Meral: Dişi geyik, maral.
Mercan: Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, kırmızı kalker iskeletli bir canlı
Merve: Mekke yakınlarında bir dağ.
Meryem: Dinine bağlı kadın.
Meyra: Parıldayan Işık
Mısra: Şiirin bir satırı.
Mimoza: Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
Mina: 1. Billur, şeffaf. Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.
Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası.
Minel: Cennetteki inci tanesi
Mira: .Latincede “Mira” kelimesi aynen bulunmasa da aynı kökten olan “mirat, mirati, mir/us, mir/or gibi kelimeler yer almakta ve genel olarak; “takdirkâr, harika, hayret verici, olağanüstü” gibi anlamlara gelmektedir
Miray: Yılın ilk aylarında doğan.
Miryana: Sırpçada barış
Mualla: Yüce, yüksek.
Muazzez: İzzet ve şeref sahibi, değerli.
Mukaddes: Mübarek, temiz.
Mutlu: Bütün istek ve özlemlerine kavuşmuş olan.
Mübeccel: Yüceltilmiş, büyütülmüş, tebcil edilmiş.
Mübeşşer: Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Müge: İnci çiçeği.
Müjde: İyi haber, sevinçli haber.
Müjgan: Kirpik.
Münevver: Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Müşerref: Şerefli kılınmış.
Müyesser: Kolayca yapılan nasip olan.
Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış.