Kısıtlama aşkınızın sonu olmasın! Karantinada aşk hayatınızı korumanın yolları

Tam kapanma geldi çattı. Bu süreçte sevdiğinizle aynı evde değilseniz vay halinize! Ancak sevdiğiyle aynı evde olanlar için de kapanmanın bazı negatif yönleri olacak. Peki aşk bitmeden tam kapanmayı nasıl atlatacağız? Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz, 17 günü aşk açısından daha az hasarla atlatmak için önerilerde bulundu. İkinci tam kapanma dönemi bu akşam başlıyor. Aslında birinci kapanma bu kadar geniş kapsamlı değildi. Yine seyahat kısıtlaması vardı, dükkanlar kapalıydı ama hiç olmazsa hafta içi sokağa çıkma olanağına sahiptik. Şimdi 17 gün boyunca zorunlu haller dışında tam kısıtlama uygulanacak. Aşk açısından durumun özeti şu: Ayrı evlerde yaşayan sevgililer, eğer komşu değillerse 17 gün buluşamayacak.Özlem duygusu şelale olup akacak. Aynı evde yaşayan sevgililer ve evli çiftler ise bu durumun sıkıntısını yaşayacak. Sonuçta sürekli beraber olmak pek de iyi bir şey değildir sevgili dostlar. Bir önceki kapanma sırasında hem evli çiftlerden hem de ayrı kalan sevgililerden epey şikayet almıştım.Genel olarak evliler kavgaların, tartışmaların arttığını, uzaktaki sevgililer de aralarındaki bağın zayıfladığından şikayetçiydi. Neyse ki aşk doktorunuz burada. Bu 17 günü aşk açısından daha az hasarla atlatmak için size öneriler hazırladım. Buyrunuz bakalım. Sosyalleşme imkanı neredeyse sıfır. Bu nedenle kişisel alanlarınız epey daralacak. Ama gün içinde evin farklı yerlerinde farklı şeyler yapmalısınız. Her an her şeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz. Hobilerinizi gözden geçirin. Örneğin biriniz bir odada kitap okurken, diğeriniz TV izlesin. İnanın, bu size iyi gelecek.Tabii ki hepimiz sosyal medyaya sarılacağız. Arkadaşlarımızla iletişimi sosyal medyadan sağlayacağız. Mesela onlarla sanal buluşmalar yaşayabilirsiniz. Kameraları açıp aynı masada buluşmuş gibi keyifli anlar geçirebilirsiniz. Aynı şekilde ailenizle de bunu yapabilirsiniz. Zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.Bence bu dönem çiftleri birbirine yakınlaştıracak en önemli yer mutfak. Birlikte yemek yapın. Ya da siz ona yapın. Olmadı o size yapsın. Denemelere girişin. Hiç yapmadığınız yemekleri deneyin. Yaptığınız yemekleri sosyal medyada paylaşın. Başkalarından tarifler alıp uygulayın. Akşam sofrayı birlikte kurup yemeğinizi yiyin, ertesi gün hangi yemeğe odaklanacağınızı konuşun. Tatlılar, kekler, poğaçalar, ekmekler de cabası. Yemek insanları yakınlaştırır. İç karartıcı haberlerden biraz uzak durun! Bakın bunu haberci olduğum halde söylüyorum. Olumsuzluk sizi umutsuzluğa sürükler. Umutsuzluk eşinizle, sevgilinizle ilişkinizi kötü etkiler. Bunun yerine birlikte olduğunuz insanla kısıtlama bittiğinde yapmak istediklerinizi konuşun. Planlarınızı, hayallerinizi anlatın.Sorunları konuşmak için uygun bir zaman değil. Siz olumlu olsanız bile içinde bulunduğunuz durum buna pek elvermiyor. Sorunların üzerini kapatın demiyorum ama konuşmayı bir süre erteleyin. Şu anda olağanüstü bir durumdayız, buna bir de sorunlarınızı konuşarak daha olağanüstü bir durum eklemeyin. Şimdilik bulunduğunuz noktada kalın. Bir ilişkiyi ayakta tutan mesafelerle olan bağlantısı değil, kalitesidir. Her şeyden önce aradaki ayrılığın belli bir süre olduğunu unutmamak gerekir. Yani bu kısıtlama bittiğinde tüm bu hasretin acısını çıkartabileceksiniz.Birbirinize güvenmeni çok önemli. Şüphelerle kendinizi de sevgilinizi de bunaltmayın. Böyle bir şüphe içindeyseniz zaten bu ilişki temelden çürümüş demektir. İlişkilerde beyan esastır. Sevgilinizin söylediğine inanın.Sevgi sözcükleri çok işe yarar. Daha fazla “Seni seviyorum” demenizin size ilaç gibi geleceğini garanti edebilirim.Açın görüntülü konuşmayı, onsuz geçirdiğiniz zamanı ona anlatın. O da size anlatsın. Geçirdiğiniz gün hakkında yorumda bulunun. Sürekli “Seni özledim, bitsin bu özlem, çok mutsuzum, dayanamıyorum” gibi cümleler kurarak hem onu hem kendinizi gereksiz yere germeyin. Tabi ki özlemek, özlendiğini bilmek ilişki için önemlidir fakat bunu sorun haline getirmek karşı tarafa bu ilişkinin yürümediği mesajını verecektir. Siz onu özler ve çok severken bu tavrınız nedeniyle bu ilişkiden yorulduğunuzu, sürdüremeyeceğinizi düşünecektir.Durmadan arayan, mesaj yollayan, WhatsApp’tan darlayan taraf olmayın. Karşı tarafı sıkmayın. İletişim ortaklaşa olmalıdır; buna izin vermeyin. Bunda da sitemkar olmayın. Hepimizin kendi yaşamı var ve bu yaşam içinde bazen aramaya, mesaj atmaya vakit bulamayabiliriz. Bunu sorun etmeyin.Aynı saatte aynı şeyleri yapabilirsiniz. Örneğin aynı filmi izleyebilirsiniz. Ya da aynı şarkıyı dinleyebilir, aynı saatte aynı yemeği yiyebilirsiniz. Bu sizin paylaşımınızı artıracaktır.Birbirinize uzun metinler yazın. Kısacık mesajlarla geçiştirmeyin.