Kongrenin yapıldığı salondan dışarı çıkıp kamyonetin üzerinden partililere hitap eden Sakık konuşmasında, 8 bin BDP’linin cezaevlerinde olduğunu öne sürerek şöyle dedi:

"Kürtler özgür olmadığı müddetçe, bu işin bedeli ölüm de olsa boyun eğen namerttir diyoruz. Ne sizin zindanlarınız, ne uçaklarınız, emrinizdeki güvenlik birimleri bu halka boğun eğdirtemez. Bu halk da Güney Kürdistan’daki (Kuzey Irak) oluşum gibi kendini dili, kültürü ve kimliğiyle kendisini özgürce ifade etmek istiyor. Artık bu coğrafyada, bir Kürt ve Kürdistan gerçeği var."

Suriye ile Türkiye arasında yaşanan gerginliğe de değinen Sakık, Suriye’de halka uygulanan zulmün, Türkiye’de Kürtler’e uygulandığını ileri sürdü. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Esat rejimine "Siz diktatörsünüz. Siz halkınıza karşı silah kullanıyorsunuz. Siz halkınızı öldürüyorsunuz. İnsanları içeri tıkıyorsunuz" dediğini hatırlatan Sakık böserini şöyle sürdürdü:

"Allah adına doğru söylüyorsun. Esat diktatördü. Babası da diktatördü. Şimdi ben de sana soruyorum. Sen halkına karşı silah kullanmıyor musun? Sen halkını tutuklamıyor musun? Masum insanları F-16’larla, Roboski’de sortilerle katletmediniz mi? Şimdi senin dönüp Suriye’ye ahlak dersi vermeye hakkın yok. İlk önce kendi kapının önündeki bu adaletsizliği ve hukuksuzluğu temizleyeceksin."

Türkiye’deki terör olaylarının ancak hükümetin Kürtler ile müzakereye oturmasıyla son bulacağını ileri süren Sakık, "Siz diyalog ve müzakereyi geliştirirseniz, emin olun ki bu kan durur. Ama yapmıyorsunuz. Ama her gün operasyonlar yaparak zannediyorsunuz ki Kürtler, bu operasyonlara boyun eğer" dedi.

İlker KILIÇASLAN/MANİSA, (DHA)