Koç: Hedefimiz Türkiye ekonomisinin üzerinde büyümek

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Türkiye’nin büyüme hızlarında son dönemde kaydedilen artıştan çok, büyümenin uzun dönemde nasıl sürdürülebilir hale getirilebileceğinin tartışılması gerektiğini belirterek, "Bu nedenle, ekonomiyi idare edenlerin bundan sonra istikrarlı büyümeyi sağlayacak adımları daha güçlü ve kararlı bir şekilde atmalarının ülkemizin geleceği için hayırlı olacağını düşünüyorum" dedi.

Rahmi Koç, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ekonomi gazetesi İstanbul Ticaret’te yayınlanan röportajında, babası Vehbi Koç’un ileri görüşlülüğü, memleketin ekonomisini yakından takip etmesi, temkinli hareket etmesi, kabiliyetli idarecileri seçmesi, demokratik idare tarzı, kanunlara riayet etmesi ve sıkı bir bütçe disiplininin, kendilerini bugünlere taşıdığını vurguladı.

Vehbi Koç’un hedef ve ilkelerinin bugün Koç Topluluğu’nun kültürü haline geldiğini dile getiren Koç, bunları, "Müşterilerimiz velinimetimizdir. Daima ’en iyi’ olmak, vazgeçilmez hedefimizdir. En önemli sermayemiz, insan kaynağımızdır.

Amacımız, sürekli gelişmek için kaynak yaratmaktır. Üstün iş ahlakı ve dürüst çalışma ilkelerine uymak düsturumuzdur. Gücümüzü aldığımız Türk ekonomisine, güç katmayı hedef alırız. Ülkem varsa, ben de varım" olarak sıraladı.

Bunların dışında Vehbi Koç’un kendilerine bıraktığı en önemli mirasın "Koç" ismi olduğunu, ulaştıkları başarı ve itibarın kaynağında bunun bulunduğunu ifade eden Koç, şöyle devam etti: "Rahmetli Vehbi Koç, babasından devraldığı dükkanın üzerine memleket çapında bir topluluk kurdu. Ben de ondan devraldığım Koç Grubunu hudutlar ötesine taşıyıp, uluslararası bir güç yaptım. Bu arada Fortune 500 sıralamasındaki en büyük şirketler arasına girdik. Oğlum Mustafa V. Koç ise topluluğumuzu daha da iyi yerlere getirdi. İnsanın sağlığında büyüttüğü ve emekliliğinde devrettiği bayrağın ilerilere taşınması bizzat görmesi fevkalade memnuniyet vericidir.

Yönetim Kurulumuzun bana verdiği Onursal Başkanlık görevimi gururla yapıyorum.

Şimdilerde çalışmalarımı ziyadesiyle memleketimizin sosyal ve kültürel alanlarına hasrediyorum. Bundan ötürü de çok mutluyum." Rahmi Koç, Türk ekonomisinin son yıllarda yakaladığı büyüme trendine ilişkin her zaman Türkiye’nin büyüme potansiyeline inandığını belirtti. Koç, Türkiye’nin bir ülkenin gelişmesi için gerekli genç nüfus, eğitimli insan kaynağı, girişimcilik ruhu, yeniliklere açıklık, yaratıcılık ve avantajlı coğrafi konum gibi birçok faktöre sahip olduğunu, doğru bir sevk ve idare ile yüksek büyüme hızlarına ulaşabilecek güce sahip bulunduğunu ifade etti.

Hükümetin ekonomik, siyasi ve toplumsal alanlarda reformlarını kararlı bir şekilde sürdürmesinin, Türkiye’nin büyümesine set çeken engelleri önemli ölçüde ortadan kaldırdığının altını çizen Koç, bu çerçeveden bakıldığında, Türkiye’de son yıllarda kaydedilen yüksek büyüme hızlarını gayet normal karşıladığını söyledi.

Rahmi Koç, "Aslında bu noktada, büyüme hızlarında son dönemde kaydedilen artıştan çok, büyümeyi uzun dönemde nasıl sürdürülebilir hale getirebileceğimizi tartışmamız lazım. Geçmişe baktığımızda üst üste birkaç yıl yüzde 8-9 mertebesindeki büyümelerin sonradan yavaşladığını ya da eksiye döndüğünü görüyoruz. Bu tip dalgalanmalar yerine, her yıl istikrarlı bir şekilde yüzde 5-6 bandında büyüyen bir ülkede iş yapmanın rahatlığı ve verdiği güven duygusu, hem tüketim hem de yatırım ortamının daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, ekonomiyi idare edenlerin bundan sonra istikrarlı büyümeyi sağlayacak adımları daha güçlü ve kararlı bir şekilde atmalarının ülkemizin geleceği için hayırlı olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Koç Holding’in 2023 vizyonuyla ilgili de Koç, topluluk olarak bu yıl 85.

yıllarını kutladıklarını anımsatarak, ekonomiye ve topluma değer katmaya devam etmek, şirketlerini sektörlerindeki lider ve öncü şirketler olarak konumlayarak Türkiye’nin istikrarlı büyümesinde önemli rol oynamayı ve dünyada başarılı global bir oyuncu olmayı hedeflediklerini bildirdi.

-"HEDEFİMİZ TÜRKİYE EKONOMİSİNİN ÜZERİNDE BÜYÜMEK"-

Rahmi Koç, "Türkiye önümüzdeki dönemde en hızlı büyüyecek yıldız ülkelerden biri olarak gösteriliyor ve Cumhuriyet’in 100. yılında 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmak gibi iddialı bir hedefi var. Bizim hedefimiz, Türkiye ekonomisinin de üzerinde büyüme göstererek lider konumumuzu ve uluslararası pozisyonumuzu daha da geliştirmektir" dedi.

Türkiye’de çalışkan ve verimli bir işgücü bulunduğunu dile getiren Koç, "Güçlü bir yan sanayimiz var. Ancak özellikle Doğu ülkelerinin güçlenmesiyle birlikte maliyet avantajlarımızı yitirmeye başlıyoruz. Dolayısıyla devletimizin de yardımıyla birlikte özellikle global rekabete açık olan stratejik ve ihracata yönelik sektörlerimizde rekabet gücümüzü koruyacak ve artıracak önlemleri şimdiden almalı, gerekli yeniden yapılandırma çalışmalarını sürdürmeliyiz" diye konuştu. Koç, Türkiye’de katma değeri yüksek yerli sanayiyi daha fazla kullanan üretim merkezlerinin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

Koç Holding’in ABD’nin Fortune dergisinin her yıl dünyanın en büyük şirketlerinin yer aldığı "Global 500" listesinde yine tek Türk şirketi olarak yerini aldığını, geçen yıl cirosunu 6 milyar 848 milyon dolar artırıp listede 26 basamak birden sıçrayarak 247. sıraya yükseldiğini anlatan Rahmi Koç, çalışan sayılarının da bu yıl 73 bin kişiye ulaştığını ifade etti.

Koç, bir soru üzerine, gümrük duvarlarının kalkmasının kendilerini hiçbir zaman endişelendirmediğini, bunun, gümrük duvarlarının kalkacağını öngörerek, işlerini çok önce buna göre şekillendirmelerinden kaynaklandığını anlatarak, "Gümrük Birliği sonrasında bizim Avrupa’ya satışlarımız hızla yükselirken, gerek otomotivde, gerekse beyaz eşyada Türkiye’deki açık ara liderliğimizi rahatlıkla koruduk. Eskiden sadece Türkiye pazarıyla yetinirken, şimdi ölçeğimiz bütün dünya oldu. Rekabetçilikle ilgili konular bize bu alanda büyük avantaj sağladı" ifadesini kullandı.

-"OTOMOTİVDE SATIŞ RAKAMININ EN AZINDAN 850 BİN CİVARLARINDA OLMASINI BEKLİYORUZ"-

Otomotiv sektörüne ilişkin de Rahmi Koç, Türkiye’nin otomotiv sektöründe çok önemli bir üretim ve dağıtım merkezi olma yolunda hızla ilerlediğine işaret etti. Türkiye’nin büyüme potansiyelini herkesin oldukça yüksek gördüğünü belirten Koç, şu ifadelere yer verdi: "Bu konuya iki açıdan bakmak gerekir. İç piyasa açısından; öncelikle geniş ve genç bir nüfusumuz var. Otomotiv ürünlerinde sahiplik seviyesine bakıldığında büyüme potansiyelinin ne denli yüksek olabileceği net olarak gözleniyor. Ülkemizde her bin kişiden yaklaşık 100’ünün otomobili var. Avrupa Birliği’ne baktığınızda bu sayının 500’e yakın olduğunu görüyorsunuz. Pek çok Doğu Avrupa ülkesinde bile bu sayı 200-300 arasında. Dolayısı ile özellikle düşük enflasyon, düşük reel faiz, düşük vergiler ve istikrarlı bir büyüme ortamında Türkiye pek çok sektör açısından önemli bir potansiyel arz eder.

Şayet ekonomik istikrar bundan sonra da devam ettirilebilir, enflasyon ve faiz oranları düşük seviyelerde tutulabilirse ülkemizde otomotiv pazarı hızla büyüyecektir. 2011 yılının ilk 5 ayında otomotiv satışları yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. 2008 yıllarında 500 bin dolaylarında bir piyasadan bahsederken bu sene bu rakamın en azından 850 bin civarlarında olmasını bekliyoruz. Ekonomik istikrarın sürmesi koşuluyla, rahmetli Turgut Özal’ın 1983 yılında 1993 için öngördüğü gibi bir milyon adedin üzerine çıkmamamız için hiçbir sebep yoktur." Koç, diğer taraftan, Türkiye’nin global otomotiv şirketleri için üretim ve hatta AR-GE merkezi olmak açısından iyi bir konumda bulunduğunu vurgulayarak, "Otomotivde üretim maliyeti kadar, kalite ve verimlilik seviyesi de mühim.

Ayrıca sektörde tüm değer zincirinin rolü büyük. Türkiye’de yan sanayi oldukça iyi durumda ve kendisini geliştirmeye devam ediyor. Son yıllardaki Ar-Ge teşvikleri ile hem yan hem ana sanayiyi geliştirme adına memnuniyet verici adımlar atılıyor. Bu tip teşviklerin devamı ve yaygınlaşması ile orta vadede Türkiye global otomotiv endüstrisinde önemli rol oynayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.