Yaşam Kıyamet alameti DECCAL

Kıyamet alameti DECCAL

Paylaş
Kıyamet alameti DECCAL

“Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düşmeyi kabul etsin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur”

EBU SA’İDİ’L-HUDRİ RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize Deccal üzerine uzun bir hadis rivayet etti. Şöyle demişti: “Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı eki Müslim, Fiten 112, (2938).

İnsana benzer, yemek yer

HZ. HUZEYFE RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM BUYURDULAR Kİ: “Deccal çıktığı vakit beraberinde su ve ateş vardır. Ancak halkın ateş olarak gördüğü tatlı sudur; halkın su olarak gördüğü ise yakıcı bir ateştir. Sizden kim o güne ererse, halkın ateş olarak gördüğüne düş(meyi kabul et)sin. Çünkü o, tatlı soğuk sudur.” Buhari, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Fiten 105, (2935); Ebu Davud, Melâhim 14, (4315),

EBU SAİDİ’L-HUDRİ RADIYALLAHU ANH’IN ANLATTIĞINA GÖRE:

Aleyhissalâtu vesselâm’a Deccâl’den sormuştur. Aleyhissalatu vesselam da şu cevabı vermiştir: “O (Deccâl) çıktığı gün (aynen bir insan gibidir) yemek yer. Ben size, onun hakkında, benden önceki peygamberlerden hiçbirinin kendi ümmetine anlatmadığı hususları anlatacağım: Onun sağ gözü meshedilmiştir (görmez), pertlektir, göz hadakası yoktur, sanki hadakası çevrim içinde bir balgam gibidir. Sol gözü de inciden bir yıldız gibidir. Onun beraberinde sanki cennet ve ateşin birer misli vardır. Ancak hakikatta ateşi cennet, suyu da ateştir. Haberiniz olsun! Onun yanında iki kişi vardır; köy halkını inzar ederler. Bu ikisi köyden çıkınca Deccal’in ashabından ilki oraya girer.”

EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Hicaz bölgesinden bir ateş çıkmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu ateş Busra’daki develerin boyunlarını aydınlatacaktır.” Buhari, Fiten 24; Müslim, Fiten 42, (2902).

İBNU ÖMER RADIYALLAHU ANHÜMÂ ANLATIYOR:

“RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM:“Kıyametten önce, Hadramevt’ten -veya Hadramevt denizinden- bir ateş çıkacak, insanları toplayacak” buyurmuşlardı. (Orada bulunanlar:) “Ey Allah’ın Resûlü (o güne ulaşırsak) ne yapmamızı emredersiniz?” diye sordular. “Size Şam(‘ı yani Suriye’ye gitmenizi) tavsiye ederim” buyurdular.” Tirmizi, Fiten 42, (2218).

KIYAMET VE PEYGAMBERiMiZ

SEHL İBNU SA’D RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM:“Ben Kıyamet şöyle yakın olduğu halde gönderildim!” buyurdular ve şahadet parmağıyla orta parmağını yan yana gösterdiler.”Buhari, Rikâk 39, Tefsir, Nâzi’at 1, Talâk 25; Müslim, Fiten 132, (2950).

MÜSTEVRİD İBNU ŞEDDÂD EL-FİHRÓ RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Ben Kıyamet’in kopacağı aynı saatte gönderildim. Ancak, şunun şunu geçmesi gibi ben Kıyamet saatini geçip biraz evvel geldim!” buyurdular ve orta parmağı ile şehadet parmağını gösterdiler.” Tirmizi, Fiten 39, (2214).

EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“RESÛLULLAH ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM (BİR GÜN): “Bir tarafı karada bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?” diye sordular. Oradakiler: “Evet!” deyince, şöyle buyurdular: “İshakoğullarından yetmişbin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe Kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. “Lâilâhe illallahu vallahu ekber!” derler. Bunun üzerine şehrin denizdeki tarafı düşer. Sonra askerler ikinci kere, “Lâilâhe illallahu vallahu ekber!” derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar “Lâilahe illalllahu vallahu ekber!” derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir münâdi gelip: “Deccal çıktı!” diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler.”Müslim, Fiten 78, (2920).

HZ. EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:“Müslümanlardan iki grup aralarında savaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bunlar aralarında büyük bir savaş yaparlar, fakat davaları birdir.” Buhari, Fiten 24, Menakıb 25, İstitabe 8; Müslim, İman 248, (157), Fiten 17, (157).

HZ. HUZEYFE RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Nefsim yed-i kudretinde olan Zât-ı Zülcelâl’e yemin olsun! İmamınızı öldürmedikçe, kılıçlarınızı birbirinize kullanmadıkça, dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça Kıyamet kopmaz.”Tirmizi, Fiten 9, (2171).

HZ. ENES RADIYALLAHU ANH ANLATIYOR:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mü’min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü’min olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar.” Tirmizi, Fiten 30, (2196).

KUR’AN’IN MUCiZE SIRLARI

Petrol ve ulaşım araçları

Hatırlarsanız Fatır suresi 27. ayette geçen “Simsiyah Yollar” ifadesinin gelecekte inşa edilecek olan siyah asfaltlara işaret ediyor olabileceğini söylemiştik. Tabi ki Kur’an’ın geldiği çağda karayolları yoktu ve otomobil ulaşımı da mevcut değildi yani simsiyah yollar da yoktu. Aynı şekilde ulaşım ve petrol ilişkisine de işaret edildiğini düşünüyoruz. Sebe suresi 12. ayette Hz. Süleyman’ın uzak mesafelere hızlı bir biçimde gittiği anlatılır. Bu ayette bir sıvıdan bahsedilir ve bu sıvı Arapçada Kıtr yani Katran kelimesi olarak geçer. Aynı Türkçede olduğu gibi Katran kelimesi bize siyah bir sıvıyı yani petrolü hatırlatıyor. Bugün petrol sayesinde uçak ve otomobil gibi araçlarla uzak mesafe yolculukları yapılabiliyor. Meallerde katran kelimesinin “erimiş sıvı bakır” olarak da çevrildiğini görüyoruz fakat petrol şeklinde yorumlayanlar da olmuştur. Ayette ayrıca ateşten de bahsediliyor ki bildiğiniz gibi petrolün yanmasıyla açığa çıkan enerji araçları hareket ettirmektedir. Tabi ki tüm bu anlattıklarımız sadece birer yorumdan ibarettir. “Süleyman’ın emrine de rüzgarı verdik. Sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Katran kaynağını da ona sel gibi akıttık.....” (Sebe 12.ayet) Zaten petrol oluşumuna Kuran’da Ala suresinin 4 ve 5.ayetleri de işaret etmektedir. Petrol, yeşil bitkilerin fosillerinden de meydana gelmektedir ve ayetler şöyledir: “Yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onu karamsı bir sel köpüğü haline getiren O’dur.”(A’la suresi 4,5) Tabi ki Kur’an’ın indirildiği çağlarda fosil, petrol, yakıt, ulaşım araçları gibi kavramların arasındaki bağlantı bilinmiyordu.

Geleceği haber veren mucize

Kur’an-ı Kerim’de sadece tek bir ayette peygamberimizin Ahmed isminden bahsedilir. 61. surenin 6. ayetinde bu dikkat çekici durumla karşılaşıyoruz. Peygamberimiz 61 yıl yaşamıştır 6. ayda vefat etmiştir (571-632 haziran). Hicri takvime göre 63 yıldır fakat bugün kullandığımız Miladi takvime göre 61 yıldır. Ahmed isminin geçtiği 61:6 numaralı ayet peygamberimiz dünyada iken gelmiştir ve kimse peygamberimizin 61 yaşında haziran (6. ay) ayında vefat edeceğini bilemezdi. “Hani Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, sizin için Allah’tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi “Ahmed” olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim” demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince: “Bu, açıkça bir büyüdür” dediler” (61. sure 6. ayet ) Önceki yazılarımızdan birisinde geçen “Dinde zorlama yoktur” ifadesinin ayet numarasındaki hatayı da düzeltelim doğrusu 2:256 numaralı ayet olacak. Yazı dizisinin sonlarına doğru yaklaşırken bugün sizlerle bir mucizeyi daha paylaşmak istiyoruz.

Ömer Çalakıl kimdir?

1980’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Kur’an-ı Kerim üzerine matematiksel çalışmaları ve Kur’an’daki matematiksel sistemin açığa çıkartılması üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. İsmi ilk olarak 2000’li yılların başında duyulmaya başlandı. ‘Kur’an’ın Şifresi’ adlı kitabı 2002’de çıktı ve aynı yıl en çok satan kitap oldu.

YARIN: YECÜC VE MECÜC

4

Haberin Devamı