Kızıl hastalığının en çok görüldüğü mevsimdeyiz. Okul çağındaki çocuklarda yaygın olarak görülen kızıl hastalığı solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Okul, kapalı oyun parkları ve toplu yatakhaneler gibi birçok kişinin bir arada olduğu kapalı ortamlarda bulaşabilen kızıl hastalığı tedavi edilmezse çocukta ciddi sorunlara yol açabiliyor. Peki kızıl hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Kızıl hastalığı nasıl tedavi edilir? İşte bilmeniz gerekenler...

Geçmişte çocuk ölümlerinin başlıca nedenlerinden olan kızıl hastalığının tarihe karıştığını düşünülüyordu. Ancak, kızıl hastalığı 2010 yılında İngiltere’de, 2011 yılında Çin’de salgın olarak görüldü. Günümüzde kızıl hastalığı hijyenik koşullar ve güçlü antibiyotik tedavileriyle artık ölümcül olarak nitelendirilmiyor. Özellikle kış aylarının kızıl hastalığının en çok görüldüğü mevsim olduğu belirten Uzmanlar, ailelerin kızıl hastalığına karşı daha dikkatli olması konusunda uyarılarda bulunuyor.

Kızıl hastalığı belirtileri neler?

Kızıl, bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Adını genelde hastanın vücudunda, özellikle dil, yüz, koltuk altları ve kasık bölgesinde kırmızı lekeler oluşturmasından alır. Ancak bu lekelerin hiç oluşmadığı enfeksiyonlar da görülebilir. 12 yaş üzeri çocuklarda bağışıklık sistemi geliştiği için kızıl hastalığı daha az görülüyor. Kızıl mikrobu yetişkinlerde de görülebilir. Ancak kızıla sebep olmuyor.

6 aydan küçüklerde genellikle hafif burun akıntısı ve düşük düzeyde ateş ile birlikte nezle yapar. Burun delikleri etrafında soyulmalar da görülür. 6 ay ile 3 yaş arası olanlarda, düşük dereceli ateş, eklem ve kas ağrıları ve nezle bulguları vardır.

Şeffaf burun akıntısı, boyunda hafif ağrılı beze (lenf nodları), sinüzit, bazen de bunlara eşlik eden orta kulak iltihabı görülebilir. 3 yaş ile 12 yaş arasında ise, genellikle hızlı bir şekilde bademcik iltihabı (tonsillit), nezle (nazofarenjit) ve bazen de eşlik edebilen kızıl hastalığı görülür.

Genellikle yüksek ateş, kusma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, terleme ve yorgunluk ile bazen de bu belirtilere eşlik eden karın ağrısı ile kendisini gösteren kızıl’ın kuluçka evresi 2-4 gündür. Hastalık başladıktan 12 ile 48 saat sonra çok bilindik olan döküntüleri ortaya çıkar.

Bademcik, dil, yutak ve damakta görülen döküntüleri, büyük, şiş, kırmızı ve iltihap doludur. Bazen ciddi vakalarda difterideki gibi bademciklerin üzeri kirli bir iltihap tabakasıyla kaplı olabilir.

Beta mikrobu genellikle cilt ve solunum yolu enfeksiyonu yapmasına rağmen; zatürre, zatülcem, kemik iltihabı, menenjit, yumuşak doku iltihabı ve apseye de neden olabilir. Bebek ve çocukların soyulan egzamaları, bazen enfeksiyonlar özellikle beta enfeksiyonu olup olmadığını anlamak için çok iyi bir kaynaktır. Bu lezyonların üzerine binen enfeksiyon, yaygın kızarıklık, üzerinde akıntı, kabuklanma, soyulma ve bölgesel beze iltihabı yapabilir. Hastalığın tanısı hekimin şüphesiyle birlikte yaptırdığı testler yardımıyla konulur.

Sonuçları 45 dakika içerisinde çıkan boğazdan alınan salgının incelendiği bir testle ön tanı konularak; tedavi süreci hemen başlatılabilir. İlk etapta yapılan testin sonucu pozitifse hemen penisilin tedavisine başlanır; ancak mutlaka boğaz kültürü alınmalıdır.

Sonucuna göre uygun antibiyotik seçilir. Eğer tedavisi yapılmaz veya gecikilirse erken veya geç komplikasyonlara neden olabilir. Erken komplikasyonları, streptokok enfeksiyonunun yayılmasıdır.

Genellikle ilk haftada olur, bölgesel lenf nodlarının iltihaplanması, orta kulak iltihabı, sinüzit, az görülen zatürre, septisemi (kana karışması), kemik iltihabı ve toksik şok sendromu ile kendisini gösterebilir. Geç komplikasyonları, akutromatizmal ateş ve böbrek iltihabıdır. Solunum yoluyla yayılan ve çok bulaşıcı olan Beta enfeksiyonu yani kızıl hastalığı; zamanında, hızlı ve uygun olarak tedavi edilmezse hayati sonuçlar doğurabilir.

Çocukları kızıl hastalığından korumanın yolları neler?

Kızıl okullarda yaygın görülüyor. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için hastalığa yakalanan çocuğun diğer çocuklardan uzak tutulması gerekir. Beta salgınından korunmak için okul, kreş gibi toplu yaşanan yerlerde, dönem dönem boğaz kültürü alınmalı, enfeksiyon saptanan çocuklar eve gönderilmeli, genel hijyen kurallarına dikkat edilmeli ve C vitamini tüketimi artırılmalıdır. Uzmanlar, ailelerin çocuklarını öpmemelerini tavsiye ediyor.

Öpme sonucu enfeksiyonlarla kişiden kişiye mikrop geçebilir ancak bu mikrop büyüklerde hastalık yapamadığı için gizli seyreder. Çocuğu ile yakın temas kuran ebeveynler bu mikrobu çocuklarına bulaştırabilir. Tedavi sırasında anjinli ve kızıl hastalığına yakalan çocukların çevresinde, diğer küçük çocuklar bulundurulmamalıdır. Kızıl hastalığı mikrobu, çocuktan çocuğa ellerle ve öksürük vasıtasıyla geçebilir. Kızıl hastalığına karşı bir aşı bulunmuyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Çocuk enfeksiyonlarına karşı 12 etkili öneri

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Çocuklarda ateşli havalede genetik faktörlere dikkat

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Dünyada her 59 çocuktan biri otizm hastası

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Besin alerjisi olan çocuklar için okulda hangi önlemler alınmalı?

Habere Git