Giriş
Feraset kelimesi Arapça kökenlidir ve üç farklı anlamda kullanılır. Arapçada feres at, feraset ise at yetiştiriciliği demektir. Kelime daha çok, bir şeyi çok çabuk anlama ve kavrama yetisini manasında kullanılmaktadır. Osmanlı döneminde ilm-i kıyafet adıyla da bilinen yeteneğe de feraset denir. Feraset ilmine vakıf olan kişiler, bir insanın yüzüne bakarak onun nasıl biri olduğunu anlayabilir. "Feraset nedir, feraset sahibi kime denir", Posta.com.tr okuyucuları için ayrıntıları ile derledik.
Arapça ve Farsça kökenli kelimelerden bazıları Türkçeye geçerken bazı harfleri değişir. Bu kelime de orijinalinde "firaset" şeklinde yazılsa da daha kolay telaffuz edildiği için "feraset" şeklinde kullanılmaya başlanmıştır.
FERASET NEDİR?
Yaşanan olayları ve söylenen sözleri idrak etme yeteneğine feraset denir. Feraset, hem zeki hem de öngörülü olmak anlamına gelir. Örneğin bir işe başlamadan önce o işin olası sonuçlarını değerlendirmek ve ona göre hareket etmek, feraset sahibi kişilere özgü bir davranıştır.
Bu kelimenin yerine kullanılabilecek diğer sözcükler şunlardır:
- 1. İzan: İzan kelimesinin ilk anlamı itaat, ikinci anlamı anlayıştır. Karşısındaki insanın durumuna anlayış göstermeyen ve sürekli kendisini düşünen insanlar "izansız" olarak nitelendirilir.
- 2. İdrak: Arapça kökenli idrak kelimesi, bir kavramı, olayı ya da sözü tüm yönleriyle anlamak manasına gelir. Müdrik ise zeki ve anlayışlı demektir.
- 3. Yakin: Tasavvufi bir terim olan yakin, bir şeyi eksiksiz bir şekilde bilmek anlamına gelir. Örnekler: 1- İlme'l Yakin 2- Ayne'l Yakin 3- Hakk'al Yakin
FERASET NE DEMEK TDK?
Feraset, akıl sahibi olmak, olaylara duygulardan çok mantıkla yaklaşmak, bilmek ve sezmek demektir. Bir insanın yüzüne bakarak onun yeteneklerini ve karakterini çözümlemeye de feraset denir.
FERASET SAHİBİ KİME DENİR?
Olayları çözümleme ve idrak etme seviyesi yüksek olan kişilere feraset denir. Örneğin "leb demeden leblebiyi anlamak" ve "cin gibi" deyimleri feraset sahibi olan kişiler için kullanılır. Tasavvufta bu sözcüğün yerine arif, alim allame ve natık kelimeleri kullanılır. Zeki, dahi ve agah sözcükleri de feraset sahibi ile eş anlamlıdır.
ÖRNEK CÜMLE:
Bu ülkeye okumayı ve araştırmayı seven feraset sahibi insanlar gerekli.
