemen arkalarından kolonya ve suyu karıştırıp spreyli bir şişeye koyarak evin her yanını toplu taşıma aracı gibi kendimizce dezenfekte ediyoruz. Eğer açık ekmek aldıysak hemen ocakta maşayla şöyle bir ateşe tutmak, ya da hemen 50 dereceden yüksek ısıya ayarlayıp fırına atıvermek de içimizi rahatlatan şeylerin başında geliyor.

HABERİ PAYLAŞ

Kimisi komik, kimisi pratik: Gün içerisinde hijyenik kalabilmek için denediğimiz 9 yöntem

Bakım

Çaktırmadan

Markette alacağımız ürünü gözümüze kestirdiysek, en ön sırada duran ürüne çok ellenmiştir diye düşünüp arka taraftakilere doğru ilerleyiveriyoruz.

'Şu banyolara kağıt havlu asın kardeşim'

Bir yerde bir havlu asılıysa, kabak gibi ortada duran kısmına herkes elliyordur diye düşünerek ucunda bucağında özellikle de askıya asılan kısmında temiz alan arayarak, nispeten içimizi rahatlatıyoruz.

Parmak uçlarımız kaslanma yolunda ilerliyor

Manavları özleyeceğimiz kimin aklına gelirdi

Açık sebze ve meyveleri neredeyse mıncıklayarak seçtiğimiz günleri özlesek de artık aklımıza en çok yatan şey kapalı ve filedeki ürünleri satın almak.

Bu yöntemi bilmiyorsanız bir deneyin deriz

Cep telefonumuzu her yüzeye hop diye koyabilmeye elimiz çok alıştığımızdan dolayı, dışarı çıkarken telefonumuzu komple streç filmle bir tur kaplama işini fazlasıyla sevdik. Dokunmatikliğine hiçbir şey olmaması da cabası :)

Sokakta böyle gezmemize ramak kaldı

Apartmanımızın asansör düğmelerine, kapı kollarına ve otomat düğmelerine uzaktan birkaç fıs kolonya sıkarak içimizi ferahlatıveriyoruz.

Ayakkabıya kolonya püskürtmek mi? Daha iyi bir fikir duymamıştım!

Eve geldiğimizde hemen dolaba koymaya alıştığımız ayakkabımızı dışarıda bekletiyor, pek içimize sinmeyecek kalabalık yerlerden geldiysek de birkaç kolonya fısı da ona doğru püskürtmek çok mantıklı geliyor.

Yeni dezenfekte yöntemleri hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor

Eve gelen giden birileri olduysa hemen arkalarından kolonya ve suyu karıştırıp spreyli bir şişeye koyarak evin her yanını toplu taşıma aracı gibi kendimizce dezenfekte ediyoruz.

Eve getirdiği açık ekmeği yiyenler, sizi hijyene davet ediyoruz

Eğer açık ekmek aldıysak hemen ocakta maşayla şöyle bir ateşe tutmak, ya da hemen 50 dereceden yüksek ısıya ayarlayıp fırına atıvermek de içimizi rahatlatan şeylerin başında geliyor.