Kültür - Sanat İstanbul'da gidilmesi gereken 10 edebiyat müzesi
Paylaş
İstanbul'da gidilmesi gereken 10 edebiyat müzesi

Türkiye'de en çok müzenin bulunduğu İstanbul'da, edebiyat tutkunları için birçok müze bulunuyor. İstanbul'da gidilmesi gereken 10 edebiyat müzesini derledik.

Aşiyan müzesi

Ünlü Türk Şairi Tevfik Fikret'in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı ev olan Aşiyan; 1940 yılında eşi Nazime Hanım'dan İstanbul Belediyesi tarafından satın alınıp, 1945 yılında Edebiyat-ı Cedide Müzesi olarak açılmıştır. Daha önceleri Eyüp mezarlığında bulunan naaşı, 1961 yılında doğal görünümü ile çok beğendiği bu bahçeye nakledilmiş ve bu tarihten sonra müze "Aşiyan Müzesi" adını almıştır. Tevfik Fikret, evinin projelerini kendisi çizmiş, Farsça "Yuva" anlamına gelen Aşiyan kelimesini de buraya isim olarak koymuştur. Bahçe içerisinde ahşap 3 katlı olan Aşiyan Müzesinin zemin katı bugün idari işler için kullanılmaktadır.

Birinci katta Edebiyat-ı Cedideciler'in fotoğraf, kitap ve özel eşyalarının sergilendiği Edebiyat-ı Cedide Odası, Abdülhak Hamit'e ait kişisel eşyalar, tablolar, fotoğraflar, çalışma masası ve koltukların bulunduğu Abdülhak Hamit Salonu, kadın şairlerimizden Nigar Hanım'a ait kitaplar, fotoğraf, resimler, şahsi arşiv ve eşyalarının sergilendiği Şair Nigar Hanım Odası bulunmaktadır. Tevfik Fikret'e ayrılmış olan ikinci katta; şairin yatak odası ve çalışma odası yer almaktadır. Şairin yaşadığı yıllarda yatak odası olarak kullandığı odada; şahsi eşyaları, vefat ettiği yatak ve Mihri Hanım tarafından şairin yüzünden alınan maskın kopyası gibi objeler sergilenmektedir. Çalışma odası olarak kullandığı odada ise; çalışma masası ve koltuğu, kendisi tarafından yapılan resim çalışmaları, tablolar bulunmaktadır. Şehzade Abdülmecit Efendinin, Tevfik Fikret'in "Sis" şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü "Sis"tablosu da buradadır.

Adam Mickiewicz Müzesi

Polonya’lı özgürlük şairi Adam Mickiewicz’in hayatının son yıllarını geçirdiği ve 1855’te öldüğü Tarlabaşı’ndaki evi, şairin ölümünün 100. yıldönümü olan 1955'e Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı ile işbirliği yapılarak müzeye dönüştürülmüştür. Müzede Mickiewicz’in hayatı ve eserleri ile ilgili bilgi ve belgeler, şairin İstanbul’da geçirdiği yıllara ait fotoğraflar ve Polonya özgürlük mücadelesine ait belge ve fotoğraflar bulunmaktadır. Binanın bodrum katında ise mezarı Krakow’da bulunan Mickiewicz’e ait sembolik bir mezar vardır.

Orhan Kemal Müzesi

2000 yılında Orhan Kemal Kültür Sanat Merkezi tarafından müzeye çevrilen ev içerisinde, Orhan Kemal’in özel hayatına dair pek çok eşya bulunmaktadır. Ara Güler tarafından çekilmiş olan 70’e yakın fotoğrafın da sergilendiği müze, Cihangir’de yer almaktadır.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi 12 Kasım 2011 yılında açıldı. Kütüphanede 1000’i aşkın yazar, 9000 kitap mevcuttur.

Bunlar ;

Kent kitapları

Bölge Yazarları kitapları(Marmara Bölgesi)

Kuram ve Estetik kitapları

Ödüllü Türkçe kitapları

Ödüllü Nobel kitapları

TEDA(Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatı ile ilgili Eserlerin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayımlanmasına Destek Projesi) kitapları

Tıpkı Basımlardan seçki kitaplarıdır.

9000 kitap KOHA Kütüphane otomasyon sistemine kayıtlıdır. Ayrıca İstanbul’un dışında Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinde yaşamış yazarların yapıtları da yer almaktadır. 69 adet edebiyat alanında süreli yayın gelmektedir.Okuyucu bu kitaplardan ve dergilerden kütüphane içinde faydalanabilmektedir. Edebiyat müze kütüphanesinde 33 ayrı yazarın 100’ü aşkın ayrı eşyası-belgesi vardır. Etkinlikler periyodik olarak devam etmektedir. Etkinlikleri sosyal medyadan ve web sayfasından takip edebilirsiniz.

Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi

Cumhuriyet dönemi yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’da, 1912-1944 yılları arasında yaşadığı evin, Kültür Bakanlığının yaptığı restorasyonla müzeye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Heybeliada’da denize hâkim bir tepede bulunan müzede aralarında Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kendi yaptığı el işlerinin de bulunduğu eşyalar ve kitaplar sergileniyor.

Sait Faik Abasıyanık Müzesi

Yazar Sait Faik Abasıyanık’ın yaşamına tanıklık etmiş eşyaları, fotoğrafları, mektupları, kartpostalları, eserlerine konu olan sayısız hatırasının izlerini taşıyan nice eşya ve belgeyi ziyaretçileriyle buluşturan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, ilk olarak 22 Ağustos 1959 tarihinde açıldı.

1964 yılından itibaren Darüşşafaka Cemiyeti’nin sorumluluğunda yoluna devam eden Müze, açıldığı günden bu yana ülkemizin en fazla ziyaret edilen müze evlerinden biri oldu.

Darüşşafaka Cemiyeti tarafından 2009 yılında güçlendirme, restorasyon ve konservasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapatılan Müze, 11 Mayıs 2013 tarihinde yenilenmiş yüzü ve çağdaş müzecilik anlayışıyla yeniden konuklarını ağırlamaya başladı. Okurlarını, Sait Faik’in yazınsal ve ruhsal dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkaran müze ev, yazarın vasiyeti doğrultusunda ücretsiz olarak hizmet veriyor.

Kemal Tahir Müzesi

Kadıköy Şaşkınbakkal’da Kemal Tahir’in son 10 yılını geçirdiği ev, yazarın eşi tarafından kurulan vakıfla müze haline getirilmiştir. Müze içerisinde 9 bin kitap ve el yazmasının yer aldığı son derece büyük bir kütüphane bulunmakla birlikte, yazara ait kişisel eşyalar da görülebilmektedir.

Yahya Kemal Müzesi

İstanbul şâiri Yahya Kemal'in sağlığında kitap hâlinde hiçbir eseri yayımlanmamıştı. 1 Kasım 1958 tarihinde vefatı üzerine, İstanbul Fetih Cemiyeti'nin 7.XI.1959 günkü toplantısında Nihad Sami Banarlı'nın teklifiyle bir Yahya Kemal Enstitüsü kurulmasına karar verilir. Enstitü, alınan kararla Yahya Kemal'in hayatı, şahsiyeti, fikirleri, sanatı, eser ve tesirleri üzerinde çalışmalar yapacak, bir Yahya Kemal monoğrafisi hazırlayacak, Yahya Kemal Enstitüsü Mecmuası neşredecektir. Hattâ bazı yazı ve şiirleri, el yazısı notlar halindeydi. Şairimizin süreli yayınlarda neşredilmiş bulunan şiirleri ve nesir yazıları, notları toplanacak, kitaplaştırılacak ve el yazıları ile özel eşyaları toplanarak bir Yahya Kemal Müzesi kurulacaktır.

Yahya Kemal Enstitüsü bu düşündüklerini gerçekleştirmiş ve kıymetli şâirimizin şiir, yazı ve notlarını 12 kitap hâlinde yayımlamıştır. Ayrıca bugüne kadar dört sayı çıkan Yahya Kemal Enstitüsü Mecmuası'nı yayımlamış, Yahya Kemal hakkında Nihad Sami Banarlı'nın yazılarından oluşan iki kitabı neşretmiş, Yahya Kemal monoğrafisini ve hakkında yazılanların büyük bir kısmını kitaplaştırmıştır. Aynı tarihte Yahya Kemal müzesi kurularak şairin özel eşyaları, el yazısı notları, kitapları, çeşitli hatıra resimleri ziyaretçilere açılmıştır.

Tanzimat Müzesi

Tanzimat Dönemi’ne ait vesikaların ve eşyaların sergilendiği Tanzimat Müzesi, ilk olarak 1952 yılında, Ihlamur Kasrı’nda ziyarete açılmış; 1969 yılında Ihlamur Kasrı’ndan Yıldız Parkı içindeki Çadır Köşkü’ne taşınmasına kadar müze dermesi burada sergilenmiştir. Çadır Köşkü’nün 1978 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun kullanımına verilmesinin ardından ise; Gülhane Parkı’nda 1983 yılında inşa edilen yeni müze binasına taşınan tarihi koleksiyon, bugün hala bu binada sergilenmektedir.

Tanzimat Müzesi dermesinde Osmanlı’nın batılılaşma sürecini şekillendiren önemli belgelerden olan Tanzimat Fermanı, dönemin ileri gelen devlet adamlarına ait imzalı fotoğraflar, çeşitli tablo ve gravürler ve bunların yanı sıra Mustafa Reşid Paşa, Sadık Muhtar Bey ve Ziya Paşa’ya ait eşyalar, müzeyi ziyaret eden yerli ve yabancı konukların ilgisine sunulmaktadır.

Masumiyet Müzesi

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor.

Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor. Müzeden zevk almak için romanı okumaya gerek yok. Tıpkı romandan zevk almak için müzeyi gezmeye gerek olmadığı gibi. Ama romanı okuyanlar, müzenin çeşit çeşit anlamını daha iyi kavrayacakları gibi, müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri pek çok şeyi görecekler. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 2012 baharında açıldı.

Haberin Devamı