Giriş
Nazi Almanya'sı döneminde, Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS (Schutzstaffel) güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırımın baş ismi Nazi lideri Adolf Hitler’e 20 Nisan 1933 tarihinde hediye edilen kol saatinin 1.1 milyon dolara satılmasının ardından ABD merkezli müzayede evi Alexander Historical Auctions, birçok Yahudi topluluğun eleştirilerinin hedefi oldu.
Adolf Hitler'in kol saatinin satışı, Alexander Historical Auctions adlı müzayede evi tarafından 1.1 milyon dolara gerçekleştirildi. Gamalı haç ve AH harfleri bulunan Huber marka Hitler'e ait saatin satışı birçok Yahudi topluluğun eleştirilerinin hedefi oldu.
Alexander Historical Auctions adlı müzayede evi, 28 Temmuz günü başlattığı açık arttırmayla aralarında Nazi lideri Adolf Hitler'in saatinin de bulunduğu bir dizi askeri ve kişisel eşyanın satışını gerçekleştirdi. Saatin, Hitler’e 20 Nisan 1933 tarihinde 44’üncü doğum günü sebebiyle verildiği ifade edildi. Saatin nasıl elde edildiğine dair yapılan açıklamada müzayede evi “Bu inanılmaz saat, 4 Mayıs 1945 Cuma günü, saati ‘savaş ganimeti’ olarak ele geçiren bir Fransız askerinden gelen sarsılmaz bir doğrudan kökene sahip” ifadelerini kullandı.
MÜZAYEDEDE YÜZLERCE EŞYA SATILDI
Saat 1.1 milyon dolara satılırken aynı açık artırma satışında Hitler’e ve Nazi işaretleri taşıyan altın şahin arması 200 bin dolara satıldı. Satılan yüzlerce eşya arasında 1941 ile 1945 yılları arasında 6 milyon Yahudi’nin öldürülmesine öncülük eden Hitler’in yaptığı sulu boya resim, Hitler’in masa kırtasiye seti, Eva Braun’a ait bir elbise, Nazilere ait apoletler, madalyalar, ve silahlar yer aldı.
AVRUPA YAHUDİ BİRLİĞİ ÇAĞRI YAPTI
Müzayede öncesi üzerinde gamalı haç ve AH harfleri bulunan Huber marka saatin satışına ABD’deki Yahudi liderler tepki göstermiş; 34 Yahudi liderin imzaladığı kınama mektubuzunda satış için “iğrenç” denilmiş ve mektupta Nazi eşyalarının müzayededen çekilmesi çağrısında bulunulmuştu.
Belçika merkezli Avrupa Yahudi Birliği (EJA) bu satışları şiddetle eleştirdiklerini belirterek satılan eşyaları ‘tiksindirici’ olarak nitelendirdi. 34 Yahudi lideri, 28 Temmuz’da ortak imzayla müzayede evine satışları iptal etmeye çağırmıştı. Birliğin Başkanı Haham Menachem Margolin, satışın "Nazi partisinin neyi temsil ettiğini idealize edenlere yardım sağladığını" belirterek bu eşyaların müze ve yüksek öğrenim kurumlarına ait olması gerektiğini vurgulamıştı.
YAHUDİ SOYKIRIMI NEDİR?
Holokost, Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, Heinrich Himmler'in liderliğindeki SS (Schutzstaffel) güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırım anlamına geliyor.
2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Holokost öncesinde sayıları dokuz milyonu bulunan Avrupalı Yahudilerin aşağı yukarı üçte ikisi öldürüldü. Bir milyon üzerinde Yahudi çocuk, aşağı yukarı iki milyon Yahudi kadın ve üç milyon Yahudi erkek Holokost’ta öldürüldü.Almanya ve Almanların işgal ettiği sınırlar içerisindeki 40.000 üzerindeki bir tesis ağı, Yahudi ve diğer kurbanları; toplamak, hapsetmek ve öldürmek için kullanıldı.
Holokost'a giden süreçte şiddet ve soykırım aşama aşama gerçekleşti. Yahudilerin sivil haklarını elinden alan, en meşhuru 1935 yılındaki Nürnberg Yasaları olan, birçok yasa, Avrupa’da II. Dünya Savaşı patlak vermeden yürürlüğe girdi. Toplama kampları, mahkûmların, ya bitkinlikten ya da hastalıktan ölene kadar köle gibi çalıştırılmaları için kurulmuştu. Almanya’nın her işgal ettiği yerde paramiliter grup (Almanca: Einsatzgruppen), Yahudileri ve politik muhalifleri, toplu infazlarla öldürdü.
İşgalciler, Yahudileri ve Romanları gettolara hapsedip nakliye trenleriyle ölüm kamplarına gönderilmeden önce bir arada tuttular. Yolculuk boyunca ölmeyenler ya ölene dek çalıştırıldı, ya tıbbi deneyler için kullanıldı, ya da sistematik bir şekilde gaz odalarında öldürüldü. Alman bürokrasisinin her kolu, soykırımın lojistiğine yardım etti ve Üçüncü Reich’ı, Holokost akademisyenlerinin belirttiği gibi bir Soykırım Devleti’ne dönüştürdü.
